Akşam 22.00 saatleri. Cami kapanacak. Üst katta bayanlar bölümü de kontrol ediliyor. Açık kalan ışıklar kapatılıyor. Kapı açılınca içeride iki genç kız görülüyor. Bu saate kadar burada kalmaları dikkat çekiyor. Kendilerine soruluyor:
"Neden buradasınız?"
"Kalacak yerimiz yok sığındık" diyorlar.
"Neden yok?" deyince başlıyorlar anlatmaya:
"Bizim evimiz var. İsterseniz anne babamızın numarasını verelim" diyorlar.
Numara alınıyor ve aranıyor.
Önce bir bayan, annesi olduğunu sonra bey babası olduğunu söylüyor ve genç kızların söylediklerini doğruluyorlar.
Suriyeli bir aile. Kızlar, önce karakola gidip şikayetçi oluyorlar. "Bize evde baskı yapılıyor" diye. Sonra evden kaçıyorlar…
* * *
Genç bir bayan bize bir şey sormak istediğini söyledi.
"Buyurun" dedim.
Arkadaşı (bayan) evli. Kocası şiddet kullanıyor. Çare olarak polisi çağırıyor.
* * *
Yıkılan aileler, ortada kalan çocuklar, ruhsal bunalımlar, kopan değerler… Örnekler çoğaltılabilir.
Avrupa'da İslam'ı nasıl yaşatmalıyız?
Gerek anne babalar, gerek eğitmenler çocuklarına İslam'ı nasıl yaşayacaklarını özenle öğretmelidir. Burada dikkat edilmesi gereken bilgelik sahibi, ilim ve irfan ile yoğrulmuş, ahlaklı, cömert, feraset sahibi alimin sohbetine, nasihatine mutlaka ihtiyacımız vardır.
Çocukluğumda köy odasında dedem kitaplar okurdu. Eşref-i Rumi'nin Müzekkin Nüfus'unu, Mızraklı İlmihali, Tıbyan Tefsirini… Uzun kış gecelerinde bu nasihatler, zikir meclisleri yediden yetmişe etki ederdi.
İnsanımızın şehirlere, yurt dışına göç etmesi ile bu yakın bağlar kimilerinde zayıfladı. Kimilerinde koptu. Kimileri değerlerini muhafaza edebildi.
Karşı tarafta bekleyen şeytani, nefsani ve insani tehlikelerin farkında olamayanlar tuzaklara düştüler.
Bilge insan Prof. Dr. Haydar Baş Bey dini ve milli değerlerin öğretilmesi, yaşanması konusunda en emin kapıdır. Okuldur. Üniversitedir.
Gerek itikadi konularda, gerek ibadet ve ahlak konularında hem eser ve hem sözleri ile anlatıp yazan, nasihat edip ayıktıran, tutup kollayan, vatan sevdalısı ilim adamımızdır. Kitaplarını kucaklayıp raflara taşımak nasib işidir.
İslam'ın yaşanması konusunda yapılan hata ve yanlışlar ile aileler yıkılmakta, nesiller kaybolmaktadır. Kötü örnekler bir hayatın umutlarını yıkmakta, ışıklarını karartabilmektedir.
Şuna da dikkat edilmelidir: İfrat (çok ileri gitmek) ve tefrit (çok geri kalmak) yaklaşımları…
İslam'ın emir ve yasaklarını bir hekim mahareti ile öğretmek ve yaşatmak zorundayız.
Hangi hastalığı var? Hangi ilacı ne zaman alacak?
Kur'an-ı Kerim 23 yılda inzal oldu. Bunun hikmetlerinden biri de insanın sindire sindire, göre göre, yaşaya yaşaya anlaması ve hayatında tatbik etmesidir.
Biri çıkar kelime-i tevhidden 'Muhammedün Resûlullah' bölümünü çıkarmak ister. Vesile ve şefaati inkar eder. Namazı inkar eder. Öldükten sonra dirilmeyi inkar eder. Cuma namazına dokunur. Kandil gecelerine dokunur. Teravihi kaldırmak ister…
Muhterem üstadımız Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in eserlerini okuyan, sohbetlerini dinleyenlerde bu türlü sapmaların olması mümkün değildir.
Bu yönü ile gerçekleri yıllar öncesinden haber verdiği için yanlışta olanlar, ya da yanlışı savunanlar anlamıyor veya yok saymak istiyorlar.
Sadece Avrupa'da değil ülkemizde ve dünyanın her yerinde, İslam'ı doğru anlamak ve yaşamak, yaşatmak konusunda bilgili, samimi, örnek olmalıyız.
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021