Tarih sahnesinde rol aldığımızdan bu yana Türk milleti olarak beklide en aciz ve zillet halini yaşıyoruz. Başkalarının çizdiği senaryolarda biçilen rolleri oynamakla kendi geleceğimizi, belki de devletin bekası ve milletin selametini kaybetme noktasına gelmiş, kendi vatımızda yaban ve hain ellere düzüne düzüne şehitler vermeye devam etmekteyiz. Başımıza geçirilen çuvaldan daha havim, kendi vatanımızda askerimiz kaçırılmış, esir düşürülmüş, gelecekte başımıza gelebilecek musibetleri düşünmekle meşgul hallere düşürüldük.
Yıllarca batının çizdiği yollarda, batının istediği adımlarla yürüdük durduk. Asil bir milletin genlerini bozmak adına yapılması gereken her şeyi; çıkarılması gereken her kanunu, her uygulamayı göz kırpmadan yaptık.
AB dedik! ABD dedik!
Ne millet olarak refahı, ne devlet olarak kudret ve kuvveti elde edemedik. Milli ve dini bütünlüğümüz günden güne eridi gitti. Şimdi gelinen nokta; maalesef dünyada yapayalnız hale düşürüldük. Asıl dost olmamız gereken Türk- İslam dünyasına sırt döndürülerek, tarihte asla dost olamadığımız düşmanlarla dost olmaya çalıştık. Şimdi halimiz meydandadır.Milli duruşu olmayan, dostu kalmayan, terör belasına müptela kılınan, yapayalnız kalmış bir Türkiye..!
Sergilediğimiz tavırlar neticesinde, olması mukadder bu sonucu bakın yıllar önce Eba Müslim Horasani nasıl haber vermiştir; "Onlar; dostlarının zararından emin oldukları için dostlarını uzak tuttular. Düşmanlarının zararından korunmak ve kazanmak için onları yakınlarına aldılar. Yanlarına aldıkları düşmanları dost olmadığı gibi, uzakta tuttukları dostları da düşman oldu. Böylece herkes düşman safında birleşince, yıkılmaları mukadder oldu"(Allah muhafaza)
Devletlerin tarihlerinde; inişler çıkışlar, galibiyetler mağlubiyetler, zaferler işgaller, kaçınılmaz sonuçlardır. Yaşanan hadiselerden ders çıkararak kendi bekamızı sağlamak, ancak kendi plan ve projelerimizle ortaya koyacağımız "milli" tavırlarla olacaktır. Eğer tarih sahnesindeki yerimizi korumak ve ilelebet payidar kalmak istiyorsak; "mutlaka kendi çıkarlarımızı düşünüp, Ne AB ne ABD tam bağımsız Türkiye" deme zamanı gelmiştir.
"Bağımsızlıktan yoksun bir millet, ne kadar zengin ve refaha kavuşturulmuş olursa olsun, uygar insanlık karşısında uşak olmak durumundan yüksek bir muameleye lâyık olamazdı. Yabancı bir devletin himaye ve desteğini kabul etmek, insanlık özelliklerinden yoksunluğu, beceriksizlik ve miskinliği itiraftan başka bir şey değildi."(Atatürk)
"Mili bir duruş sergilemek için; milli ekonomi modeli, sosyal devlet milli devlet projesi ile yepyeni bir hayata merhaba demekle, bütün problemlerin üstesinden gelebilecek bir yapıya kavuşmak mümkündür." Gerisi, pansuman tedbirlerinden öteye gidemez.
U?UR KEPEKÇİ
www.ugurkepekci.com
ukepekci@hotmail.com
Yıllarca batının çizdiği yollarda, batının istediği adımlarla yürüdük durduk. Asil bir milletin genlerini bozmak adına yapılması gereken her şeyi; çıkarılması gereken her kanunu, her uygulamayı göz kırpmadan yaptık.
AB dedik! ABD dedik!
Ne millet olarak refahı, ne devlet olarak kudret ve kuvveti elde edemedik. Milli ve dini bütünlüğümüz günden güne eridi gitti. Şimdi gelinen nokta; maalesef dünyada yapayalnız hale düşürüldük. Asıl dost olmamız gereken Türk- İslam dünyasına sırt döndürülerek, tarihte asla dost olamadığımız düşmanlarla dost olmaya çalıştık. Şimdi halimiz meydandadır.Milli duruşu olmayan, dostu kalmayan, terör belasına müptela kılınan, yapayalnız kalmış bir Türkiye..!
Sergilediğimiz tavırlar neticesinde, olması mukadder bu sonucu bakın yıllar önce Eba Müslim Horasani nasıl haber vermiştir; "Onlar; dostlarının zararından emin oldukları için dostlarını uzak tuttular. Düşmanlarının zararından korunmak ve kazanmak için onları yakınlarına aldılar. Yanlarına aldıkları düşmanları dost olmadığı gibi, uzakta tuttukları dostları da düşman oldu. Böylece herkes düşman safında birleşince, yıkılmaları mukadder oldu"(Allah muhafaza)
Devletlerin tarihlerinde; inişler çıkışlar, galibiyetler mağlubiyetler, zaferler işgaller, kaçınılmaz sonuçlardır. Yaşanan hadiselerden ders çıkararak kendi bekamızı sağlamak, ancak kendi plan ve projelerimizle ortaya koyacağımız "milli" tavırlarla olacaktır. Eğer tarih sahnesindeki yerimizi korumak ve ilelebet payidar kalmak istiyorsak; "mutlaka kendi çıkarlarımızı düşünüp, Ne AB ne ABD tam bağımsız Türkiye" deme zamanı gelmiştir.
"Bağımsızlıktan yoksun bir millet, ne kadar zengin ve refaha kavuşturulmuş olursa olsun, uygar insanlık karşısında uşak olmak durumundan yüksek bir muameleye lâyık olamazdı. Yabancı bir devletin himaye ve desteğini kabul etmek, insanlık özelliklerinden yoksunluğu, beceriksizlik ve miskinliği itiraftan başka bir şey değildi."(Atatürk)
"Mili bir duruş sergilemek için; milli ekonomi modeli, sosyal devlet milli devlet projesi ile yepyeni bir hayata merhaba demekle, bütün problemlerin üstesinden gelebilecek bir yapıya kavuşmak mümkündür." Gerisi, pansuman tedbirlerinden öteye gidemez.
U?UR KEPEKÇİ
www.ugurkepekci.com
ukepekci@hotmail.com
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025