Patlamalar, terör saldırıları, şehitler?
Birçok kişi için Arap Baharı ülkemize giriş yaptı. Mısır'ın, Tunus'un, Libya'nın huzurunu yok eden bahar şimdi de bizi tehdit ediyor.
Sınır ötemizde savaş var. Büyük bir paylaşım savaşı.
BOP'un 22. halkası Türkiye de aynı sınavı verecek. Ya Esad'a sahip çıkan Suriye gibi dayanışmasını bozmayacak ve Batı'nın oyunlarına karşı tek bilek tek yürek duracak; ya da parçalanmaya mahkûm olacak, ses çıkarmayacak.
Esad cephesinin düşmemesinde en önemli unsur; işgal için uğraşanların tüm girişimlerine karşın ülkede Şii-Sünni gerginliği çıkaramamış olmaları.
Batı'nın Müslüman dünya için elindeki silahtan güçlü kozu, Şii-Sünni çatışmasıdır. Müslümanı Müslümana kırdırarak toprakları, kaynakları ele geçiriyorlar.
Başındaki kişi Yahudi olduğu halde, IŞİD'e Sünni demiyorlar mı?
Sünni IŞİD, Şiileri katlediyor? Sünni dünyanın sesi çıkmıyor.
Sıra bize gelmek üzere.
Lütfen ayık olalım, birliğimizi muhafaza edelim.
İçinden geçtiğimiz zor günler Alevisiyle-Sünnisiyle, Lazıyla-Çerkeziyle, Türküyle-Kürdüyle bir olmayı gerektiriyor.
Etnik veya mezhepsel ayrımcılık bizi ancak bir daha bütünleşemeyeceğimiz kadar küçük parçalara ayırır.
Hünkâr Hacı Bektaş'ın temellerini attığı ve Atatürk'ün de benimsediği "Müslüman Türk" kavramı bizim için temel birlik harcıdır.
Bu noktada, Haliç Kongre Merkezi'nde 4 yıl evvel gerçekleştirilen "Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" sunumunda Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in, "Şii ve Sünni itikadda birdir" ispatının ne kadar önemli olduğunun bir kez daha altını çizmek gerekir.
İslam esaslarında bir olan bu iki dünya imanın esaslarında sadece imamet konusunda ayrıdır.
Şiiler imameti imanın şartlarından kabul ederken, Sünniler için Hz. Ali Efendimiz velayetin başıdır.
Bunun haricinde, Batı'nın "İslam dünyasının yumuşak karnı" diyerek devamlı üzerine gittiği Şii-Sünni oyununu artık görmeliyiz; Müslüman Müslümanın kardeşidir.
Bölücü eylemler bizi birbirimize kırdırmak için tezgâhlanan oyunun ilk sahnesi?
Kürt kardeşlerimizin Türk kardeşlerimizle; Alevi vatandaşlarımızın Sünnilerle en fazla bu dönemde bir olması, beraber hareket etmesi lazımdır.
Birçok kişi için Arap Baharı ülkemize giriş yaptı. Mısır'ın, Tunus'un, Libya'nın huzurunu yok eden bahar şimdi de bizi tehdit ediyor.
Sınır ötemizde savaş var. Büyük bir paylaşım savaşı.
BOP'un 22. halkası Türkiye de aynı sınavı verecek. Ya Esad'a sahip çıkan Suriye gibi dayanışmasını bozmayacak ve Batı'nın oyunlarına karşı tek bilek tek yürek duracak; ya da parçalanmaya mahkûm olacak, ses çıkarmayacak.
Esad cephesinin düşmemesinde en önemli unsur; işgal için uğraşanların tüm girişimlerine karşın ülkede Şii-Sünni gerginliği çıkaramamış olmaları.
Batı'nın Müslüman dünya için elindeki silahtan güçlü kozu, Şii-Sünni çatışmasıdır. Müslümanı Müslümana kırdırarak toprakları, kaynakları ele geçiriyorlar.
Başındaki kişi Yahudi olduğu halde, IŞİD'e Sünni demiyorlar mı?
Sünni IŞİD, Şiileri katlediyor? Sünni dünyanın sesi çıkmıyor.
Sıra bize gelmek üzere.
Lütfen ayık olalım, birliğimizi muhafaza edelim.
İçinden geçtiğimiz zor günler Alevisiyle-Sünnisiyle, Lazıyla-Çerkeziyle, Türküyle-Kürdüyle bir olmayı gerektiriyor.
Etnik veya mezhepsel ayrımcılık bizi ancak bir daha bütünleşemeyeceğimiz kadar küçük parçalara ayırır.
Hünkâr Hacı Bektaş'ın temellerini attığı ve Atatürk'ün de benimsediği "Müslüman Türk" kavramı bizim için temel birlik harcıdır.
Bu noktada, Haliç Kongre Merkezi'nde 4 yıl evvel gerçekleştirilen "Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" sunumunda Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in, "Şii ve Sünni itikadda birdir" ispatının ne kadar önemli olduğunun bir kez daha altını çizmek gerekir.
İslam esaslarında bir olan bu iki dünya imanın esaslarında sadece imamet konusunda ayrıdır.
Şiiler imameti imanın şartlarından kabul ederken, Sünniler için Hz. Ali Efendimiz velayetin başıdır.
Bunun haricinde, Batı'nın "İslam dünyasının yumuşak karnı" diyerek devamlı üzerine gittiği Şii-Sünni oyununu artık görmeliyiz; Müslüman Müslümanın kardeşidir.
Bölücü eylemler bizi birbirimize kırdırmak için tezgâhlanan oyunun ilk sahnesi?
Kürt kardeşlerimizin Türk kardeşlerimizle; Alevi vatandaşlarımızın Sünnilerle en fazla bu dönemde bir olması, beraber hareket etmesi lazımdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018