Başkent Ankara geçtiğimiz Pazar günü muhteşem bir kongreye ev sahipliği yaptı.Bağımsız Türkiye Partisi'nin 3. Olağan Büyük Kongresi?Ülkemizin dört bir yanından gelen BTP'liler, Prof. Dr. Haydar Baş'ı büyük bir coşkuyla karşıladı ve yeniden genel başkan seçti.Bu tarihi kongrede, hakkında İstanbul'da, Bakü'de ve Almanya'nın bilim şehri Heilderberg'te dünyaca ünlü bilim adamlarının katıldığı uluslararası kongreler yapılan ve Nobel'e aday gösterilen Milli Ekonomi Modeli oy birliği ile BTP'nin parti programı oldu.Böylece BTP, Cumhuriyet tarihinde milli bir çözüm projesini programı haline getiren tek parti oldu ve iktidarı döneminde ne yapacağını açık açık, kaynaklarıyla ortaya koyan tek parti olma özelliğini de pekiştirmiş oldu.Ankara Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen kongreye ben de katıldım. Genel Başkan mükemmel, kadro mükemmel, parti programı mükemmel, BTP'ye gönül vermiş olanlar mükemmeldi. Yapılan tarihi kongre, iktidara layık olan bir partinin kongresiydi.Kongre salonunda Türk milletinin bir özeti mevcuttu. 81 ilin her birinden, kadını, erkeği, yaşlısı, genci ve her kesimden?BTP, ülkemize birliği getireceğini daha iktidara gelmeden yaptığı kongresinde ispatlıyordu.Konuştuğum kişiler arasında, eski CHP'lisi, eski, AKP'lisi, eski ANAP'lısı, eski DYP'lisi, RP'lisi, eski DP'lisi ve daha nice partilerden istifa edip çözümü BTP'de bulanları gördüm.Artık çözümsüzlükten ve kandırılmaktan bıkmışlardı. Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş'ın görüşleri ve projeleri akıllarına ve gönüllerine yatmıştı ve "Bu sefer Haydar Baş" diyorlardı.BTP sevdalılarında diğer partililerdeki durağanlık yoktu. Hepsi heyecanlı, hepsi ümitli, hepsi ne yaptığını bilen ve hepsi çözüm sahibi bir liderin etrafında kenetleşmenin onurunu yaşıyorlardı.Bir de Genel Başkan Prof. Dr Haydar Baş'ın salona girişi vardı ki, o havayı, o coşkuyu salonda izlemenizi isterdim. Tek kelimeyle muhteşemdi.Sayın Baş, "Üstad, üstad", "İşte lider, işte Başbakan", "İş, aş Haydar Baş" sloganlarıyla karşılandı. Prof. Dr. Haydar Baş, yaklaşık 1,5 saatlik konuşmasını ayakta büyük bir performans ve özveriyle yaptı. Ülkemizin durumunu, vatandaşın halini, siyasetin yanlışlıklarını bir bir ortaya koydu.Ve diğer siyasilerden farklı olarak çözümün adresini de gösterdi.Sosyal devlet projeleri kapsamında, her Türk vatandaşına 500YTL vatandaşlık maaşı, ev hanımlarına emeklilik hakkı, 2000 YTL asgari ücret, 18 yaşından küçük her gencimize 250 YTL burs, ücretsiz elektrik, uzun vadeli faizsiz konut kredisi, 15 bin YTL doğum parası, devlet-millet ortaklığıyla madenlerin işletilmesi, tarım köylüsüne daha ürününü ekmeden yüzde 50 avans, köylüye ürün alım garantisi, köylünün kendisine ve ürününe sigorta hakkı? gibi daha birçok hizmetleri tek tek saydı.Sadece saymakla da kalmadı kaynağını da nasıl uygulanacağını da anlattı.Kaynak, dünyanın tanınmış yüzlerce bilim adamının çözüm olarak ilan ettiği, Nobel'e aday gösterdiği Milli Ekonomi Modeli idi. Ve ilim adamlarının ortak ifadesiyle, "Bu model değil sadece Türkiye'nin, dünyanın problemlerini çözebilirdi". Sayın Baş, akademik düzeyde tescilli bir kaynak ortaya koymuştu ve bu Türk siyasi tarihinde bir ilkti.Sayın Baş, uygulanma biçimini de kitap haline getirdi: "Sosyal Devlet-Milli Devlet".Milli Ekonomi Modeli'nin matematiği de yazıldı. Üstelik dünya ekonomi literatürüne diğer modeller arasına yerleşti. Artık inkar edilemez bir gerçek. Zaten bir modelin matematiği yazıldıysa bu iktisatta çok şey demektir. Şimdilerde ise Milli Ekonomi Modeli kongrelerine katılıp tebliğ sunan tanınmış bilim adamları modelin bilgisayar programını hazırlıyorlar. Amaç, hangi ülke olursa olsun parametreler girildiğinde modelin nasıl uygulanabileceği matematiksel olarak ortaya çıkması.Bizim taşeron siyasiler ve medya mensupları başlarını kuma gömmeyi devam ededursunlar, dünya Milli Ekonomi Modeli'nin ve sahibinin kıymetini bilmiş durumda. Modelin bazı maddeleri Rusya'da, Venezüella'da, Brezilya'da, Malezya'da uygulanmaya başladı bile.Tam anlamıyla, hazine üzerinde oturan dilenciler gibiyiz. İşte Prof. Dr. Haydar Baş'ı diğer siyasilerden farklı kılan da bu gerçeklerdir.Bu manada 22 temmuz seçimlerine her ne kadar 18 parti katılıyorsa da gerçekte iki parti katılıyor: Sayın Baş'ın Genel Başkanı olduğu Bağımsız Türkiye Partisi(BTP) ve diğerleri.Diğer bir ifadeyle çözüm partisi ve çözümsüzlük partileri?Sayın Baş'ın attığı adımlara ve siyasete kazandırdıklarına bakılırsa, BTP sürekli yükselen bir parti olmaya devam edecektir. Kongredeki havaya ve coşkuya bakılırsa, BTP ve lideri Türk milletinin gönlünde taht kurmuştur.Milletimiz artık Sayın Baş'a herhangi bir siyasi lider gözüyle bakmamaktadır. O kimilerine göre siyaset üstü bir lider, kimilerine göre bir başbuğ, kimilerine göre ikinci Atatürk ya da hoca Atatürk, kimilerine göre de sadece Türkiye'yi değil, dünyayı da zulümden kurtaracak, Türkiye Cumhuriyetini kainatın zirvesine oturtacak bir liderdir.Behçey Necatigil'in ifadesiyle, Ya ümitsizsiniz, ya da ümit sizsiniz?Ya çaresizsiniz, ya da çare sizsiniz?Görünen o ki projesiyle, modeliyle "ümit biziz", "çare biziz" diyen tek parti Bağımsız Türkiye Partisi (BTP)'dir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025