Aynı hatalar devam ediyor
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 6 üniversitenin bilim insanları depremlerle ilgili bir değerlendirme raporu yayınladı. Rapora göre özellikle geçmişte meydana gelen depremlerde yıkıma neden olan yer seçimi, yapı teknolojisi ve yapı tasarımı anlamında yapılan hataların birçoğunun günümüzde de devam ettiği ifade edildi
13.04.2023 16:46:00





Düzce, Karadeniz Teknik, Sakarya, Sakarya Uygulamalı Bilimler, Cumhuriyet ve Giresun Üniversitelerinin bilim insanları; 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremleri, artçılarını, saha gözlemlerini, yapısal hasarları ve ileriye dönük önerileri içeren değerlendirme raporu yayınladı. Yer kabuğunda bulunan fay hatları boyunca tektonik plakaların ani kırılması sonucu meydana gelen depremler, öncesinde risklerin azaltılmaması nedeniyle büyük afetlere dönüştüğünün vurgulanması ile başlayan rapor, depreme hazırlık konusunda Türkiye'nindaha çok işi olduğunu ortaya koydu. 6 Şubat tarihinde Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde 9 saat arayla meydana gelen iki büyük depremin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bulunan 11 ili doğrudan etkilediğini ve tüm ülkeyi yasa boğduğuna dikkat çekilen deprem raporunda, deprem bölgesinde yapılan incelemeler sonucunda ulaşılan en çarpıcı gerçeğin; özellikle yer seçimi, yapı teknolojisi ve yapı tasarımı anlamında geçmişte meydana gelen depremlerin ardından tespiti yapılan hataların birçoğunun günümüzde de devam ettiği ifade edildi.
Yaşanan Kahramanmaraş depremlerinin 108 bin 812 kilometrekarelik bir alanda etkili olması nedeniyle bölgeye ulaştırılması gereken yardımların aksadığı ve altyapıların bakım-onarımları tamamlanıncaya kadar bölgesel gecikmeler yaşandığına dikkat çekilen raporda; "Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın verilerine göre, asrın felaketi olarak adlandırılan bu depremlerin ülkemize maliyetinin yaklaşık 103.6 milyar dolar ile Türkiye'nin 2023 yılı milli gelir beklentisinin yüzde dokuzuna denk geldiği ve 1999 Marmara Depremi'nden yaklaşık 6 kat daha fazla maddi hasar ve kayıplara neden olduğu tutanaklara geçilmiştir" ifadeleri kullanıldı. Ülkemizde özellikle 2000 yılı öncesi yapılan bina stoğu ülkemizde yaşanması muhtemel depremlerde riskleri oldukça artırdığını belirten raporda, "Risk taşıyan eski ve yeni binalarda yerel yönetimler ve halkın el ele vererek onarım ve güçlendirme, yerinde dönüşüm veya kentsel dönüşüm seçeneklerinin acil bir biçimde hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bunun yanında, yaşanacak depremler sonrası hemen kullanılması gereken okul binaları, hastaneler, ibadethaneler, spor tesisleri gibi kamu binalarının beklenen performans seviyesini sağlayamamaları kısa vadede alınacak hizmetlerin aksamasına neden olmaktadır" denildi. Risk azaltma faaliyetleri için ivedi olarak depreme dirençli şehirlerin oluşturulması sonucuna varılan raporda, afetler karşısında dirençli kentlerin oluşturulması konusunda yerel yönetimler ile halkın iş birliği yapmasının önemi yanında, kamu kurumları ile üniversitelerin farklı bölümlerinin birlikte çalışması gerekliliği unutulmaması gerektiği vurgulandı.
108 bin kilometrekarelik bir alanı etkiledi
Yaşanan Kahramanmaraş depremlerinin 108 bin 812 kilometrekarelik bir alanda etkili olması nedeniyle bölgeye ulaştırılması gereken yardımların aksadığı ve altyapıların bakım-onarımları tamamlanıncaya kadar bölgesel gecikmeler yaşandığına dikkat çekilen raporda; "Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın verilerine göre, asrın felaketi olarak adlandırılan bu depremlerin ülkemize maliyetinin yaklaşık 103.6 milyar dolar ile Türkiye'nin 2023 yılı milli gelir beklentisinin yüzde dokuzuna denk geldiği ve 1999 Marmara Depremi'nden yaklaşık 6 kat daha fazla maddi hasar ve kayıplara neden olduğu tutanaklara geçilmiştir" ifadeleri kullanıldı. Ülkemizde özellikle 2000 yılı öncesi yapılan bina stoğu ülkemizde yaşanması muhtemel depremlerde riskleri oldukça artırdığını belirten raporda, "Risk taşıyan eski ve yeni binalarda yerel yönetimler ve halkın el ele vererek onarım ve güçlendirme, yerinde dönüşüm veya kentsel dönüşüm seçeneklerinin acil bir biçimde hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bunun yanında, yaşanacak depremler sonrası hemen kullanılması gereken okul binaları, hastaneler, ibadethaneler, spor tesisleri gibi kamu binalarının beklenen performans seviyesini sağlayamamaları kısa vadede alınacak hizmetlerin aksamasına neden olmaktadır" denildi. Risk azaltma faaliyetleri için ivedi olarak depreme dirençli şehirlerin oluşturulması sonucuna varılan raporda, afetler karşısında dirençli kentlerin oluşturulması konusunda yerel yönetimler ile halkın iş birliği yapmasının önemi yanında, kamu kurumları ile üniversitelerin farklı bölümlerinin birlikte çalışması gerekliliği unutulmaması gerektiği vurgulandı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.