logo
29 NİSAN 2025

Bir pazar yazısı: Dünya Kupası, para ve siyaset üçlemesi...

02.06.2002 00:00:00
Dünya Kupası heyecanı başladı. 32 takımın mücadelesi Avrupa'dan Afrika'ya, Güney Amerika'dan Asya'ya dünyanın dört bir köşesinde şölen havası estiriyor. Nüfusunun yüzde 91'i Müslüman olan 10 milyonluk Senegal'ın 1998'de kupayı kucaklayan ve bu kupanın da favorisi olan Fransa'yı açılış maçında 1-0 mağlup etmesi, heyecanı daha da arttırdı.

Senegal'in elde ettiği bu galibiyet, A-Millilerimize moral kaynağı olmalı. Onlar 98'in şampiyonunu devirdiler, bizimkiler neden 98'in finalistini devirmesinler! İçimizde güçlü bir ümit var. Aynı zamanda ümitle karışık hafif bir endişe de...

Dünya Kupası gerçekten büyük bir organizasyon. Yine 4 yılda bir yapılan Olimpiyatlardan bile büyük bir düzenleme. Olimpiyat oyunları topu topu 15 gün sürüyor. Oysa Dünya Kupası tam bir ay. Gördüğü ilgi açısında 2000 yılında Avustralya'nın Sydney kentinde yapılan Olimpiyatları Dünya Kupası ile karşılaştırdığımızda, Dünya Kupası'nın bariz üstünlüğü bir kez daha öne çıktı. Bu ilgi Türkiye'nin 48 yıl aradan sonra böyle bir şölene katılmasından kaynaklanmıyor. Bu alaka kupaya ekiplerini gönderemeyen ülkelerde de var.

Bu kısa girizgahtan sonra gelelim asıl konumuzu...

Gerek Olimpiyatlar olsun, gerek Dünya Kupası, bu tür organizasyonlar iki amaçla yapılır: 1) Tanıtım 2) Para kazanmak. Tanıtım kesin bir kazançtır. Para kazanmaya gelince, her somut olayda irdelenmesi gereken bir durumdur. Acaba 2002 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapan Japonya ve Güney Kore, bu organizasyondan para kazanabilecek mi? Bir kere, ilk kez Asya'da düzenlenen Dünya Futbol Şampiyonası'ndan, bu sporun dünyanın en büyük kıtasındaki popülaritesini arttırması ve dolayısıyla da büyük bir pazar oluşturması bekleniyor. Futbol dünya nüfusunun yarısından fazlasının yaşadığı Asya'da yaygınlaştırılabilirse, birilerinin keseleri dolacak. Ancak ABD de, aynı amaçla 1994'de Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmıştı. Yine de futbola olan ilgiyi arzu edilen düzeye çıkaramadı. Bu da gösteriyor ki, sadece bir organizasyonla bunun başarılabilmesi mümkün değil. Halkların İngiltere'de, İtalya'da, Almanya'da ve İspanya'da olduğu gibi bu spor dalına özel bir ilgisi olmalı.

Neden talip oldular?

Güney Kore ve Japonya, FİFA 2002 Dünya Kupası'nın organizasyonuna sırf bu yükün altından kalkabileceklerini kanıtlamak için değil ama aynı zamanda ekonomik kazanç umuduyla da talip olmuşlardı. Her iki ülkede de Dünya Futbol Şampiyonası'na büyük umutlar bağlanmış. Kore ve Japonya'da turnuva sayesinde ülkeye bol para akması bekleniyor. Toplam 800 bin turist geleceğini hesaplayan organizatörler her yabancı ziyaretçinin ortalama 2 bin Euro (2 milyar 650 milyon lira) harcayacağını tahmin ediyorlar. Stat inşası için harcanan 5 milyar Euro ve Dünya Kupası'na bağlı sair işlerin oluşturacağı harcama potansiyeli de buna eklenince ortaya astronomik rakamlar çıkıyor.

Japonya'dan müthiş yatırım

Japonya final turnuvası için dört yıl önce Fransa'da yapılan yatırımların üç katı kadar para harcadı. Ekonomik araştırma enstitüleri bu yatırımların ve bir ay sürecek mücadele sırasında harcanacak paranın ülke ekonomisine 26 milyar Euro katkıda bulunacağını hesaplamış. Kore Kalkınma Enstitüsü uzmanları da dünya şampiyonasının ülkeye 350 binlik istihdam ve yüzde 2'lik büyüme hızı bahşedeceği görüşündeler.

Hayal kırıklığı da mümkün

Her on Koreliden sekizi ve Japonların onda altısı Dünya Şampiyonası'nın ülke ekonomisine yararlı olacağı görüşünde. Ama bu iyimserliğin yanıltıcı olması da mümkün.

Japonya'nın kış sporları merkezlerinden Nagano'da bundan dört yıl önce kış olimpiyatları yapılmış ama organizasyonun mükemmelliğine rağmen bu dev turnuva mali fiyaskoyla sonuçlanmıştı. Nagano, olimpiyatlar sayesinde yeni kara ve demiryollarına, modern spor tesislerine kavuştu ancak olimpik müsabakaların yapıldığı tesislerin işletme ve bakım masrafları karşılanamıyor. Nagano Olimpiyatları sadece müteahhitleri zengin etti, o kadar.

Parayı müteahhitler kazanıyor

Diğer ülkelerde olduğu gibi Japonya'da da spor tesisleri politikacıları hoş tutan inşaatçılık şirketlerine ihale ediliyor. Dünya Futbol Şampiyonası'nda durumun farklı olduğu sanılmasın. Dünya Futbol Federasyonları Birliği FİFA ev sahibi ülkeden sadece sekiz yeni stadyum inşa edilmesini istedi. Japonya ve Kore'de ise 17'si temelden olmak üzere toplam 20 yeni stat inşa edildi.

Tesisler mükemmel,

ama taşrada...

Statlar gerçekten güzel ve alımlı. Teknoloji konuşturulmuş. Ama Japonya'daki yeni futbol arenaları parlamento lobisi güçlü olan kırsal kesimlerde kuruldu. Yani siyaset statların nerede yapılacağına karıştı. Bu tür işlerin sadece Türkiye'de olduğunu sananlara güzel bir örnek!

Örneğin Alman Milli Takımı grup karşılaşmalarını İbaraki ve Şizuoka gibi taşra statlarında yapacak. Japonya'da inşa edilen on stattan sadece ikisinin dünya şampiyonasından sonra kârlı işletmelere dönüştürülebileceği tahmin ediliyor. Diğerleri kent merkezlerinden uzak olduğu için, resmen "atıl" kalacak.

Kore'deki 10 stat da sadece futbola uygun. Milli takımların uğrak yeri olmasının beldelerinin tanıtımını yapacağı ümidiyle Japonya'da 80, Kore'de de ondan fazla belediye antrenman tesisi kurdu. Belediyeler arasında amansız bir rekabet başladı ve bazı belediyeler finalist takımların kamp yapması için milyonlarca Euro teklif etmek zorunda kaldı!

Tahminler çuvallayacak gibi

Bir kere söyleyelim, turist sayısıyla ilgili tahminler de oldukça abartılı. Gerçekten 800 bin yabancının gelmesi konuk takım başına 25 bin taraftar demek. Avrupa'nın en büyük taraftar kitlesine sahip ülkesi İngiltere'de bile sadece 10 bin bilet satılabildi. Dünya Şampiyonası için Almanya'da satılan 3 bin biletin de büyük bölümünü zaten Asya'da yaşayan Almanlar aldı. Dünya Şampiyonası'na bağlanan ekonomik umutların sabun köpüğü gibi sönmesi mümkün. Parayla arası çok iyi olan ve adı yolsuzluklarla özdeşleşmesine rağmen 4 yıl daha koltuğunda kalmayı başaran FİFA Başkanı Sepp Blatter, Dünya Şampiyonası'nın iki ülke arasında paylaştırılmasının geliri arttırmayıp sadece masrafı iki katına çıkaracağını yıllar önce farketmişti. Farketmişti ama bir kez ok yaydan çıkmıştı...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Recep Bahar / diğer yazıları
Ümit Özdağ bugün hakim karşısındaydı
Duruşma ileri tarihe ertelendi
Mehmet Şimşek, ekonomi gündemini değerlendirdi
'Beklentilerde sınırlı bir kötüleşme var'
BTP lideri demokrasi ayıbını anlattı
'Demokrasilerde talimat milletten gelir'
Her gün yeni bir rakam!
İstanbul'da az hasarlı bina sayısı artıyor
Mevcudu korumak ana hedef
İş dünyasının gündeminde yatırım yok!
8 haftayı geçerse destek şart!
Uzmanların çelişkili açıklamaları kaygıyı tetikliyor!
BTP ve CHP genel başkanları duruşmayı izliyor
Ümit Özdağ hakim karşısında
Resmiyette düşüş sürüyor!
İşsizlik oranında 20 yıl sonra bir 'ilk'
İBB soruşturmasında ifade işlemleri tamamlandı
52 kişi Çağlayan'a gönderildi
Gazze'de 65 bin çocuk açlıktan hastaneye kaldırıldı
İsrail "açlık silahıyla" vuruyor
İspanya Başbakanı'ndan 'elektrik kesintisi' açıklaması
"Elektrik ihtiyacının %60'ı 5 saniyede yok oldu"
İsrail, Kudüs Fonu ve Vakfı'nın kapatılmasına karar verdi
Gazze, Batı Şeria derken, sıra Kudüs'te mi?
Teşekkürler Trabzonspor
Barcelona, UEFA Gençlik Ligi'nde şampiyon oldu
Baba ve iki kızı toprağa verildi
Bu acıya yürek dayanmaz
'İstanbul'da deprem olacak...'
'Ümit ederiz ki parça parça olsun'
Ümit Özdağ bugün hakim karşısındaydı
Duruşma ileri tarihe ertelendi
Mehmet Şimşek, ekonomi gündemini değerlendirdi
'Beklentilerde sınırlı bir kötüleşme var'
BTP lideri demokrasi ayıbını anlattı
'Demokrasilerde talimat milletten gelir'
Her gün yeni bir rakam!
İstanbul'da az hasarlı bina sayısı artıyor
Mevcudu korumak ana hedef
İş dünyasının gündeminde yatırım yok!
8 haftayı geçerse destek şart!
Uzmanların çelişkili açıklamaları kaygıyı tetikliyor!
BTP ve CHP genel başkanları duruşmayı izliyor
Ümit Özdağ hakim karşısında
Resmiyette düşüş sürüyor!
İşsizlik oranında 20 yıl sonra bir 'ilk'
İBB soruşturmasında ifade işlemleri tamamlandı
52 kişi Çağlayan'a gönderildi
Gazze'de 65 bin çocuk açlıktan hastaneye kaldırıldı
İsrail "açlık silahıyla" vuruyor
İspanya Başbakanı'ndan 'elektrik kesintisi' açıklaması
"Elektrik ihtiyacının %60'ı 5 saniyede yok oldu"
İsrail, Kudüs Fonu ve Vakfı'nın kapatılmasına karar verdi
Gazze, Batı Şeria derken, sıra Kudüs'te mi?
Teşekkürler Trabzonspor
Barcelona, UEFA Gençlik Ligi'nde şampiyon oldu
Baba ve iki kızı toprağa verildi
Bu acıya yürek dayanmaz
'İstanbul'da deprem olacak...'
'Ümit ederiz ki parça parça olsun'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.