Ediz Hun, başrolünü oynadığı 135 film ile sinema sanatçısı, 150'yi aşkın yayını ve öğretim üyeliği ile bir bilim adamı olduğunu kanıtladığını, parlamentoya girdiği 1999 yılından bu yana da artık yoğun olarak politika ile uğraştığını söyledi. Sanatçı, bilim adamı ve politikacı kimliğini taşımaktan her zaman gurur duyduğunu, üçünün de insanlığa hizmet eden meslekler olduğunu vurgulayan Hun, şöyle konuştu:
"Yeniden dünyaya gelme gibi bir imkan bulunsa, bilim adamı olurdum. Çünkü, dünyayı yönlendiren bilim insanlarıdır. Bir internet, bir bilgisayar, kimyasal bir reaksiyonun keşfedilmesi, inanıyorum ki bu insanlara tarif edilmez bir mutluluk vermiştir. Politika ise bana göre insanlara hizmet etmeyi sağlayan şerefli bir meslektir. Bu yüzden hayatımın bundan sonraki bölümünü politika ile uğraşarak geçirecek ve faydalı olmaya çalışacağım. Sanata gelince, sanatçı da insanlığa ve yaşadığı topluma hizmet ediyor. İnsanlar arasında ayrım gözetmeyen bir kavramdır sanat."
Deneyimlilerden faydalanamıyorlar
Ediz Hun, yıllar önce başrolünü oynadığı filmleri şimdi sık sık televizyonlarda izlemekten mutluluk duyduğunu, duygusal içerikli filmleri, ailelerin çocukları ile birlikte rahatça izleyebilmelerinin çok önemli olduğunu söyledi. Hun, "Çünkü, bugün öyle filmler var ki, çocuklarınızla izleyemiyorsunuz" dedi.Yıllarını sinemaya vermiş insanlardan yeterince faydalanılmamasına üzüldüğünü bildiren Hun, "Eski, deneyimli karakter oyuncularımızdan yapımcılar ve yönetmenler yeterince yararlanmayı bilmiyorlar. Bazı yapımcı ve yönetmenlerin bu oyuncular için 'göbeği çıkmış', 'yüzü buruşmuş', 'yaşlanmış' gibi ifadeler kullanmalarını son derece yadırgıyorum. Yanlış yapıyorlar" diye konuştu. Hun, tiyatrocuları küçümsemediğini, ancak deneyimi olan sinema sanatçılarına yer verilmesi gerektiğini ifade ederek, "Belki o oyuncumuz 50'sine, 60'ına hatta 70'ine gelmiş olabilir. Ancak, halka mal olmuşlardır. Karakter oyuncularımız kolay yetişmiyor. Bu yüzden kıymetlerini bilmek zorundayız" şeklinde konuştu.
"Yeniden dünyaya gelme gibi bir imkan bulunsa, bilim adamı olurdum. Çünkü, dünyayı yönlendiren bilim insanlarıdır. Bir internet, bir bilgisayar, kimyasal bir reaksiyonun keşfedilmesi, inanıyorum ki bu insanlara tarif edilmez bir mutluluk vermiştir. Politika ise bana göre insanlara hizmet etmeyi sağlayan şerefli bir meslektir. Bu yüzden hayatımın bundan sonraki bölümünü politika ile uğraşarak geçirecek ve faydalı olmaya çalışacağım. Sanata gelince, sanatçı da insanlığa ve yaşadığı topluma hizmet ediyor. İnsanlar arasında ayrım gözetmeyen bir kavramdır sanat."
Deneyimlilerden faydalanamıyorlar
Ediz Hun, yıllar önce başrolünü oynadığı filmleri şimdi sık sık televizyonlarda izlemekten mutluluk duyduğunu, duygusal içerikli filmleri, ailelerin çocukları ile birlikte rahatça izleyebilmelerinin çok önemli olduğunu söyledi. Hun, "Çünkü, bugün öyle filmler var ki, çocuklarınızla izleyemiyorsunuz" dedi.Yıllarını sinemaya vermiş insanlardan yeterince faydalanılmamasına üzüldüğünü bildiren Hun, "Eski, deneyimli karakter oyuncularımızdan yapımcılar ve yönetmenler yeterince yararlanmayı bilmiyorlar. Bazı yapımcı ve yönetmenlerin bu oyuncular için 'göbeği çıkmış', 'yüzü buruşmuş', 'yaşlanmış' gibi ifadeler kullanmalarını son derece yadırgıyorum. Yanlış yapıyorlar" diye konuştu. Hun, tiyatrocuları küçümsemediğini, ancak deneyimi olan sinema sanatçılarına yer verilmesi gerektiğini ifade ederek, "Belki o oyuncumuz 50'sine, 60'ına hatta 70'ine gelmiş olabilir. Ancak, halka mal olmuşlardır. Karakter oyuncularımız kolay yetişmiyor. Bu yüzden kıymetlerini bilmek zorundayız" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.