Gün geçmiyor ki bu ülkede bir en nazik tabirle nankör, fasık, iftiracı, yediği lokmayı inkar eden, yemek yediği çanağa pisleyen birileri çıkmasın.
Dünya üzerinde içinde yaşadığı millete, tarihine, inanç ve kültürüne bu kadar hakaret eden, inkar eden, iftira atan kişilerin ve anlayışların var olduğu bir başka ülke, bir başka millet var mı bilmiyorum!
Maalesef bizim ülkemizde bunlardan çok var. Kendiyle kavgalı, aslıyla, nesliyle kavgalı, tarihle kavgalı, İslam ile kavgalı insanlar (mahluklar) var ülkemizde.
Bunlar 70 yıldır çok farklı kimlik ve misyonlarla milletimizin karşısındadırlar. Ama konu Atatürk onluca bir bakmışsınız ki aynı safa geçmişler.
Bu saftakilerin bir kısmı şu an hapishanelerde. Terör örgütüne üye olmak, yardım ve yataklık etmek, finansal destek sağlamakla kısaca vatan hainliği ile yargılanıyorlar.
Hangi terör örgütü? FETÖ. Oysa bu kişiler üç, beş yıl önce son model arabalar ile ikamet ettikleri konforlu konutlardan canlı yayından canlı yayına, bir konferanstan diğerine koşarlar, her gün gazete köşelerinden zehir fışkırtılardı.
O günlerde bu kişileri dinleyen, izleyen vatandaşlarımız dediklerini kabullenir, onlara göre bir fikriyat oluşturur ve onları hayranlıkla alkışlar, dua ederdi. Şimdi lanet okuyorlar.
Şimdi o kodestekilerin el ele, gönül gönüle beraber oldukları dışarıdaki arkadaşları yine Atatürk'e saldırmaya başladı. (Amaçlarının çok yönlü olduğu açık.)
Bu murdar çehreliler Atatürk'ün neyine saldırıyorlar?
Mesela! Yemen'de, Trablusgarp'da, ortaya koyduğu askeri stratejiye mi?
Veya Çanakkale'de tarihe yazdırdığı destana mı?
Veya Samsun'a çıkışına, Erzurum, Amasya, Sivas kongrelerine, TBMM'yi açışına mı?
Veya topyekûn Kurtuluş Savaşına mı?
Veya Türk Milleti ile beraber kurduğu Türkiye Cumhuriyetine mi?
Veya 15 yıllık devlet yöneticiliği döneminde izlediği milli politikalara mı?
Veya o yıllarda gerçekleştirdiği ağır sanayi hamlelerine mi? (soruları çoğaltabiliriz)
Görünüşte hayır, bunların hiç birine saldırmıyorlar. Görünüşte diyorum çünkü asıl saldırmak istedikleri Atatürk'ün kazandığı milli mücadele ve kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'dir.
Amma! Türk Milletinin, Atatürk önderliğinde gerçekleştirdiği bu şahlanışa, saldıranların, başkaldıranların ancak hain olduklarını onlar da çok iyi bildikleri için Atatürk'ün ailesine, namusuna saldırmaya kalkıyorlar?
Bu saldırıya, alçaklıktır demek alçaklık kavramını incitir, diye düşünüyorum. Çünkü alçaklar bile gerçekle yüzleştiklerinde ya susarlar, ya da çarçabuk secdeye kapanıp tövbe ederler.
Bakın ne dediklerine, bu dediklerinin doğru veya yanlış olduğu konusuna hiç girmiyorum. Çünkü bizim dinimizde bırak Müslüman birinin namusunu konuşmayı, Müslüman olmayanların namusunu, özel hayatını konuşmayı bile yasaklamıştır.
Birilerinin özel hayatını konuşmak ve iftira atmak ancak Abdullah bin Übeyy bin Selûl'ün manevi mirasçılarının işidir.
Kimdir Abdullah bin Übeyy bin Selûl? Peygamber Efendimizin (s.a.a) namusuna iftira atan münafıkların başı.
Müslüman olan, inandım, diyen milletimize düşen görev; makamı, mevkisi, gücü, kudreti ne olursa olsun bu gibi mahlukların çehre-i murdarlarına tükürmektir.
Dünya üzerinde içinde yaşadığı millete, tarihine, inanç ve kültürüne bu kadar hakaret eden, inkar eden, iftira atan kişilerin ve anlayışların var olduğu bir başka ülke, bir başka millet var mı bilmiyorum!
Maalesef bizim ülkemizde bunlardan çok var. Kendiyle kavgalı, aslıyla, nesliyle kavgalı, tarihle kavgalı, İslam ile kavgalı insanlar (mahluklar) var ülkemizde.
Bunlar 70 yıldır çok farklı kimlik ve misyonlarla milletimizin karşısındadırlar. Ama konu Atatürk onluca bir bakmışsınız ki aynı safa geçmişler.
Bu saftakilerin bir kısmı şu an hapishanelerde. Terör örgütüne üye olmak, yardım ve yataklık etmek, finansal destek sağlamakla kısaca vatan hainliği ile yargılanıyorlar.
Hangi terör örgütü? FETÖ. Oysa bu kişiler üç, beş yıl önce son model arabalar ile ikamet ettikleri konforlu konutlardan canlı yayından canlı yayına, bir konferanstan diğerine koşarlar, her gün gazete köşelerinden zehir fışkırtılardı.
O günlerde bu kişileri dinleyen, izleyen vatandaşlarımız dediklerini kabullenir, onlara göre bir fikriyat oluşturur ve onları hayranlıkla alkışlar, dua ederdi. Şimdi lanet okuyorlar.
Şimdi o kodestekilerin el ele, gönül gönüle beraber oldukları dışarıdaki arkadaşları yine Atatürk'e saldırmaya başladı. (Amaçlarının çok yönlü olduğu açık.)
Bu murdar çehreliler Atatürk'ün neyine saldırıyorlar?
Mesela! Yemen'de, Trablusgarp'da, ortaya koyduğu askeri stratejiye mi?
Veya Çanakkale'de tarihe yazdırdığı destana mı?
Veya Samsun'a çıkışına, Erzurum, Amasya, Sivas kongrelerine, TBMM'yi açışına mı?
Veya topyekûn Kurtuluş Savaşına mı?
Veya Türk Milleti ile beraber kurduğu Türkiye Cumhuriyetine mi?
Veya 15 yıllık devlet yöneticiliği döneminde izlediği milli politikalara mı?
Veya o yıllarda gerçekleştirdiği ağır sanayi hamlelerine mi? (soruları çoğaltabiliriz)
Görünüşte hayır, bunların hiç birine saldırmıyorlar. Görünüşte diyorum çünkü asıl saldırmak istedikleri Atatürk'ün kazandığı milli mücadele ve kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'dir.
Amma! Türk Milletinin, Atatürk önderliğinde gerçekleştirdiği bu şahlanışa, saldıranların, başkaldıranların ancak hain olduklarını onlar da çok iyi bildikleri için Atatürk'ün ailesine, namusuna saldırmaya kalkıyorlar?
Bu saldırıya, alçaklıktır demek alçaklık kavramını incitir, diye düşünüyorum. Çünkü alçaklar bile gerçekle yüzleştiklerinde ya susarlar, ya da çarçabuk secdeye kapanıp tövbe ederler.
Bakın ne dediklerine, bu dediklerinin doğru veya yanlış olduğu konusuna hiç girmiyorum. Çünkü bizim dinimizde bırak Müslüman birinin namusunu konuşmayı, Müslüman olmayanların namusunu, özel hayatını konuşmayı bile yasaklamıştır.
Birilerinin özel hayatını konuşmak ve iftira atmak ancak Abdullah bin Übeyy bin Selûl'ün manevi mirasçılarının işidir.
Kimdir Abdullah bin Übeyy bin Selûl? Peygamber Efendimizin (s.a.a) namusuna iftira atan münafıkların başı.
Müslüman olan, inandım, diyen milletimize düşen görev; makamı, mevkisi, gücü, kudreti ne olursa olsun bu gibi mahlukların çehre-i murdarlarına tükürmektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025