logo
10 ŞUBAT 2025

Balkanlar'da Ehl-i Beyt

30.11.2011 00:00:00
Ehl-i Beyt nefesi Osmanlı'nın kuruluşundaki Ehl-i Beyt nefesi ve bir Ehl-i Beyt mensubunun çok da haklı bir şekilde aslında "Osmanlı'yı biz kurduk" demesinin altının ne kadar dolu ve anlamlı olduğu gerçeği de burada karşımıza çıkıyor. Karacaahmet Derneği Başkanı Ahmet Ercan, selamlama konuşmasını yaparken bir cümle olarak dedi ki: "Osmanlı'yı biz kurduk." Aslında Osmanlı'yı biz kurduk cümlesi de yine bu konuyu özetlemeye yetecek anlamlı bir cümledir çünkü Balkanlar'!da Ehl-i Beyt'in nefesini takip ederken Osmanlı'nın kuruluşuna gitmek mecburiyetindeyiz. Osmanlı'nın kuruluşundaki Ehl-i Beyt nefesinde Muharrem Bayraktar sağolsun çok güzel bir şekilde ifade ettiği için yine bize bir şey bırakmadı ama yine de biz bazı şeyleri tekrar da olsa ifade edelim.Öncelikle Osmanlı'nın kurulduğu coğrafya yani Anadolu çok zor bir coğrafya. Asırlardan beri muhtelif ırk ve milliyetlere cilvegah olan bir saha ve bu coğrafyada Osmanlı'nın bir devlet kuruyor olması adeta Türk ve İslam dünyasından uzak denizin ortasında ada gibi bir coğrafyada yaşıyor anlamına geliyor. Ve batı Anadolu'ya tam anlamıyla sıkışmış bir topluluktan bahsediyoruz. Burada tabii Osmanlı'nın geldiği son nokta yani sonuçta cihan imparatorluğu olan bir yapıdan bahsediyoruz. Osmanlı kaynaklarında olduğu kadar, Batılı tarihçilerin de eserlerinde Osmanlı tarihi bir göç hikayesiyle başlar. 400 çadır halkından cihanı zapteden bir devlet kuran aşiretin Bizans sınırlarına yerleştiği yer, ifade ettiğimiz gibi İslam ve Türk dünyasında uzak bir ada gibidir. Ve çok kısa bir zamanda düzenli bir ordu teşkil edip bir imparatorluk kuracak kadar çoğaldıkları görüldükçe de hem Türk tarihçiler hem de Batılı tarihçiler büyük bir hayrete düşmüş oluyorlar. Aslında olayın sosyal boyutu yani biraz daha geriden ilmî bir gözle bakıldığı zaman bu nevi hayretlere gerek kalmadığı ve herşeyin açıklanabilir bir altyapısı oludğu gerçeği ortaya çıkacaktır. İşte Ehl-i Beyt nefesi Osmanlı'nın kuruluşundaki Ehl-i Beyt nefesi ve bir Ehl-i Beyt mensubunun çok da haklı bir şekilde aslında "Osmanlı'yı biz kurduk" demesinin altının ne kadar dolu ve anlamlı olduğu gerçeği de burada karşımıza çıkıyor. Evet, Osmanlı'yı Ehl-i Beyt anlayışı kurmuştur. Burada bir tarihçi olarak şu hususun altını özellikle çizmem gerekiyor, Ehl-i Beyt'in tarihinin araştırılmasında karşımıza çıkan en temel sıkıntıyı çok önemli tarihçi Fuat Köprülü şu sözlerle ifade etmektedir: "Ehl-i Sünnnet akaidine mugayir mezhebî cereyanlara karşı asabiyet-i diniye tesiriyle hiçbir taraf olmayan ve tarihi, hükümdarlar menakıbinden ibaret gören eski müverrihlere bu hususta ne kadar az inanmak lazım geldiği de düşünülürse gidilecek yolun müşkilatı bir kat daha tavazzuh eder." Bu hususa bir de İslam tarihinin Ehl-i Beyt'e uyguladığı gizli veya açık ama fevkalade şiddetli sansürü eklediğimizde, en azından Ehl-i Beyt'in ilmî manada gördüğü zülmü açık bir şekilde görmüş oluyoruz. Bugün yaşadığımız en temel sıkıntı bu sansürü öteleyerek üzerine dökülen tonlarca ağırlığındaki toprağı kaldırıp Ehl-i Beyt'in ışığını anlatmaya çalışıyoruz. Yine önemli tarihçilerden Ömer Tüberka'nın tarihe not düştüğü ve o isimle de anılan bir ifade vardır: "Kolonizatör Türk dervişleri?" Gerçekten Ehl-i Beyt'in hem Osmanlı'nın kuruluşu, hem de Balkanlara Türklüğün ve İslam'ın yayılmasında ortaya koydukları üstün hizmeti ifade edecek en güzel tabir bu olsa gerek; kolonizatör Türk dervişleri.. Osmanoğullarıyla beraber bir çok Ehl-i Beyt aşığı şeyhler gelip Anadolu'nun Batı tarafına yerleşmişler ve bu dervişlerin bir kısmı gaziler ile birlikte memleket açmak ve fetih yapmakla meşgul bulundukları gibi, bir kısmı da o civarda köylere veya tamamen boş ve tenha yerlere yerleşmişler ve oralarda müridleriyle beraber tarım ve hayvancılıkla meşgul olmuşlar. Burada şunu da belirtelim, bu toplantı Bursa'da yapılıyor ve Bursa'nın Ehl-i Beyt açısından ne kadar anlamlı olduğunu, Bursa'nın manevi fatihlerinin de Ehl-i Beyt mensupları olduklarını ifade etmek gerekiyor. Bunlardan Evliya Çelebi'nin kaydettiği gibi Belh, Buhara ve Horasan taraflarından nice erenlerin gelip yerleşmeleri de anlamlıdır. Şeyh Abdal Murat Horasan erenlerinden olup Bursa fethinde bulunmuştur. Şeyh Abdal Musa yine Yesevi dervişlerindendir ve Hacı Bektaş ile Anadolu'ya gelmiştir. Emir Sultan da Hüseynî soyudur Buhara'da doğmuş büyümüştür. Yine Buhara'da Şeyh Geyikli Baba da Yesevi fakihlerindendir. Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in her toplantıda, her mecliste ifade ettiği bir husus var. Özellikle Balkan coğrafyasına atfen "Balkanlar'da Türk demek Müslüman demek, Müslüman demek Türk demek" ifadesi. Bakın, bu anlayışın bile Balkanlara yerleşmesinin en temel sebebi o coğrafyaya İslam'ı Ehl-i Beyt aşıklarının götürmesidir. Osmanlı padişahların Rumelindeki fetihleri ve icraatları esnasında bir takım ahiler şeyhler ve bu teşkilata mensup müritlerin ilişkide olduklarını görüyoruz. Ve bu kişilerin İslamlaştırma ve imar etmeye çalıştıkları Rumeli coğrafyasında ortaya koydukları kültürel miras bugün bile varlığını korumaktadır. Balkan coğrafyasında sınıra yakın yerlere zaviyeler kuran, köy inşa eden Bektaşi şeyhleri ve dervişleri aynı zamanda hizmetleri takdir edilen jandarmalar daha başlarında emniyeti temine kadir tabiatta insanlardır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Emekli maaş farkları ne zaman yatacak?
SGK tarih açıkladı
Ön seçimde Mansur Yavaş Yok!
Mansur Yavaş'ın teklifi ortaya çıktı
Ver California'yı, al Grönland'ı!
Danimarkalılar Trump'ın anlayacağı dilden konuştu
Özellikle de operatör doktorlara!
Maliye bu kez doktorlara operasyon çekti
Sebebi vergi!
Ayakkabı sektörü temsilcilerinin canı yanmış
CHP'ye kurultay soruşturması
Kılıçdaroğlu ifadeye çağrıldı
Ankara'da vahşet!
2 çocuğunu öldürdü, 1'ini ağır yaraladı
İsrail, 7 Ekim'deki başarısızlıkları soruşturmuyor
Devlet komisyonu kurulması kararı çıkmadı
Hamas'tan Trump'a tepki
Gazze'yi satın almaya hazırım demişti
İstanbul için yeniden kar alarmı
Kuvvetli rüzgar ve dona dikkat
TÜİK işsizlik oranını açıkladı
3 milyon işsiz var!
Dolar 36 lira sınırını geçti
Yeni hafta rekorla başladı
En önemli adasında işler bitik!
Deprem dalgası Yunan ekonomisini yere seriyor
Gazze’de rol değişimi
ABD, Gazze'yi sahiplenirse kim ne diyebilir?
Büyük deprem yolda mı?
Ege Denizi beşikten de beter
Emekli maaş farkları ne zaman yatacak?
SGK tarih açıkladı
Ön seçimde Mansur Yavaş Yok!
Mansur Yavaş'ın teklifi ortaya çıktı
Ver California'yı, al Grönland'ı!
Danimarkalılar Trump'ın anlayacağı dilden konuştu
Özellikle de operatör doktorlara!
Maliye bu kez doktorlara operasyon çekti
Sebebi vergi!
Ayakkabı sektörü temsilcilerinin canı yanmış
CHP'ye kurultay soruşturması
Kılıçdaroğlu ifadeye çağrıldı
Ankara'da vahşet!
2 çocuğunu öldürdü, 1'ini ağır yaraladı
İsrail, 7 Ekim'deki başarısızlıkları soruşturmuyor
Devlet komisyonu kurulması kararı çıkmadı
Hamas'tan Trump'a tepki
Gazze'yi satın almaya hazırım demişti
İstanbul için yeniden kar alarmı
Kuvvetli rüzgar ve dona dikkat
TÜİK işsizlik oranını açıkladı
3 milyon işsiz var!
Dolar 36 lira sınırını geçti
Yeni hafta rekorla başladı
En önemli adasında işler bitik!
Deprem dalgası Yunan ekonomisini yere seriyor
Gazze’de rol değişimi
ABD, Gazze'yi sahiplenirse kim ne diyebilir?
Büyük deprem yolda mı?
Ege Denizi beşikten de beter
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.