Zincir var, görüntüsü göz dolduruyor, devasa halkalardan oluşmuş, halkaların kalınlığına ve görkemine bakılırsa, on binlerce tonluk gemileri çekip sürükleyecek gibi duruyor, fakat halkalardan biri var ki elli kiloyu bile çekemeyecek kadar ince, işte o zincirin gücü o zayıf halkası kadardır.
Bir zincir en zayıf halkasından daha sağlam değildir.
Bu örneği bir devletin yapısına ve işleyişine teşmil edebilirsiniz.
Bir devlet ki dünyanın en büyük adalet saraylarına sahip, bakanların gözlerini kamaştıracak görkemde ve görüntüde ama, içinde adalet dağıtılmıyorsa, zayıflar ve mazlumlar haklı oldukları halde haklarına kavuşamıyorlarsa, güçlüler ise, haksız oldukları halde, suçlu oldukları halde ön kapıdan girip arka kapıdan çıkıyorlarsa, o adalet saraylarının kime ne faydası olduğu ortadadır.
Sarayı var ama adaleti yok demektir.
Bir devlet ki, yönetici takımı ve yakın çevreleri bir eli yağda bir eli balda yaşıyorlar, debdebeli ve şatafatlı hayatları gerçekten göz kamaştırıyor, oturdukları lüks konutlar ve bindikleri en pahalı arabalar dillere destan ama yönettikleri halk işsizlikle, aşsızlıkla cedelleşiyor, en doğal ihtiyaçlarını dahi karşılamaktan aciz, çocuklarının eğitim ve sağlık harcamalarının üstesinden asla gelemiyorlar, barınma ve beslenme problemleri günden güne dağ gibi büyüyor, işte o devletin en zayıf, en tutarsız noktaları buralardır.
O devletin gücü, görkemi, itibarı ve kuvveti yönetim katında görülen o kalın halkalarla değil, yönetilen kesimin yaşam kalitesiyle ölçülür.
Zincir örneğinden devam edersek, yukarılara çıktıkça, üst katmanlara baktıkça halkaların oldukça göz dolduran, oldukça kalın ve güçlü olduklarını müşahede ettiğimiz halde, aşağılara doğru ilerledikçe, halkın yaşantısına göz attıkça halkaların zayıflamış, incelmiş ve kopma aşamasına gelmiş olduklarını görüyorsak, işte o zincirin gücü o zayıf halkaların gücü kadardır deriz.
Bu işin bir de manevi boyutu, duygusal yönü var ki o dahi en az somut örnekler kadar önemlidir.
Bir yönetim katı, bir yönetim kadrosu düşünün ki, yönettiği halkın acısını paylaşmıyor, derdi ile dertlenmiyor, elemine ve ıstırabına ortak olmuyor, ortak olmadığı gibi onun yaşlı gözlerinin içine baka baka, gözyaşları ile alay edercesine, eylemlerde ve söylemlerde bulunuyor.
Unutulmasın ki bir zincir en zayıf halkasından daha güçlü değildir.
- Soykırım ekibi Suriye’den selamlıyor dünyayı / 20.12.2024
- Barınma, bürünme ve beslenme / 19.12.2024
- Yapma hacım, ters köşeye yatma hacım / 17.12.2024
- Yalanın para etmediği güne kadar… / 16.12.2024
- Soykırımcı İsrail’e Suriye ödülü / 13.12.2024
- Dumura uğratılmış duygular yüzünden… / 12.12.2024
- Hanım yaparsa kaza hizmetçi yaparsa ceza / 07.12.2024
- Fazla söze ne hacet? / 06.12.2024
- Soru dağları kardan olsaydı… / 05.12.2024