Her zaman olduğundan biraz daha fazla dua bekliyoruz sizlerden.
Alemlerin Efendisi önderimiz, liderimiz bize yol göstererek buyuruyor ya; “birbirinize günahsız ağızlarla dua ediniz.”
Sizlerin ağızları bizim için günahsız ağızlardır elbette, özellikle on yaşını yeni bitirmiş, on birinden günler almış Ali Haydar’ımız için…
Aziz çaresiz…
Elbet çare siz…
Soğuk algınlığından ötürü zannettiğimiz öksürük şikayeti ile kapısını çaldığımız hastaneler, derdimize deva dilendiğimiz doktorlar küçük Ali Haydar’ımızın göğsünde kitleden söz ediyorlar.
Günahsız ağızlarla yapacağınız dualar sayesinde Yüce Rabbimizin “Şafi” ismi ile tecelli edip nice kitleleri eriteceğini temenni ediyoruz.
Her şeyi, hepimizi yoktan var edenin eczanesinde hangi derdin ilacı yok ki?
Dert verdin dermana geldik
Senin davetine fermana geldik:
“Kullarım sana beni sordukları zaman, benim kendilerine daima yakın olduğumu söyle. Bana dua ettiği vakit, dua edenin duasını kabul ederim, dileğini yerine getiririm. O halde kullarım da benim davetime uysunlar, bana imân etsinler. Umulur ki, doğru, huzurlu ve aydınlık yolu bulurlar.” (Bakara:186)
Dert verdin Rabbim dermana geldik
Bizi celp eyleyen fermana geldik:
“De ki Rabbim size ne kıymet verir duânız olmasa? Demek ki tekzib ettiler, o halde yarın ceza yapışacak.” (Furkan: 77)
Küçük Ali eve gidelim diyor… Evi çok özledim diyor…Yarın yazılımız vardı diyor… Performans ödevimi öğretmenime gösterecektim diyor… Durmadan serum, devamlı ilaç, bu ne diyor?
Aziz çaresiz…
Elbet çare siz…
Günahsız ağızlarınızdan dualar bekliyoruz.
İbrahim aleyhisselamın Kur’an’da yer alan cümlelerini tekrar ederek yakarıyoruz:
“İbrahim: 'Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum ancak Alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O'dur. Beni yediren de, içiren de O'dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gününde yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O'dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat.” (Şuara: 75-83).
Alemlerin Efendisi önderimiz, liderimiz bize yol göstererek buyuruyor ya; “birbirinize günahsız ağızlarla dua ediniz.”
Sizlerin ağızları bizim için günahsız ağızlardır elbette, özellikle on yaşını yeni bitirmiş, on birinden günler almış Ali Haydar’ımız için…
Aziz çaresiz…
Elbet çare siz…
Soğuk algınlığından ötürü zannettiğimiz öksürük şikayeti ile kapısını çaldığımız hastaneler, derdimize deva dilendiğimiz doktorlar küçük Ali Haydar’ımızın göğsünde kitleden söz ediyorlar.
Günahsız ağızlarla yapacağınız dualar sayesinde Yüce Rabbimizin “Şafi” ismi ile tecelli edip nice kitleleri eriteceğini temenni ediyoruz.
Her şeyi, hepimizi yoktan var edenin eczanesinde hangi derdin ilacı yok ki?
Dert verdin dermana geldik
Senin davetine fermana geldik:
“Kullarım sana beni sordukları zaman, benim kendilerine daima yakın olduğumu söyle. Bana dua ettiği vakit, dua edenin duasını kabul ederim, dileğini yerine getiririm. O halde kullarım da benim davetime uysunlar, bana imân etsinler. Umulur ki, doğru, huzurlu ve aydınlık yolu bulurlar.” (Bakara:186)
Dert verdin Rabbim dermana geldik
Bizi celp eyleyen fermana geldik:
“De ki Rabbim size ne kıymet verir duânız olmasa? Demek ki tekzib ettiler, o halde yarın ceza yapışacak.” (Furkan: 77)
Küçük Ali eve gidelim diyor… Evi çok özledim diyor…Yarın yazılımız vardı diyor… Performans ödevimi öğretmenime gösterecektim diyor… Durmadan serum, devamlı ilaç, bu ne diyor?
Aziz çaresiz…
Elbet çare siz…
Günahsız ağızlarınızdan dualar bekliyoruz.
İbrahim aleyhisselamın Kur’an’da yer alan cümlelerini tekrar ederek yakarıyoruz:
“İbrahim: 'Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum ancak Alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O'dur. Beni yediren de, içiren de O'dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gününde yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O'dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat.” (Şuara: 75-83).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025