Bilge Kağan'dan Haydar Hoca'ya

Geçenlerde elime 'Yeniden Kuva-yı Milliye' dergisinin Mart 2005 sayısı geçti.
Kapak yazısı: 'Şehitkale, Namuskale, Vatankale, Çanakkale?'
Başyazı Prof. Dr. Haydar Baş'a ait. Başlık: 'Türk tarımı nasıl kurtulur?'
İncelemeye başladım. Geleceğe yönelik müthiş tespitler yapılmıştı. Şaşkınlık ve aynı zamanda bunları öğrenmenin mutluluğu ile okumaya devam ederken bir başlık gözüme çarptı: 'Türk milletinin ilini, töresini kim bozabilir!'
Makalede Göktürk Kitabeleri'nden bahsediliyor. İşte tam bu noktada ülkemizin ve milletimizin içinde bulunduğu zifiri karanlık durum gözlerimin önüne geldi ve bu yazıyı kaleme almaya başladım.
Göktürk Kitabeleri'nden biri olan Kül Tigin Kitabesi'nde Bilge Kağan'ın sözleri yazılı. Bilge Kağan bu yazıtı uğrak yere diktiğini belirterek ulusuna birtakım mesajlar vermeyi amaçladığını söylüyor. Bu nedenle sözlerinin unutulmaması gerektiğini, yazıtın dikiliş amacının geleceğe yönelik olduğunu belirtiyor.
Bilgisiz idarecilerin, töre ve kültürlerine uymadıkları zaman, milletin birliğinin bozulacağı ve devletin güçsüzleşeceği; düşmanlarına karşı koymayan güçsüz devletin ise, bağımsızlığını yitireceği ve milletinin esir olacağı Göktürk Kitabeleri'nde ısrarla vurgulanmaktadır.
Aynı zamanda Türk milletinin kültürüne, töresine bağlı kaldığı, bilgili ve ileri görüşlü idareciler tarafından yönetildiği zaman mutlu ve güçlü olduğu anlatılmakta; düşmanlara karşı ancak güçlü bir milletle üstün gelinebileceği belirtilmektedir.
Manevi kültüründen uzaklaşmış, Müslüman görünümlü olmasına rağmen Allah'ın haram dediğini helal sayan, yolsuz, erdemden yoksun, ayakkabı kutulu yöneticiler size de yakın geliyor mu?
Peki, 50'nin üzerinde kitap yazmış (bilgili), maddi ve manevi kültüründen taviz vermeyen, gelecek ile ilgili söylediği her şeyin gerçekleştiği (ileri görüşlü) lider size de birini hatırlatıyor mu? 
Kağanlara göre Türk milleti olarak, bahsettiğimiz bilgili kişi yerine bilgisiz kişileri yönetici yapmaya devam ettiğimiz sürece bağımsızlığımız elimizden gidecek, başka milletlerin esiri olacağız.
Şimdi gelelim yazımızın başlığına. 
Göktürk Kitabeleri'nden biri sayılan Kül Tigin Kitabesi'nde Bilge Kağan şöyle diyor:
'Türk oğuz beyleri, millet, işitin!
Üstte gök çökmese, altta yer delinmese, Türk milleti; ilini, töreni kim bozabilir!
Türk milleti! Kendine gel, aklını başına al! Disiplinsizliğinden dolayı, seni beslemiş olan bilgili kağanına, zenginleşmiş, hür ve müstakil güzel yurduna karşı kendin hata ettin, kötü hale soktun. Silahlılar nasıl gelip seni dağıttı? Mızraklılar nasıl gelip seni sürdü? Mukaddes Ötüken Ormanı'nın milleti, gittin, dağıldın?'
Ve şimdi de bizi seslenen kişi, II. Kuvay-ı Milliye Hareketi'nin önderi Prof. Dr. Haydar BAŞ:
'Ayık Türk milleti! Ayık ve kendine gel!  
Altı ve üstü hazine dolu olan Türk yurdu, zifiri karanlık içerisine girdi. Kendine gel ve haksızlıklara karşı dur de! Hakkına sahip çık!'
Gazetemizin köşe yazarlarından kıymetli Mustafa Aslan'ın ifadesiyle:
'Udaçı erti Türk Budun, ökün! Diyen Bilge Kağan'la; 'Türk Milleti! Ayık!' diyen Haydar Hoca; aynı dilden, aynı çağrıyı yapmıyorlar mı?
Bu müthîş benzerlikten dolayı, iftihâr etmeyelim mi?'