"Bizim Türkiye'deki en yanlış politika, dar para politikasıdır. Bizim elimizde olsa beyaz kağıdı alıp Türk parasını basarız. Piyasaya bol miktarda para süreriz, darphaneyi 24 saat çalıştırırız.
Sanki doların karşılığı var mı ki basıyorlar? O parayla millete faizsiz kredi veririm, dış ve iç borcu kapatırım."
Bu sözler sizce kime ait?
Hemen hepiniz tereddütsüz cevap verirsiniz değil mi?
Bu tezin BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olduğunu dağdaki çoban dahi öğrendi.
Ama bu sözleri bu sefer sarf eden, son günlerde açıklamaları ile tartışma odağında yer alan Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Tuncer Kılınç paşa...
Almanya'da Avrupa'daki Türk dernekleri temsilcileri ile bir araya gelen MGK Genel Sekreteri bu sözleri sarf edince işadamları ve ekonomistler "gülmüş".
Paşa, "Ne gülüyorsunuz, Amerika'nın dünyanın her yerinde parası var. Doların değerini kim belirliyor?" diye çıkışmış.
Asker, özellikle son beş yıldır ABD ve IMF'nin Türkiye'de oynadığı para oyunlarını görmüş gibi.
Paşa'nın tespitlerinin Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nden esintiler taşıması, bu noktadaki milli uyanışın devlet katında da yaşandığına bir kanıt gibi.
Asker, ekonomideki iflasın şifrelerini çözmeye başladı.
IMF ve global sermayenin Liberal Model adı altında kurduğu bubi tuzaklarını etkisizleştirme arayışı ise bu çok sevindirici.
Keşke bu gerçekleri daha önceden görüp de ekonomiyi IMF'nin Derviş'lerine teslim etmeseydi devlet...
Asker, ekonomik alanda kurulan para tuzağının sırrını çözerken sosyal ve siyasi sahada yeni tuzaklara çekiliyor.
En tehlikeli süreç bu. AB Kıbrıs'ı, ABD-İsrail Güneydoğumuzu altımızdan çekmeye çalışırken devletin gündemi türbana kilitleniyor.
Devlet kurumları bir birine düşürülerek, devletle millet arasındaki gönül bağı koparılarak zaafa uğratılmak isteniyor.
Devletin bekasını koruma görevi olan asker, asıl bu sahada oynanan oyunları görmeli, Türkiye'yi karıştırmak isteyen yabancı eli yakalamalıdır.
İşte o zaman Türkiye'yi çökertmek isteyen güçlerin şer tuzaklarının tamamını etkisiz hale getirmiş olurlar.
Milli Model bir bütündür. Ekonomide milli çözüm için Bağımsız ve egemen devlet, devlet-millet kaynaşması, güçlü ordu-güçlü millet gibi temel esaslar bir bütün olarak algılanmalı. Çözümün adresi ne ABD ne IMF ne AB; çözümün yolu: devlet-millet, sivil-asker, din-devlet arasındaki ilişkileri milli duruşla sağlayacak anlayışa topyekün sahip çıkmakta.
Sanki doların karşılığı var mı ki basıyorlar? O parayla millete faizsiz kredi veririm, dış ve iç borcu kapatırım."
Bu sözler sizce kime ait?
Hemen hepiniz tereddütsüz cevap verirsiniz değil mi?
Bu tezin BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olduğunu dağdaki çoban dahi öğrendi.
Ama bu sözleri bu sefer sarf eden, son günlerde açıklamaları ile tartışma odağında yer alan Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Tuncer Kılınç paşa...
Almanya'da Avrupa'daki Türk dernekleri temsilcileri ile bir araya gelen MGK Genel Sekreteri bu sözleri sarf edince işadamları ve ekonomistler "gülmüş".
Paşa, "Ne gülüyorsunuz, Amerika'nın dünyanın her yerinde parası var. Doların değerini kim belirliyor?" diye çıkışmış.
Asker, özellikle son beş yıldır ABD ve IMF'nin Türkiye'de oynadığı para oyunlarını görmüş gibi.
Paşa'nın tespitlerinin Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nden esintiler taşıması, bu noktadaki milli uyanışın devlet katında da yaşandığına bir kanıt gibi.
Asker, ekonomideki iflasın şifrelerini çözmeye başladı.
IMF ve global sermayenin Liberal Model adı altında kurduğu bubi tuzaklarını etkisizleştirme arayışı ise bu çok sevindirici.
Keşke bu gerçekleri daha önceden görüp de ekonomiyi IMF'nin Derviş'lerine teslim etmeseydi devlet...
Asker, ekonomik alanda kurulan para tuzağının sırrını çözerken sosyal ve siyasi sahada yeni tuzaklara çekiliyor.
En tehlikeli süreç bu. AB Kıbrıs'ı, ABD-İsrail Güneydoğumuzu altımızdan çekmeye çalışırken devletin gündemi türbana kilitleniyor.
Devlet kurumları bir birine düşürülerek, devletle millet arasındaki gönül bağı koparılarak zaafa uğratılmak isteniyor.
Devletin bekasını koruma görevi olan asker, asıl bu sahada oynanan oyunları görmeli, Türkiye'yi karıştırmak isteyen yabancı eli yakalamalıdır.
İşte o zaman Türkiye'yi çökertmek isteyen güçlerin şer tuzaklarının tamamını etkisiz hale getirmiş olurlar.
Milli Model bir bütündür. Ekonomide milli çözüm için Bağımsız ve egemen devlet, devlet-millet kaynaşması, güçlü ordu-güçlü millet gibi temel esaslar bir bütün olarak algılanmalı. Çözümün adresi ne ABD ne IMF ne AB; çözümün yolu: devlet-millet, sivil-asker, din-devlet arasındaki ilişkileri milli duruşla sağlayacak anlayışa topyekün sahip çıkmakta.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014