Norveç'te geçen hafta görülen kanlı saldırı Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde iç güvenlik tartışmalarını alevlendirdi Norveç'in başkenti Oslo'da hükümet binalarına ve Utoya adasında İşçi Partisi'nin gençlik kampına düzenlenen çifte saldırı Avrupa'da şok etkisi yaptı. Bu saldırıların ardından Alman Federal Meclis'teki iç politika sözcüsü Hans-Peter Uhl, Norveç'teki saldırıya benzer olayların önüne geçmek için kişisel verilerin saklanması konusundaki önerisini yineledi. Uhl, polisin bu yolla potansiyel saldırganları tespit ederek böylesine üzücü olayların önüne geçebileceğini belirtti. Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, Almanya'nın aşırı sağcı bir saldırı tehdidi altında olmadığını söyledi. Friedrich, Bild gazetesine, Almanya'da aşırı sağcı çevrelerin çok yakından takip edildiğini bildirirken aşırı sağcı grup veya organizasyonların terör saldırısı planladığına yönelik işaret bulunmadığını belirtti. Resmi verilere göre, iki Almanya'nın birleştiği 1990'dan bu yana aşırı sağcı saldırılarda çoğunluğu göçmen 140 kişi öldü. Aşırı sağcıların ideolojilerini yaymak için son zamanlarda etkinliklerini internette ve sosyal medyada yoğunlaştırdıklarını ve Norveçli saldırgan Anders Behring'in Almanya kökenli İslam düşmanı bloglara da yazılar yazmasının rastlantı olmadığını savundu. Öte yandan Leverkusen kentinde Romanlar'ın oturduğu bir bina kundaklanmak istendi. Binanın zemin katına yanıcı madde atıldığı belirlendi. Zemin katta önemli hasara yol açan yangın itfaiye ekiplerince söndürüldü. Binayı yakmak isteyen aşırı sağcı oldukları düşünülen 4 kişiden 2'sinin siyah giyimli ve dazlak olduğu bir minibüs ve bir küçük araçla kaçtığı ifade edildi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.