Baharın tadını böyle çıkarın
Baharda yoğunlaşan alerjilere karşı alınabilecek basit önlemlerle baharın keyfi doyasıya yaşanabilir. Ayrıca dengeli ve düzenli beslenme ile hava değişimiyle birlikte kendini gösteren bahar hastalıklarına karşı koymak da mümkün
03.04.2018 00:00:00
İlkbaharda etkisini artıran alerji konusunda vatandaşları uyaran İşyeri Hekimi Dr. Yeşim Günel, mevsimsel alerjilerin her yıl dünyada milyonlarca kişiyi etkilediğini söyledi. Dr. Günel, bu yıl havaların erken ısınmaya başlaması ve lodosla birlikte taşınan sahra tozlarına fazlasıyla maruz kalınması nedeniyle son günlerde bu gibi şikayetlerin arttığına dikkat çekti.
Dr. Günel, "Tedavide temel yöntem, tüm alerjik hastalıklarda olduğu gibi alerjenden korunmaktır. Sonrasında ise mutlaka doktor gözetiminde anti alerjik ilaç kullanımı gerekir. Mutlaka bir hekime başvurulmalı ve eğer şikayetler geçmiyorsa giderek artıyorsa spesifik alerji tespit edilenlere aşı tedavisi uygulanabilir. Tüm bunlara rağmen maalesef alerjik hastalıklarda yüzde 100 tedavi mümkün değildir" diye konuştu.
Mevsim geçişinde beslenme önerileri
Dr. Ruhan Aşkın Uzel ise mevsim geçişinde olası halsizlik durumlarına kalkan olabilecek gıdalar hakkında bilgi verdi. Uzel, "Özellikle A, C ve E vitaminlerini içeren besinler tüketilmeli; selenyum, çinko, magnezyum gibi minerallerin alımı Omega yağ asidi içeren yiyecekler ile takviye edilmelidir. Sadece D vitamini, besinlerde az miktarda bulunduğu için bu amaçla havaların ısınmasından da faydalanarak güneş ışığından yeteri kadar yararlanılmalıdır. D vitamininin yanı sıra kalsiyum ve fosfor tüketimi haftada en az 2 kez balık ve her gün süt tüketimi ile desteklenmelidir. Vitamin ve mineralce zengin olan besinlere ek olarak, günlük süt-yoğurt grubu gıdalar ihmal edilmemeli, kefir de yiyecek alternatifleri arasında yer almalıdır" dedi.
Zerdeçal güçlendirir
Uzel, zerdeçalın anti bakteriyel özellik gösteren bir kaynak olduğunu, aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirdiğini de belirterek, "Zerdeçalın yanı sıra alerji gidermek için kullanılabilecek, aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirebilecek gıdalar arasında; maydanoz, ısırgan otu, soğan, papatya, soya fasulyesi vb. gelmektedir. Alerjenlerin vücudumuza doğrudan ulaşmasının önüne geçmek için de buruna günde en çok iki kez tuzlu su ile fizyolojik serum uygulaması yapılabilir. Ancak burada kullanılan tuz miktarına dikkat edilmelidir, burun kanallarının açılmasını sağlayan bir başka çözüm ise okaliptüs yağıdır" diye konuştu. İHA
Dr. Günel, "Tedavide temel yöntem, tüm alerjik hastalıklarda olduğu gibi alerjenden korunmaktır. Sonrasında ise mutlaka doktor gözetiminde anti alerjik ilaç kullanımı gerekir. Mutlaka bir hekime başvurulmalı ve eğer şikayetler geçmiyorsa giderek artıyorsa spesifik alerji tespit edilenlere aşı tedavisi uygulanabilir. Tüm bunlara rağmen maalesef alerjik hastalıklarda yüzde 100 tedavi mümkün değildir" diye konuştu.
Mevsim geçişinde beslenme önerileri
Dr. Ruhan Aşkın Uzel ise mevsim geçişinde olası halsizlik durumlarına kalkan olabilecek gıdalar hakkında bilgi verdi. Uzel, "Özellikle A, C ve E vitaminlerini içeren besinler tüketilmeli; selenyum, çinko, magnezyum gibi minerallerin alımı Omega yağ asidi içeren yiyecekler ile takviye edilmelidir. Sadece D vitamini, besinlerde az miktarda bulunduğu için bu amaçla havaların ısınmasından da faydalanarak güneş ışığından yeteri kadar yararlanılmalıdır. D vitamininin yanı sıra kalsiyum ve fosfor tüketimi haftada en az 2 kez balık ve her gün süt tüketimi ile desteklenmelidir. Vitamin ve mineralce zengin olan besinlere ek olarak, günlük süt-yoğurt grubu gıdalar ihmal edilmemeli, kefir de yiyecek alternatifleri arasında yer almalıdır" dedi.
Zerdeçal güçlendirir
Uzel, zerdeçalın anti bakteriyel özellik gösteren bir kaynak olduğunu, aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirdiğini de belirterek, "Zerdeçalın yanı sıra alerji gidermek için kullanılabilecek, aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirebilecek gıdalar arasında; maydanoz, ısırgan otu, soğan, papatya, soya fasulyesi vb. gelmektedir. Alerjenlerin vücudumuza doğrudan ulaşmasının önüne geçmek için de buruna günde en çok iki kez tuzlu su ile fizyolojik serum uygulaması yapılabilir. Ancak burada kullanılan tuz miktarına dikkat edilmelidir, burun kanallarının açılmasını sağlayan bir başka çözüm ise okaliptüs yağıdır" diye konuştu. İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.