Bir topluluk düşünün ki ideallerini tamamen kaybetmiş, Güvenlik çizgileri kırmızı iken önce pembeleşmiş sonra kaybolup gitmiş. Bütçesi her yıl açık veren, açığı borçla kapatarak gününü geçiren bir ülkede yaşasın. Bunlar yetmezmiş gibi, AB'ye ve ABD'ye körü körüne biat eden bir idareci kadrosuna sahip bir topluluğun devlet olma özelliği henüz tamamen yok olmadıysa bu ALLAH'ın (c.c) bir lutfu. İktidarın haçlı biatı ve halkın görmezlik inadı sonucunda olacakları anlamamaktaki maharetimizi, anlamak mümkün değildir. Bütçenin 35.5 milyar TL açık vereceğinin ilanı ve bunun borçla kapatılması devletin borcunun 700 milyarı aşması demektir. Kaynaktan yoksul bırakılmış ülkemizin hala akıllanmaması sonuçta tamamen yok olması demektir. Koltuk uğruna verilen tavizlerin sınırı yoktur. İktidarların hedefi koltuğa yeniden sahip olmak, muhalefetin hedefi ise nöbeti devir alabilmektir. Bu nedenle hepsinin gayesi AB'ye ve ABD' ye biat olmuştur. İktidarlar ve muhalefet asla AB ve ABD'nin emirlerinden başka bir icraata muktedir olamamaktadırlar. Elbette birkaç istisna vardır. Bu istisnalar devletin bekasının temelleridir. Bir gün mutlaka millet bunlara kulak verecek ve hakikatleri görecektir. Bu ülkede her bürokratik makama vatandaşların herhangi birinin gelmesini engelleyen bir kanun var mı? Milletvekili olabilmek için gereken şart sadece TC vatandaşlığı değil mi? Orduda her rütbede, çeşitli kökenden gelen kardeşlerimiz görev yapmıyor mu? Ülkede herkes eşit şartlarda değil mi? Herkes inancında fikrinde (vatana ihanet fikirleri hariç) eşit değerlendirilmiyorlar mı? Peki Kürt sorunu fitnesini ortaya atıp suni problemlerle milleti bölme harekatını başlatanlar, şimdi birlik beraberlik nutuklarını atarken akılları başlarına mı geldi, yoksa seçimde kendi reylerini kaybetme korkusu mu? Ne dersiniz? Birkaç şerefsiz ve satılmışın dışında bu milletin halkı birlik ve beraberlikle yaşamaya hiçbir zaman itiraz etmemiştir. Ana dillerini istedikleri gibi kullanmışlar ve kullanacaklardır. Bayrakları için ataları gibi savaşacak, vatan ve inançları uğrunda şehit olacaklardır. Ülkede genel olarak vatandaşlarımız geçim zorluğundadır. Kürdü, Türkü, Arnavut'u, Laz'ı, Boşnak'ı, Çerkez'i, istisnasız herkesi, hep birlikte zengin edecek, dışa el açmaktan kurtaracak, Şeref ve haysiyetlerini kazandıracak BTP iktidarını tercih edin. Haçlı'ya uyanlara hala rağbet ederseniz, son şansımızı da yok edersiniz. Hala demokrasiden dem vuranlar sizin reylerinizi dikkate almıyorlar. yüzde on barajı demokrasinin yüz karasıdır. Baraj sıfır olmalıdır. Hemen, hemen bütün bürokrasi yabancıların denetimindedir. Size şimdi anlatacağımı duyunca anlayacaksınız. TAEK (Türkiye Atom Enerjisi Kurumu) Laboratuarları iğneden ipliğe istenildiği zaman IAEA(International Atomic Energy Agency) (milletler arası atom enerji kurumu) tarafından takriben 1996 yılından bu yana yabancı uzmanların denetimine açıktır. Bu antlaşma tüm ülkeler için imzaya açılmış bu tarihe kadar imzalamış olan tek ülke maalesef sadece Türkiye olmuştur. Bunun manası her nükleer araştırma ve uygulamanın yabancılar tarafından kontrolüdür. Hiçbir hükümet hakkımız olduğu halde bunun iptalini istememiştir. Ben bu araştırma merkezinde on yıl araştırmacı olarak 1978 tarihine kadar çalıştım. Böylesine aşağılayıcı bir duruma düşülmüş olması HAÇLI BİATININ ne mertebelerde olduğunun sadece bir delilidir. Yurdumuzda haçlılarca açılan kiliseler, kapanan camiler, milletin rızkından kesilip onarılan kiliseler, havralar, kürsülerden atılan palavralar, devam ettiği halde hala yapılanlarda hikmet aramalar ve ayıkmaktaki inatlar devam ederse emin olunuz ki çok kısa sonra ne din kalır ne bayrak ne de bu mukaddes toprak.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017