"Büyük devletlerle ortak olmak, ayıyla yatağa girmek gibidir" İsmet İnönü'nün bu sözü Erdoğan'ın ABD ziyaretinin aklıma getirdiği ilk şey oldu. ABD Başkanı Bush ile Başbakan Erdoğan'ın görüşmesi için Bush'u randevuya ikna etmek hükümet için çok ama çok zor oldu. Biz bir randevu kazandık, nazlana nazlana verdiği randevudan sonra ne Bush'un kazandığını tam olarak önümüzdeki günlerde anlayabileceğiz. Çünkü Kapalı kapılar ardında gerçekleşen görüşmelerde neler görüşüldüğü bir Allah'ın bir de görüşmede bulunanların malumu.Bush, görüşme sonrasında genişletilmiş Orta Doğu projesi çerçevesinde Türkiye hükümeti'nin desteğinden ötürü Erdoğan'a teşekkür etti. Başbakan Erdoğan ise stratejik birlikteliğin gelecekte de devam etmesini vurguladı. Biz vurgulayınca sanki devam edecekmiş gibi.Erdoğan, "Türkiye'de ABD karşıtı bir yapının oluşması, daha ziyade sağ ve solun marjinal çevrelerinin belli fotoğraf karelerini sürekli kullanarak attıkları adımlar sayesinde olmuştur" dedi. Bu sözden anlaşılacağı üzere, Türkiye'de ABD karşıtı iseniz marjinal yani uç, sıra dışı, olağan olmayan ve anormal olarak değerlendiriliyorsunuz. Peki, ABD'nin yaptığı katliamları ve insan hakları ihlallerini görmesine rağmen ABD'yle "stratejik müttefik" olunmasına ne demeli acaba? Bu ziyaret sonrasında Türkiye her noktada Amerikan tezini desteklediğini yüksek bir sesle deklare etti.BOP' a destek verildiği "Türkiye BOP' ta inisiyatif üstlenmeye hazırdır ve Türkiye BOP' ta demokratik ortaktır" şeklinde ifade edildi.Bush'un Irak'taki direniş faaliyetlerini -Bush terörist faaliyetler dedi-destekleyen Suriye'ye karşı oluşturulan kampta Türkiye'nin de yer alması yönündeki beklentilerini de Türk hükümeti karşıladı.ABD'nin bütün taleplerini istenen şekliyle karşılayan Türkiye'nin PKK konusundaki taleplerine Amerikan yönetiminin kayıtsız kalması ise gözlerden kaçmadı.Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, CNN televizyonuna verdiği röportajda başörtüsü konusunda bir soru üzerine "Kızlarım ABD'de okuyor. Burada bu özgürlük anlayışı var, ama ülkemde yok" şeklindeki açıklamaları ise Türkiye'yi şikâyet olarak yorumlandı. Ne yazık ki Türkiye'de bu özgürlükleri sağlamakla görevli olan bir kişinin, bu ifadelerinin nasıl yorumlanacağını okurun inisiyatifine bırakıyorum. Türkiye olarak ABD ile yatağa girdik. Bu ziyaretten sonra Türkiye hükümetini artık çok daha fazla Amerikan yanlısı bir politika uygularken görmeye alışmamız gerekiyor. Bu milletimiz için hiç de şaşırtıcı olmayacak çünkü başından beri AKP'nin çizgisi zaten bu noktada.AKP hükümetinin üç yıla yakın bir dönemdir devam eden ABD ile stratejik müttefik yaklaşımını, bu görüşmeden sonra "mega stratejik müttefik" veya "süper stratejik müttefik" olarak yeniden adlandırmak yanlış olmayacaktır.Bush'un Erdoğan ile görüşmesini "çok zengin ve verimli" olarak tanımlaması beni ziyadesiyle endişelendirdi. En son dinlerarası diyalog sürecinde patrikten "verimli bir görüşme ve bol ürün bekliyoruz" şeklindeki sözü duyduktan sonra, Türkiye'de kilise evleri mantar gibi çoğalmaya başlamamış mıydı? Bu süreçte de bu gibi beklenmedik gelişmeler olacak gibi görünüyor.Allah sonumuz hayretsin?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024