Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın 'Hoş Geldin Atatürk' eserinde 'Atatürk'ün hürriyet ve bağımsızlık fikri Fransız ihtilali'nden etkilenmiş değildir' hakkında şu bilgilere yer verilmektedir:
Bağımsızlık ve hürriyet sevdalısı bir Mustafa Kemal var karşımızda. Büyük bir istiklal mücadelesinin lideri… "Hürriyet ve istiklal benim karakterimdir. Bence bir millette şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin hürriyet ve istiklaline sahip olmasıyla kaimdir" diyor Mustafa Kemal, 1921 senesinde…
Yüzyıla damgasını vurmuş Mustafa Kemal'in hayatını ele alan hemen hemen tüm kalemler, sahip olduğu hürriyet fikrini Rousseau, Voltaire, Auguste Comte, Montesquieu gibi Fransız aydınlara mâl ederler. Hatta Lord Kinross gibi yabancı bazı yazarlar, "Fransız İhtilali'nden etkilenen görüşlerinin hayata geçmesinde önündeki tek set olarak İslam dinini görüyordu" gibi saçmalıkları kaleme alma noktasına kadar işi götürmüşlerdir.
Batılı yazarların İslam dinini hürriyet önünde engel gösteren ifadeleri tamamen Batı mantığının İslam dinini küçük düşürme çabası hezeyanlarıdır.
Denilmektedir ki, Manastır'da tanıştığı Ali Fethi'nin tesiriyle geliştirilen Fransızca daha sonra Beyoğlu'nda taşındığı bir Fransız madamın pansiyonunda pratiğe dökülerek ilerletilmiş ve Türk milletinin bağımsızlık meşalesini yakacak düşüncelerin temelini atmış…
Türk tarihi hakikaten yeniden yazılmalı. Ehl-i Beyt soyundan gelen bir liderden bahsediyoruz. Mevlana'nın hocası Şems-i Tebrizî'nin ve Seyyid Feyzullah Efendi'nin torunu bir anne ve İmam Rıza'nın torunu bir babadan doğan evladın her halinde elbette Ehl-i Beyt'in, İslam'ın etkisi olacaktır.
"Türk toplumunun ve Müslüman bir çevrenin üyesi olarak yetiştiği çağın din ve gelenek ağırlıklı ortamında Atatürk de bu kutsal bağlanıştan uzak kalmamıştır." (Reşat Kaynar-Necdet Sakaoğlu, Atatürk Düşüncesi: Sorular, Konferanslar, Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1996, s.56)
Mustafa Kemal'in özgürlük ve hürriyet sevdası da ceddinden gelmektedir. O'nun hürriyet fikrine bir zemin aranıyorsa bu, Hz. Peygamberden, İmam Ali'den, Hz. Fâtıma'dan, İmam Hüseyin'den, İmam Rıza'dan örneklendirilmelidir.
Hz. Fâtıma, Peygamberin (s.a.v.) vasiyetini reddederek hilafeti gasp eden sahabiler cenazesine gelmesin, kabrini bilmesin diye gece defnedilmiştir. Bu sebeple kabrinin yeri halen tartışma konusudur. Malum, İmam Hüseyin hakkını gasp eden Yezid'e karşı başkaldırmış, İslam tarihindeki halifeye karşı ilk silahlı isyanı gerçekleştirmiş ve yanlışı düzeltmek adına kanını bu uğurda feda etmiştir.
Ehl-i Beyt İmamlarının hemen hepsi bağımsızlık ve inandıkları doğrular uğruna verdikleri mücadelede şehit edilmişlerdir. Atatürk de ceddi gibi doğruları uğruna başkaldırmıştır.
(Devam edecek…)
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020