Bilgisayara bağımlı olmayın
Bilgisayar oyunlarında kişinin hızlı düşünmeye ve hızlı hareket etmeye çalıştığı ifade edilirken beyin fizyolojisi icabı hızlı düşünen aynı anda birçok şeyi değerlendiren beyin bir konuyu derinliğine analiz ve sentez edememektedir denildi
01.10.2012 00:00:00
Bilgisayar oyunlarında, oyun karelerinin
hızlı hızlı göz önünden geçtiğini oyunu oynayan kişi hızlı düşünmeye ve hızlı
hareket etmeye çalıştığını ifade eden Dr. Mehmet Yavuz, “Bu tür oyunlar saatler
boyu oynandığında, beyini hızlı düşünmeye ve hızlı hareket etmeye
programlamaktadır. Ancak beyin fizyolojisi icabı hızlı düşünen aynı anda bir
çok şeyi değerlendiren beyin bir konuyu derinliğine analiz ve sentez
edememektedir. Bir diğer deyişle hızlı düşünme, bir konu ya da nesneye
odaklanmayı ve yoğunlaşmayı engellemektedir. Dolayısıyla kişinin yöneldiği her
şey derinlikten uzak yüzeysel bir bakış açısı ile ele alınmaktadır. Bu ise
özellikle öğrencilerde büyük sorunlara neden olmakta, derslere yoğunlaşma
olamayacağı için başarısız olunmaktadır. Öğrenci ne kadar zorlarsa zorlasın
üzerinde çalıştığı konuyu öğrenememekte, zaten bilgisayar oyunları nedeniyle zamanla
gelişen dikkat dağınıklığı ve değişik derecelerde gelişen hiperaktivite
nedeniyle çok çabuk her şeyden sıkılır duruma gelmektedir.’’ dedi.
Dikkat
dağınıklığı yapar
Sürekli bilgisayar oyunu oynamanın beyini hızlı ama
yüzeysel düşünmeye programladığını dile getiren Dr. Yavuz, “Bu durumda üst
düzey öğrenme ve algılama zorlukları oluşmaktadır. Hatta ebeveyn, oluşan
başarısızlığı çocuklarının zamanını bilgisayarla geçirmesine bağlamaktadır.
Halbuki asıl olay bilgisayar oyunları ile oluşan beyindeki fizyolojik
bozukluktur. Aynı bozukluğa çok hızlı okuyan insanlarda maruz kalabilir.
Herhangi bir nedenden dolayı çok hızlı belge, kitap, gazete ya da dergi
okuyanlarında veya görüntüleri sürekli ileri sararak araştırma yapanlarda da bu
fizyolojik bozukluk gelişebilir. Bu durumda bir süre sonra dikkat dağınıklığı
nedeniyle odaklanma ve konsantrasyon bozukluğu kaçınılmazdır. Hatta çoğu kez
kişiler birden bire gelişen algılama ve analiz yeteneklerinin zayıflamasını,
hayatlarında ki herhangi bir aksiliğe bağlarlar ve asla asıl sebebi
bulamazlar’’ diye konuştu.
Katilliğe
kadar götüren tehlike
Norveç’te bilgisayar oyun bağımlısı bir kişinin, bir
adada tatil yapmakta olan 92 kişiyi sadistçe öldürdüğünü hatırlatan Dr. Yavuz,
daha sonra şunları kaydetti; “Bilgisayar oyun bağımlılığı, herkesi katil yapar
diyemeyiz ama arka planda anti-sosyal psikopatik kişilik bozukluğu varsa, onun
içindeki canavarı uyandırarak böyle kitlesel katliamlara sebebiyet verebilir.
Sürekli bilgisayar üzerinde aksiyon oyunu nedeni ile önüne geleni öldüren bir
kişide reel hayatta da öldürme içgüdüsü harekete geçebilir. Bu kişilerde alt
yapıda psikopatik sosyal uyum bozukluğu vardır. Birde sürekli oyun oynama
nedeniyle beyindeki denge de bozulunca kişide öldürme içgüdüsü ya da katliam yapma
duygusu harekete geçebilir. Dünyanın çeşitli yerlerinde görülen nedensiz
katliam olaylarının arkasında kişilik bozukluğu ile birlikte bilgisayar oyun
bağımlılığının olması kuvvetle muhtemeldir. Bu nedenle bilgisayarlar için oyun
üreten firmaların beyin ayarlarını bozmamak için 1 saat oyun süresinden sonra
otomatik olarak 1 saat ya da daha fazla ara veren tarzda üretmelerini önemle
tavsiye etmekteyim.’’
Tedavi
yöntemleri
Dr. Yavuz, bilgisayarda oyun bağımlılığının tedavisi
konusunda ise şunları söyledi; “Her şeyden önce beyin bir süre nadasa
alınmalıdır. Yani bilgisayar oyunları nedeniyle beyin ayarı ve dengesi bozulan
kişi, en az 3 ay bilgisayar oyunundan uzak durmalı, hiç bir öğrenme faaliyetine
girmemelidir. Ben şahsen böyle bozlukluğu olan öğrencilere bir dönem okulu
dondurmalarını önermekteyim. Bu dönem zarfında hiç bir şey okumamalarını ve
öğrenme faaliyetini durdurmalarını istemekteyim. Zira eğer kalıcı bozukluklar
gelişmemisse bir süre sonra beyin fonksiyonları eski fizyolojik normal durumuna
dönecektir. Bilgisayar bağımlılığı olan kişilere herhangi bir ilaç kullanımı ya
da antidepresan, anksiyolitik ilaçlar etkisizdir. Hatta bunlar durumu daha da
kötüleştirebilir. Ancak TMS ile beyin resetlemesi sonuç verebilir. Davranışçı
bilişsel terapiler, dikkat dağınıklığını ve öğrenme güçlüğünü düzeltmez ama
oyun bağımlılığı konusunda işe yarayabilir. Ama en önemlisi beyini en az 2-3 ay
dinlendirmektir." HABER MERKEZİ
hızlı hızlı göz önünden geçtiğini oyunu oynayan kişi hızlı düşünmeye ve hızlı
hareket etmeye çalıştığını ifade eden Dr. Mehmet Yavuz, “Bu tür oyunlar saatler
boyu oynandığında, beyini hızlı düşünmeye ve hızlı hareket etmeye
programlamaktadır. Ancak beyin fizyolojisi icabı hızlı düşünen aynı anda bir
çok şeyi değerlendiren beyin bir konuyu derinliğine analiz ve sentez
edememektedir. Bir diğer deyişle hızlı düşünme, bir konu ya da nesneye
odaklanmayı ve yoğunlaşmayı engellemektedir. Dolayısıyla kişinin yöneldiği her
şey derinlikten uzak yüzeysel bir bakış açısı ile ele alınmaktadır. Bu ise
özellikle öğrencilerde büyük sorunlara neden olmakta, derslere yoğunlaşma
olamayacağı için başarısız olunmaktadır. Öğrenci ne kadar zorlarsa zorlasın
üzerinde çalıştığı konuyu öğrenememekte, zaten bilgisayar oyunları nedeniyle zamanla
gelişen dikkat dağınıklığı ve değişik derecelerde gelişen hiperaktivite
nedeniyle çok çabuk her şeyden sıkılır duruma gelmektedir.’’ dedi.
Dikkat
dağınıklığı yapar
Sürekli bilgisayar oyunu oynamanın beyini hızlı ama
yüzeysel düşünmeye programladığını dile getiren Dr. Yavuz, “Bu durumda üst
düzey öğrenme ve algılama zorlukları oluşmaktadır. Hatta ebeveyn, oluşan
başarısızlığı çocuklarının zamanını bilgisayarla geçirmesine bağlamaktadır.
Halbuki asıl olay bilgisayar oyunları ile oluşan beyindeki fizyolojik
bozukluktur. Aynı bozukluğa çok hızlı okuyan insanlarda maruz kalabilir.
Herhangi bir nedenden dolayı çok hızlı belge, kitap, gazete ya da dergi
okuyanlarında veya görüntüleri sürekli ileri sararak araştırma yapanlarda da bu
fizyolojik bozukluk gelişebilir. Bu durumda bir süre sonra dikkat dağınıklığı
nedeniyle odaklanma ve konsantrasyon bozukluğu kaçınılmazdır. Hatta çoğu kez
kişiler birden bire gelişen algılama ve analiz yeteneklerinin zayıflamasını,
hayatlarında ki herhangi bir aksiliğe bağlarlar ve asla asıl sebebi
bulamazlar’’ diye konuştu.
Katilliğe
kadar götüren tehlike
Norveç’te bilgisayar oyun bağımlısı bir kişinin, bir
adada tatil yapmakta olan 92 kişiyi sadistçe öldürdüğünü hatırlatan Dr. Yavuz,
daha sonra şunları kaydetti; “Bilgisayar oyun bağımlılığı, herkesi katil yapar
diyemeyiz ama arka planda anti-sosyal psikopatik kişilik bozukluğu varsa, onun
içindeki canavarı uyandırarak böyle kitlesel katliamlara sebebiyet verebilir.
Sürekli bilgisayar üzerinde aksiyon oyunu nedeni ile önüne geleni öldüren bir
kişide reel hayatta da öldürme içgüdüsü harekete geçebilir. Bu kişilerde alt
yapıda psikopatik sosyal uyum bozukluğu vardır. Birde sürekli oyun oynama
nedeniyle beyindeki denge de bozulunca kişide öldürme içgüdüsü ya da katliam yapma
duygusu harekete geçebilir. Dünyanın çeşitli yerlerinde görülen nedensiz
katliam olaylarının arkasında kişilik bozukluğu ile birlikte bilgisayar oyun
bağımlılığının olması kuvvetle muhtemeldir. Bu nedenle bilgisayarlar için oyun
üreten firmaların beyin ayarlarını bozmamak için 1 saat oyun süresinden sonra
otomatik olarak 1 saat ya da daha fazla ara veren tarzda üretmelerini önemle
tavsiye etmekteyim.’’
Tedavi
yöntemleri
Dr. Yavuz, bilgisayarda oyun bağımlılığının tedavisi
konusunda ise şunları söyledi; “Her şeyden önce beyin bir süre nadasa
alınmalıdır. Yani bilgisayar oyunları nedeniyle beyin ayarı ve dengesi bozulan
kişi, en az 3 ay bilgisayar oyunundan uzak durmalı, hiç bir öğrenme faaliyetine
girmemelidir. Ben şahsen böyle bozlukluğu olan öğrencilere bir dönem okulu
dondurmalarını önermekteyim. Bu dönem zarfında hiç bir şey okumamalarını ve
öğrenme faaliyetini durdurmalarını istemekteyim. Zira eğer kalıcı bozukluklar
gelişmemisse bir süre sonra beyin fonksiyonları eski fizyolojik normal durumuna
dönecektir. Bilgisayar bağımlılığı olan kişilere herhangi bir ilaç kullanımı ya
da antidepresan, anksiyolitik ilaçlar etkisizdir. Hatta bunlar durumu daha da
kötüleştirebilir. Ancak TMS ile beyin resetlemesi sonuç verebilir. Davranışçı
bilişsel terapiler, dikkat dağınıklığını ve öğrenme güçlüğünü düzeltmez ama
oyun bağımlılığı konusunda işe yarayabilir. Ama en önemlisi beyini en az 2-3 ay
dinlendirmektir." HABER MERKEZİ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.