Avrupa Birliği Genel İşler Konseyi, Türkiye'nin tam üyeliği konusunda ayak direyen Avusturya'yı Lüksemburg'da ikna etmeyi başaramadı. AB Dönem Başkanı İngiltere Dışişleri Bakanı Straw, görüşmelerde zor bir aşamada bulunduklarını belirterek, "Umarım Türk heyetinin buraya gelmesini sağlayacak bir sonuca ulaşırız" dedi.
Avrupa Birliği Genel İşler Konseyi, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği konusundaki müzakerelerin başlaması için Avusturya engellini aşmak üzere gayret verdi.Straw, AB Genel İşler Konseyi toplantısının girişinde yaptığı açıklamada, "görüşmelerde zor bir aşamada bulunduklarını, şu anda bir sonuç söylemenin mümkün olmadığını" belirterek, "Umarım Türk heyetinin buraya gelmesini sağlayacak bir sonuca ulaşırız" dedi. Straw, "sonuç alınacağından emin olmadığını" ifade etti. Straw, Abdullah Gül'ün yanı sıra Avusturya, Yunan, Rum dışişleri bakanlarıyla görüştüğünü bildiren Straw, "görüşmeler çok zor aşamada. Bugün anlaşma sağlanmasında emin değilim" dedi.
Tercih farklıFransa İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy, Fransızların, AB üyeliği yerine Türkiye ile "ortaklığı" tercih ettiklerini söyledi. İktidardaki Halk Hareketi Birliği'nin (UMP) lideri Sarkozy, RTL radyosuna yaptığı açıklamada, "Ülkenin duygularını öğrenmek istediğimiz takdirde, çok ciddi çekinceler olacaktır. Bu duygular (AB üyeliğine) kabulden ziyade bir ortaklıktan yana olacaktır" dedi. Ankara ile müzakerelerin başlatılmasına karşı olmadığını belirten Sarkozy, "Ancak Türk dostlarımızın 'Görüşmeleri başlatın, ancak bu görüşmelerin yalnızca bir amacı olsun: Bizi üye yapın' demeleri tuhaf" diye konuştu. AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, önceki geceki AB Genel İşler Konseyi toplantısından sonra AB dönem başkanı İngiltere'nin Dışişleri Bakanı Jack Straw ile basın toplantısı düzenledi. Olli Rehn, yaptığı açıklamada, "Türkiye ile müzakerelerin bugün başlayacağından eminim" dedi.
SulandırıyorlarAlmanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer'in, AB Genel İşler Konseyi toplantısı sırasında meslektaşlarını, Türkiye'nin uzaklaştırılmaması yönünde uyardığı bildirildi. Reuters'ın haberine göre diplomatik kaynaklar, Fischer'in toplantıda "Türkiye'nin önüne konacak belgenin daha da sulandırılması halinde Ankara'nın uzaklaşabileceğini belirttiğini" bildirdiler. Habere göre Fischer toplantıda, "müzakerelere başlamak istiyorsanız, müzakere yapacağımız bir tarafın da olması gerektiğini unutmamanız gerekir" dedi. Belçika Dışişleri Bakanı Karel de Gucht, müzakerelerin bugün başlamaması halinde asla başlamayabileceğini, bunun "tarihi bir hata" olacağını söyledi. Karel de Gucht, "olayın jeostratejik boyutlarının önemine" değinirken, "toplumun gelişmesi, güvenlik ve AB'nin küresel rolleri" gibi unsurlara dikkat çekti. De Gucht, Konsey'de onay tartışmaları devam eden Müzakere Çerçeve Belgesi'nde müzakerelerin hedefinin tam üyelik olduğuna ilişkin ifadelerde değişiklik yapılmasının söz konusu olduğunu, Avusturya tarafından önerilen son değişiklik formülünün Belçika tarafından kabul edilebilir gözüktüğünü ancak "bu tür bir değişikliğin, psikolojik olarak, Ankara tarafından kabul edilmesinin zor olduğunu" söyledi. Belçika Dışişleri kaynaklarından gelen bilgilere göre Avusturya, müzakerelerin hedefinin tam üyelik olduğuna ilişkin net ifadelerin belgeden çıkartılmasını, buna karşılık AB Antlaşması'nın yeni üyeleri genel bir çerçevede konu alan 49. maddesine ve 17 Aralık zirvesi kararlarına atıfta bulunulmasını öneriyor.
Avusturya hazmedemiyorGörüşmelerin ardından toplantı salonundan çıkarken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik, 'AB'nin Türkiye'nin üyeliğini hazmedebilmesinin önemine' atıfta bulunurken, diplomatik kaynaklar, Avusturya'nın, Türkiye ile müzakerelerin başlamasına bir itirazının olmadığını ancak gideceği yer konusunda belirleyici olunmasını istediğini aktardı.
Avusturya Neden istemiyor?Viyana yönetimi 'müzakereler çıkmaza girerse imtiyazlı ortaklığın gündeme geleceği' ifadesinin çerçeve belgede yer almasını istiyor. Diğer 24 AB üyesi ise buna karşı çıkıyor. Oysa Avusturya hükümeti Aralık ayındaki Avrupa Birliği zirvesinde, diğer üyelerle birlikte, Türkiye'yle müzakerelerin hedefinin tam üyelik olması gerektiğini savunmuştu.
Viyana neden fikir değiştirdi? Peki Viyana yönetimi geçen sürede niçin fikir değiştirdi? Viyana Üniversitesi'nden siyaset bilimi profesörü Paul Luif, bu soruya "Bence Avusturya hükümeti, Türkiye'nin üyeliğine muhalefet edenleri yatıştırmaya çalışıyor," diye yanıt veriyor. "Halka Türkiye'nin üyeliğini otomatik olarak kabul etmeyeceklerini göstermeye çalışıyorlar. İç siyasetle bağlantılı nedenlerin, bu tavırda önemli rol oynadığını düşünüyorum" yanıtını verdi. Avusturya'nın kazandığı son savaş 330 yıl önce Türklere karşıydı Avusturya'nın önde gelen dergilerinden Profil'in yazarı Georg Hoffman da tüm kamuoyu araştırmalarına göre, Türkiye'nin üyeliğine en az halk desteği verilen ülkenin Avusturya olduğunu hatırlatıyor. Bu nedenle Avusturyalı siyasetçilerin de, Türkiye'yle ilgili sürecin işleyişini engellemeye çalıştıklarını söylüyor.
Avrupa Birliği Genel İşler Konseyi, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği konusundaki müzakerelerin başlaması için Avusturya engellini aşmak üzere gayret verdi.Straw, AB Genel İşler Konseyi toplantısının girişinde yaptığı açıklamada, "görüşmelerde zor bir aşamada bulunduklarını, şu anda bir sonuç söylemenin mümkün olmadığını" belirterek, "Umarım Türk heyetinin buraya gelmesini sağlayacak bir sonuca ulaşırız" dedi. Straw, "sonuç alınacağından emin olmadığını" ifade etti. Straw, Abdullah Gül'ün yanı sıra Avusturya, Yunan, Rum dışişleri bakanlarıyla görüştüğünü bildiren Straw, "görüşmeler çok zor aşamada. Bugün anlaşma sağlanmasında emin değilim" dedi.
Tercih farklıFransa İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy, Fransızların, AB üyeliği yerine Türkiye ile "ortaklığı" tercih ettiklerini söyledi. İktidardaki Halk Hareketi Birliği'nin (UMP) lideri Sarkozy, RTL radyosuna yaptığı açıklamada, "Ülkenin duygularını öğrenmek istediğimiz takdirde, çok ciddi çekinceler olacaktır. Bu duygular (AB üyeliğine) kabulden ziyade bir ortaklıktan yana olacaktır" dedi. Ankara ile müzakerelerin başlatılmasına karşı olmadığını belirten Sarkozy, "Ancak Türk dostlarımızın 'Görüşmeleri başlatın, ancak bu görüşmelerin yalnızca bir amacı olsun: Bizi üye yapın' demeleri tuhaf" diye konuştu. AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, önceki geceki AB Genel İşler Konseyi toplantısından sonra AB dönem başkanı İngiltere'nin Dışişleri Bakanı Jack Straw ile basın toplantısı düzenledi. Olli Rehn, yaptığı açıklamada, "Türkiye ile müzakerelerin bugün başlayacağından eminim" dedi.
SulandırıyorlarAlmanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer'in, AB Genel İşler Konseyi toplantısı sırasında meslektaşlarını, Türkiye'nin uzaklaştırılmaması yönünde uyardığı bildirildi. Reuters'ın haberine göre diplomatik kaynaklar, Fischer'in toplantıda "Türkiye'nin önüne konacak belgenin daha da sulandırılması halinde Ankara'nın uzaklaşabileceğini belirttiğini" bildirdiler. Habere göre Fischer toplantıda, "müzakerelere başlamak istiyorsanız, müzakere yapacağımız bir tarafın da olması gerektiğini unutmamanız gerekir" dedi. Belçika Dışişleri Bakanı Karel de Gucht, müzakerelerin bugün başlamaması halinde asla başlamayabileceğini, bunun "tarihi bir hata" olacağını söyledi. Karel de Gucht, "olayın jeostratejik boyutlarının önemine" değinirken, "toplumun gelişmesi, güvenlik ve AB'nin küresel rolleri" gibi unsurlara dikkat çekti. De Gucht, Konsey'de onay tartışmaları devam eden Müzakere Çerçeve Belgesi'nde müzakerelerin hedefinin tam üyelik olduğuna ilişkin ifadelerde değişiklik yapılmasının söz konusu olduğunu, Avusturya tarafından önerilen son değişiklik formülünün Belçika tarafından kabul edilebilir gözüktüğünü ancak "bu tür bir değişikliğin, psikolojik olarak, Ankara tarafından kabul edilmesinin zor olduğunu" söyledi. Belçika Dışişleri kaynaklarından gelen bilgilere göre Avusturya, müzakerelerin hedefinin tam üyelik olduğuna ilişkin net ifadelerin belgeden çıkartılmasını, buna karşılık AB Antlaşması'nın yeni üyeleri genel bir çerçevede konu alan 49. maddesine ve 17 Aralık zirvesi kararlarına atıfta bulunulmasını öneriyor.
Avusturya hazmedemiyorGörüşmelerin ardından toplantı salonundan çıkarken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik, 'AB'nin Türkiye'nin üyeliğini hazmedebilmesinin önemine' atıfta bulunurken, diplomatik kaynaklar, Avusturya'nın, Türkiye ile müzakerelerin başlamasına bir itirazının olmadığını ancak gideceği yer konusunda belirleyici olunmasını istediğini aktardı.
Avusturya Neden istemiyor?Viyana yönetimi 'müzakereler çıkmaza girerse imtiyazlı ortaklığın gündeme geleceği' ifadesinin çerçeve belgede yer almasını istiyor. Diğer 24 AB üyesi ise buna karşı çıkıyor. Oysa Avusturya hükümeti Aralık ayındaki Avrupa Birliği zirvesinde, diğer üyelerle birlikte, Türkiye'yle müzakerelerin hedefinin tam üyelik olması gerektiğini savunmuştu.
Viyana neden fikir değiştirdi? Peki Viyana yönetimi geçen sürede niçin fikir değiştirdi? Viyana Üniversitesi'nden siyaset bilimi profesörü Paul Luif, bu soruya "Bence Avusturya hükümeti, Türkiye'nin üyeliğine muhalefet edenleri yatıştırmaya çalışıyor," diye yanıt veriyor. "Halka Türkiye'nin üyeliğini otomatik olarak kabul etmeyeceklerini göstermeye çalışıyorlar. İç siyasetle bağlantılı nedenlerin, bu tavırda önemli rol oynadığını düşünüyorum" yanıtını verdi. Avusturya'nın kazandığı son savaş 330 yıl önce Türklere karşıydı Avusturya'nın önde gelen dergilerinden Profil'in yazarı Georg Hoffman da tüm kamuoyu araştırmalarına göre, Türkiye'nin üyeliğine en az halk desteği verilen ülkenin Avusturya olduğunu hatırlatıyor. Bu nedenle Avusturyalı siyasetçilerin de, Türkiye'yle ilgili sürecin işleyişini engellemeye çalıştıklarını söylüyor.