Babasından naklen, Ebu Nasr'ın bana haber verdiğine göre; Malik b. Enes, Hişam b.Urve yolu ile gelen rivayette, Hazreti Aişe (r.a.) Rasulüllah (s.a.v) Efendimizden şöyle dinlediğini anlatmıştır:
"Allah'ü Teala hayrı şu dört geceye dağıtmıştır:
a) Kurban bayramı gecesine,
b) Ramazan bayramı gecesine,
c) Şaban ayının orta (15.) gecesine. Bu gece, Allah'ü Teala, ecelleri ve rıkı yazar. Hacca gidecekler bu gece yazılır.
d) Sabah namazı vaktine kadar arefe gecesi".
Said, İbrahim Nüceyh'ten anlattığına göre; üstte anlatılan dört geceyi beş gece olarak tesbit edip şöyle demiştir:
"Onlar beş gece olup biri de cuma gecesidir."
Ebu Hureyre'den r.a rivayet edildiğine göre; Rasulüllah (s.a.s) efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Şaban ayının orta (15). gecesinin ilk vaktinde Cebrail bana geldi; şöyle dedi:
- Ya Muhammed! Başına semayı kaldır.
Sordum:
- Bu gece nasıl bir gecedir.
Şöyle anlattı:
- Bu gece, Allah'ü Teala, rahmet kapılarından üç yüz tanesini açar. Kendisine şirk koşmayanlardan hemen herkesi bağışlar. Meğer ki, bağışlayacağı kimseler: büyücü, kahin, devamlı içki içen, faizciliğe ve zinaya devam eden kimselerden olmayalar. Bu kimseler günahlarından dönünceye kadar Alla'ü Teala onları bağışlamaz...
Gecenin dörtte biri geçtikten sonra, Cebrail yine geldi ve şöyle dedi:
- Ya Muhammed başını kaldır.
- Bir de baktım ki, Cennet kapıları açılmış. Cennetin birinci kapısında dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyor:
- Ne mutlu bu gece rükü edenlere. İkinci kapıdan dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyordu:
-Bu gece secde edene ne mutlu.
Üçüncü kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu:
- Bu gece dua edenlere ne mutlu.
Dördüncü kapıdan duran melek dahi şöyle sesleniyordu:
- Bu gece, Allah'ı zikredenlere ne mutlu.
Beşinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu:
- Bu gece Allah korsundan ağlayan kimselere ne mutlu.
Altıncı kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu:
- Bu gece Müslümanlara ne mutlu.
Yedinci kapıda da melek durmuş şöyle sesleniyordu:
- Hiç bir dilekte bulunan yok mu ki, kendisine dilediği verilsin?
Sekizinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu:
- Günahının bağışlanmasını dileyen yok mu ki, günahları bağışlansın?
Bunları gördükten sonra, Cebrail'e sordum:
- Bu kapılar ne zamana kadar açık kalacak?
Şöyle ded:
- Gecenin ilkinden, tan yeri ağarıncaya kadar.
Sonra şöyle dedi:
- Ya Muhammed! Allah'ü Teala, bu gece Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısı kadar kimseyi cehennemden azad eder".
"Allah'ü Teala hayrı şu dört geceye dağıtmıştır:
a) Kurban bayramı gecesine,
b) Ramazan bayramı gecesine,
c) Şaban ayının orta (15.) gecesine. Bu gece, Allah'ü Teala, ecelleri ve rıkı yazar. Hacca gidecekler bu gece yazılır.
d) Sabah namazı vaktine kadar arefe gecesi".
Said, İbrahim Nüceyh'ten anlattığına göre; üstte anlatılan dört geceyi beş gece olarak tesbit edip şöyle demiştir:
"Onlar beş gece olup biri de cuma gecesidir."
Ebu Hureyre'den r.a rivayet edildiğine göre; Rasulüllah (s.a.s) efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Şaban ayının orta (15). gecesinin ilk vaktinde Cebrail bana geldi; şöyle dedi:
- Ya Muhammed! Başına semayı kaldır.
Sordum:
- Bu gece nasıl bir gecedir.
Şöyle anlattı:
- Bu gece, Allah'ü Teala, rahmet kapılarından üç yüz tanesini açar. Kendisine şirk koşmayanlardan hemen herkesi bağışlar. Meğer ki, bağışlayacağı kimseler: büyücü, kahin, devamlı içki içen, faizciliğe ve zinaya devam eden kimselerden olmayalar. Bu kimseler günahlarından dönünceye kadar Alla'ü Teala onları bağışlamaz...
Gecenin dörtte biri geçtikten sonra, Cebrail yine geldi ve şöyle dedi:
- Ya Muhammed başını kaldır.
- Bir de baktım ki, Cennet kapıları açılmış. Cennetin birinci kapısında dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyor:
- Ne mutlu bu gece rükü edenlere. İkinci kapıdan dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyordu:
-Bu gece secde edene ne mutlu.
Üçüncü kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu:
- Bu gece dua edenlere ne mutlu.
Dördüncü kapıdan duran melek dahi şöyle sesleniyordu:
- Bu gece, Allah'ı zikredenlere ne mutlu.
Beşinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu:
- Bu gece Allah korsundan ağlayan kimselere ne mutlu.
Altıncı kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu:
- Bu gece Müslümanlara ne mutlu.
Yedinci kapıda da melek durmuş şöyle sesleniyordu:
- Hiç bir dilekte bulunan yok mu ki, kendisine dilediği verilsin?
Sekizinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu:
- Günahının bağışlanmasını dileyen yok mu ki, günahları bağışlansın?
Bunları gördükten sonra, Cebrail'e sordum:
- Bu kapılar ne zamana kadar açık kalacak?
Şöyle ded:
- Gecenin ilkinden, tan yeri ağarıncaya kadar.
Sonra şöyle dedi:
- Ya Muhammed! Allah'ü Teala, bu gece Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısı kadar kimseyi cehennemden azad eder".
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.