Avrupa ikiyüzlülükte sürekli!

Avrupa, her zaman Türkiye söz konusu olduğunda ikiyüzlü yaklaşım göstermiştir. PKK terörünü perde arkasında destekleyen Avrupa, Türkiye'nin yüzüne karşı hep PKK'nın terör örgütü olduğunu söylemiştir. Son olarak Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan teröristlerin Avrupa Parlamentosu'nda (AP) düzenlenen "Kürt Konferansı"nda konuşmaları bu ikiyüzlülüğe en yakın örnektir. Türk Dışişleri Bakanlığı bu konuda yaptığı açıklamada, "Bu şahıslar hakkında ilgili ülkeler nezdinde yaptığımız girişimlerin dikkate alınmadığını görmekten ciddi rahatsızlık duymaktayız" denildi. Siz hangi girişimlerde bulunursanız bulunun Avrupa bildiğini okumaktadır ve bundan sonra da aynı şekilde davranacaktır.Avrupa'nın hemen bütün devletleri, Türkiye'ye zarar verecek çalışma içerisinde bulunan her türlü oluşumu himayeleri altına almış ve her türlü desteği vermekten geri kalmamışlardır. Avrupa'da PKK terör örgütüyle bağlantılı olduğu istenirse çok rahatlıkla ispatlanabilecek belgeler olduğu halde yüzlerce oluşum bulunmaktadır.Bildiğiniz gibi geçmişte tahta silahlarla sürgünde devlet kuran kendini bilmezler bile Avrupa tarafından özellikle de Almanya tarafından himaye görmüştür. Avrupa'dan Türkiye'ye küfrediyorsanız eğer bütün kapılar sizin önünüzde açılmaktadır. Ama Avrupa'da Avrupa'nın herhangi bir değerine laf söylemeye kalktığınız da külahları değişirsiniz.  İşte pek çok PKK bağlantılı oluşumlara ev sahipliği yapan Almanya'nın Başbakan'ı Angela Merkel'in "Almanya'da yapılan cami minarelerinin kilise kulelerinden daha yüksek yapılmasına hoşgörü ile bakamayacaklarını" söylemesi buna bir örnektir. Merkel'in bu sözleri Almanya'da yaşamak istiyorsanız kilisenin hâkimiyetini kabul edeceksiniz anlamı taşımaktadır.AKP hükümetinden zaman zaman "Avrupalı dostlarımız Türkiye'ye hak veriyor. Bizim yanımızda olduklarını söylüyorlar" şeklinde açıklamalar gelmektedir. Şunu hemen ifade etmek gerekir ki, Avrupa her zaman aynı şeyi söylemiştir. Emin olun geçmişteki hükümetlere de Avrupa, AKP hükümetine söylediklerine benzer şeyler söylemiştir. Dolayısıyla Avrupa, Türkiye'ye hep anladığını ve hak verdiğini söyleyecektir ama bizim beklentilerimizi karşılayacak hiçbir şey yapmayacak ve perde arkasında her zaman karşımızda olacaktır. Bu Avrupa'nın diplomasisidir ve her zaman temel noktalarda aynı olacaktır.Geçtiğimiz ay AP Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Daniel Cohn-Bendit, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile yaptığı görüşmede, Sarkozy'nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, "AB size 40 yıl boyunca 'evet' dedi, ama aslında 'hayır'ı kastetti. Ben ise dürüstüm, 'hayır' diyorum ve 'hayır'ı kastediyorum" dediğini açıkladı. Bundan dolayıdır ki, Avrupa'da PKK'nın terör örgütü olduğunu söyledi ama başka bir şeyi kastetti. Ve AB politikalarında asıl belirleyici olan ise Avrupa'nın kastının ne olduğudur. Avrupa'nın gerçek politikası işte budur ve Türkiye bu gerçekler ışığında adımlar atmalıdır. "Dostum Costas" veya "dostum Berlusconi" gibi sözde dostluklarla ister Başbakan, ister Cumhurbaşkanı hangi makamda olursanız olun, sizi kandırırlar, sizi yönlendirirler ve sizi tepe tepe kullanırlar. Türkiye maalesef bu noktalarda geçmişte çok büyük hatalar yapmıştır, inşallah bundan sonra benzer hatalar yapılmaz. Son söz olarak deriz ki, Avrupa samimi değildir ve PKK konusu bu samimiyetsizliğin en önemli göstergesidir.