Prof. Dr. Haydar Baş, "Dua ve Zikir" isimli muhteşem eserinde zikrullahı sayarak yapmak hususunda şu bilgileri veriyor:
"Günümüzde bazı insanlar, Allah'a dua ederken, zikrederken saymaya gerek olmadığını, bir kere söylemenin yeterli olduğunu iddia ediyorlar. Bu iddia dinde yeri olmayan bir bid'attir. Peygamber
Efendimiz, Allah'ı zikrederken, dua ederken bunu sayarak yapardı ve ashabına da bunu tavsiye ederdi. Bu konuda rivâyet edilen hadislerden bazıları şunlardır:
Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) bize şöyle buyurdu: "Tesbih, tehlîl, takdis ve tekbirde bulunmalısınız. Bunları parmakla sayıp söylemelisiniz. Çünkü parmaklara sorulacak ve konuşturulacaklardır. Sakın gaflet etmeyin, zira bu durumda rahmeti elden kaçırmış olursunuz." (Ebû Dâvud, 1501 ve Tirmizî, 3583; Hânî b. Osmân an Humaysa bint-i Yâsir an).
Hz. Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve âlihi) bir meclisten kalkmadan önce yüz kere şunu söylediği sayılırdı: "Rabb'im Beni bağışla, tevbemi kabul et! Çünkü çokça tevbe kabul eden ve Rahîm olan
Sensin, Sen." (Ebû Dâvud, 1516 ve Tirmizî, 3434).
Kâ'b b. Ucre'den (radiyallahu anh) rivayetle;
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Namazın ardından okunan bazı tesbihler vardır ki, söyleyenleri ya da yapanları asla hüsrana uğratmazlar. Onlar; her namazın ardından (söylenen) otuz üç 'Sübhanallah', otuz üç 'Elhamdulillah' ve otuz dört 'Allahuekber'dir." (Müslim, Mesâcid 144-5, s. 418; Tirmizî, 3412 ve Nesâî, Sehv 91, III, 75; el-Hakem b.Uteybe an Abdirrahmân b. e. Leylâ an Kab b. Ucre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler).
Ebû Zer'den (radiyallahu anh) rivayetle;
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim sabah namazından sonra yerinden kalkmadan on defa, 'Lâ ilâhe illallahü vahdehû la şerîke lehü, lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdü, yühyi ve yumîtü ve huve alâ külli şey'in kadîr' derse, Allah ona on sevap yazar, on günahını siler, on derece de yükseltir. Bütün gün istenmeyen her şeyden korunur, Şeytan da ona bir şey yapamaz. Allah'a ortak koşmaktan başka hiçbir günahı ona tesir edemez." (Tirmizî, 3474; İshâk b. Mansûr an Alî b. Ma'bed an Ubeydillah b. Amr an Zeyd b. e.Üneyse an Şehr b. Havşeb an Abdirrahmân b. Ganm an Ebî Zer senedi ile tahrîc etti).
Temîm ed-Dârî'den (radiyallahu anh) rivayetle;
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim on kere 'Eşhedü en lâ ilâhe illallahü vahdehu lâ şerîke leh. İlâhen Vâhiden Ehaden Sameden. Lem yettehiz sâhibeten velâ veleden, velem yekun lehu küfüvenEehad/Vâhid, Ehad ve Samed olan bir ilah olarak Allah'tan başka ilah olmadığına, O'nun birliğine, ortağı bulunmadığına, eş ve çocuk edinmediğine ve O'na hiç
kimsenin denk olmadığına şehadet ederim' derse kırk milyon sevap yazılır." (Tirmizî, 3473; Kuteybe ani'l-Leys ani'l-Hâlîl b. Murre anil-Ezher b. Abdillah an Temîm senedi ile tahrîc etti).
Enes'den (radiyallahu anh) rivayetle;
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim sabah namazından sonra üç kere, 'Estağfirullahellezî lâ ilâhe illâ hû ve etûbu ileyhi/Kendisinden başka ilah bulunmayan Allah'tan bağışlanma dilerim ve O'na tevbe ederim' derse, günahları deniz köpüklerinden daha çok olsa bile bağışlanır." (Taberânî, el-Mu'cemu'l-Evsat).
Müslim b. el-Hâris'den (radiyallahu anh) rivayetle;
Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) kulağına eğilip gizlice şöyle buyurmuş: "Akşam namazını kıldıktan sonra hiç kimseyle konuşmadan
yedi kere, 'Allahümme ecirnî minen-nâr/Allah'ım, beni ateşten kurtar' de! Çünkü bunu deyip de o gece ölürsen, mutlaka Cehennem'den kurtulursun. Sabah namazından sonra da aynı şeyi söyle! Zira o gün ölürsen ateşten kurtulmak senin için mukadder olur."
(Sahabi'nin oğlu) el-Hâris b. Müslim dedi ki: "Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) ona bunu gizlice söylediği için kardeşlerimiz arasında buna özel bir değer verirdik." (Ebû Dâvud, 5079).
İmâre b. Şebîb'den (radiyallahu anh) rivayetle;
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim akşam namazından sonra on kere, 'Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerîke leh. Lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdü, yühyi ve yumitu ve hüve alâ külli şeyin kadîr' derse, Allah ona, sabaha kadar Şeytan'a karşı onu bekleyecek silahlı melekler gönderir. Ona Cennet'e girmesine vesile olacak on sevap yazılır, on tane de helak olmaya sebep olacak günahı silinir. On tane de mü'min köle azad etmiş gibi olur." (Tirmizî, 3534).
Amr b. Şuayb, babasından, o da dedesinden (radiyallahu anh) rivayetle;
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim Allah'ı yüz kere sabah, yüz kere de akşam tesbih ederse, yüz hac yapmış gibi sevap kazanır. Kim sabah akşam yüz kere,akşam yüz kere Allah'a hamd ederse (elhamdülillah, derse) Allah yolunda yüz at techîz etmiş gibi olur. Ya da yüz kere harbe çıkmış gibi olur. Kim sabah yüz kere, akşam da yüz kere Allah'ı tehlil ederse (lâ ilâhe illallah,derse),İsmail soyundan tam yüz köle azad etmişçesine sevap alır. Kim sabah yüz kere, akşam yüz kere Allah'ı tekbir ederse (Allahuekber, derse), o gün hiç kimse onun kadar güzel bir amelde bulunmamış olur. Onun gibi ya da ondan çok amel yapanlar müstesna." (Tirmizî, 3471).
Enes'den (radiyallahu anh) rivayetle;
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim Bana bir kez salât ü selâm getirirse Allah ona on salât eder, kim Bana on kez salât getirirse Allah ona yüz salât eder. Kim Bana yüz salât ü selâm getirirse, Allah onun iki gözü arasına ateşten ve nifaktan beraat ettiğini yazar. Kıyâmet Gününde ise onu şehitlerle beraber kılar." (Taberânî, el-Mu'cemu'l-Evsat ve's-Sağir'de; Heysemî, Mecma' X, 163).
Ebû Abdullah (Ca'fer es-Sâdık aleyhisselâm) şöyle buyurdu: "Resûlullah(s.a.a.) her gün yetmiş kere Allah Azze ve Celle'ye istiğfar ederdi, yetmiş kerede tevbe ederdi."
Dendi ki: "Estağfirullah ve etubu ileyh/Allah'tan bağışlanma diliyorum, O'na tevbe ediyorum mu diyordu?"
Buyurdu ki: "Yetmiş kere, estağfirullah, estağfirullah, yetmiş kere de, etubu ilallah, etubu ilallah, derdi." (Ebû Ca'fer Muhammed b. Ya'kub b. İshak el-Kuleynî, Usûl-i Kâfî, c.2, s.803).
Ebû Abdullah (Ca'fer es-Sâdık aleyhisselâm) şöyle buyurdu: "Resûlullah(s.a.a.) her gün üç yüz altmış kere bedendeki damarların sayısı kadar Allah'a hamd eder, şöyle derdi: Elhamdülillahi Rabbi'lâlemine kesiran ala külli hâl/Her hâlden dolayı Allah'a çok hamd ü senâlar olsun." (Ebû Ca'fer Muhammed b. Ya'kub b. İshak el-Kuleynî, Usûl-i Kâfî, c.2, s.803)."
"Günümüzde bazı insanlar, Allah'a dua ederken, zikrederken saymaya gerek olmadığını, bir kere söylemenin yeterli olduğunu iddia ediyorlar. Bu iddia dinde yeri olmayan bir bid'attir. Peygamber
Efendimiz, Allah'ı zikrederken, dua ederken bunu sayarak yapardı ve ashabına da bunu tavsiye ederdi. Bu konuda rivâyet edilen hadislerden bazıları şunlardır:
Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) bize şöyle buyurdu: "Tesbih, tehlîl, takdis ve tekbirde bulunmalısınız. Bunları parmakla sayıp söylemelisiniz. Çünkü parmaklara sorulacak ve konuşturulacaklardır. Sakın gaflet etmeyin, zira bu durumda rahmeti elden kaçırmış olursunuz." (Ebû Dâvud, 1501 ve Tirmizî, 3583; Hânî b. Osmân an Humaysa bint-i Yâsir an).
Hz. Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve âlihi) bir meclisten kalkmadan önce yüz kere şunu söylediği sayılırdı: "Rabb'im Beni bağışla, tevbemi kabul et! Çünkü çokça tevbe kabul eden ve Rahîm olan
Sensin, Sen." (Ebû Dâvud, 1516 ve Tirmizî, 3434).
Kâ'b b. Ucre'den (radiyallahu anh) rivayetle;
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Namazın ardından okunan bazı tesbihler vardır ki, söyleyenleri ya da yapanları asla hüsrana uğratmazlar. Onlar; her namazın ardından (söylenen) otuz üç 'Sübhanallah', otuz üç 'Elhamdulillah' ve otuz dört 'Allahuekber'dir." (Müslim, Mesâcid 144-5, s. 418; Tirmizî, 3412 ve Nesâî, Sehv 91, III, 75; el-Hakem b.Uteybe an Abdirrahmân b. e. Leylâ an Kab b. Ucre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler).
Ebû Zer'den (radiyallahu anh) rivayetle;
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim sabah namazından sonra yerinden kalkmadan on defa, 'Lâ ilâhe illallahü vahdehû la şerîke lehü, lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdü, yühyi ve yumîtü ve huve alâ külli şey'in kadîr' derse, Allah ona on sevap yazar, on günahını siler, on derece de yükseltir. Bütün gün istenmeyen her şeyden korunur, Şeytan da ona bir şey yapamaz. Allah'a ortak koşmaktan başka hiçbir günahı ona tesir edemez." (Tirmizî, 3474; İshâk b. Mansûr an Alî b. Ma'bed an Ubeydillah b. Amr an Zeyd b. e.Üneyse an Şehr b. Havşeb an Abdirrahmân b. Ganm an Ebî Zer senedi ile tahrîc etti).
Temîm ed-Dârî'den (radiyallahu anh) rivayetle;
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim on kere 'Eşhedü en lâ ilâhe illallahü vahdehu lâ şerîke leh. İlâhen Vâhiden Ehaden Sameden. Lem yettehiz sâhibeten velâ veleden, velem yekun lehu küfüvenEehad/Vâhid, Ehad ve Samed olan bir ilah olarak Allah'tan başka ilah olmadığına, O'nun birliğine, ortağı bulunmadığına, eş ve çocuk edinmediğine ve O'na hiç
kimsenin denk olmadığına şehadet ederim' derse kırk milyon sevap yazılır." (Tirmizî, 3473; Kuteybe ani'l-Leys ani'l-Hâlîl b. Murre anil-Ezher b. Abdillah an Temîm senedi ile tahrîc etti).
Enes'den (radiyallahu anh) rivayetle;
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim sabah namazından sonra üç kere, 'Estağfirullahellezî lâ ilâhe illâ hû ve etûbu ileyhi/Kendisinden başka ilah bulunmayan Allah'tan bağışlanma dilerim ve O'na tevbe ederim' derse, günahları deniz köpüklerinden daha çok olsa bile bağışlanır." (Taberânî, el-Mu'cemu'l-Evsat).
Müslim b. el-Hâris'den (radiyallahu anh) rivayetle;
Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) kulağına eğilip gizlice şöyle buyurmuş: "Akşam namazını kıldıktan sonra hiç kimseyle konuşmadan
yedi kere, 'Allahümme ecirnî minen-nâr/Allah'ım, beni ateşten kurtar' de! Çünkü bunu deyip de o gece ölürsen, mutlaka Cehennem'den kurtulursun. Sabah namazından sonra da aynı şeyi söyle! Zira o gün ölürsen ateşten kurtulmak senin için mukadder olur."
(Sahabi'nin oğlu) el-Hâris b. Müslim dedi ki: "Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) ona bunu gizlice söylediği için kardeşlerimiz arasında buna özel bir değer verirdik." (Ebû Dâvud, 5079).
İmâre b. Şebîb'den (radiyallahu anh) rivayetle;
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim akşam namazından sonra on kere, 'Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerîke leh. Lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdü, yühyi ve yumitu ve hüve alâ külli şeyin kadîr' derse, Allah ona, sabaha kadar Şeytan'a karşı onu bekleyecek silahlı melekler gönderir. Ona Cennet'e girmesine vesile olacak on sevap yazılır, on tane de helak olmaya sebep olacak günahı silinir. On tane de mü'min köle azad etmiş gibi olur." (Tirmizî, 3534).
Amr b. Şuayb, babasından, o da dedesinden (radiyallahu anh) rivayetle;
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim Allah'ı yüz kere sabah, yüz kere de akşam tesbih ederse, yüz hac yapmış gibi sevap kazanır. Kim sabah akşam yüz kere,akşam yüz kere Allah'a hamd ederse (elhamdülillah, derse) Allah yolunda yüz at techîz etmiş gibi olur. Ya da yüz kere harbe çıkmış gibi olur. Kim sabah yüz kere, akşam da yüz kere Allah'ı tehlil ederse (lâ ilâhe illallah,derse),İsmail soyundan tam yüz köle azad etmişçesine sevap alır. Kim sabah yüz kere, akşam yüz kere Allah'ı tekbir ederse (Allahuekber, derse), o gün hiç kimse onun kadar güzel bir amelde bulunmamış olur. Onun gibi ya da ondan çok amel yapanlar müstesna." (Tirmizî, 3471).
Enes'den (radiyallahu anh) rivayetle;
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim Bana bir kez salât ü selâm getirirse Allah ona on salât eder, kim Bana on kez salât getirirse Allah ona yüz salât eder. Kim Bana yüz salât ü selâm getirirse, Allah onun iki gözü arasına ateşten ve nifaktan beraat ettiğini yazar. Kıyâmet Gününde ise onu şehitlerle beraber kılar." (Taberânî, el-Mu'cemu'l-Evsat ve's-Sağir'de; Heysemî, Mecma' X, 163).
Ebû Abdullah (Ca'fer es-Sâdık aleyhisselâm) şöyle buyurdu: "Resûlullah(s.a.a.) her gün yetmiş kere Allah Azze ve Celle'ye istiğfar ederdi, yetmiş kerede tevbe ederdi."
Dendi ki: "Estağfirullah ve etubu ileyh/Allah'tan bağışlanma diliyorum, O'na tevbe ediyorum mu diyordu?"
Buyurdu ki: "Yetmiş kere, estağfirullah, estağfirullah, yetmiş kere de, etubu ilallah, etubu ilallah, derdi." (Ebû Ca'fer Muhammed b. Ya'kub b. İshak el-Kuleynî, Usûl-i Kâfî, c.2, s.803).
Ebû Abdullah (Ca'fer es-Sâdık aleyhisselâm) şöyle buyurdu: "Resûlullah(s.a.a.) her gün üç yüz altmış kere bedendeki damarların sayısı kadar Allah'a hamd eder, şöyle derdi: Elhamdülillahi Rabbi'lâlemine kesiran ala külli hâl/Her hâlden dolayı Allah'a çok hamd ü senâlar olsun." (Ebû Ca'fer Muhammed b. Ya'kub b. İshak el-Kuleynî, Usûl-i Kâfî, c.2, s.803)."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Gökhan Demir / diğer yazıları
- ABD ve İsrail’i gölgede bıraktılar… / 28.10.2024
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020