Her zaman olduğu gibi şimdi de kitabın ortasından yazacağım.
Lafı eveleyip gevelemeye gerek olmadığını düşünenlerdenim.
Bakınız 22 yıldır cumhuriyetin temellerine dinamit yerleştiriliyor ama az sayıda olanlar hariç hiçbir partinin umurunda olmuyor.
Atatürk devrimleri ve söylemlerine veryansın ediliyor, ancak sadece bir partinin buna karşı sesi çıkıyor.
Sarıklı cübbeli, salyalı sümüklü vatan hainleri en konforlu yerlerde ağırlanıyor, sadece bir partinin sesi en fazla yükseliyor.
Millet ekonomik buhran ve bunalım karşısında güçlü bir muhalefet arıyor, ama sadece bir parti fedakârlık yaparak, "Ben varım ve buradayım" diyor.
Siyasi partilerin içerisi tarihinde olmadığı kadar, karmakarışık durumlarla karşı karşıyadır.
Kimin eli kimin cebinde belli olmayan bir ortam söz konusuyken, sadece bir partide kayıplar yaşanmıyor.
Herkes mevcut iktidardan ve gidişattan son derece rahatsızlık duyuyor ancak çözümün olduğu odak noktaya yaklaşmıyor.
Hemen herkesin en temel önceliği kendi koltuğu, şahsi menfaati ve uzun vadede çıkarları söz konusuyken, sadece bir parti ve ona gönül verenleri "Önce Vatan" diyor, "Atatürk" diyor.
Büyük küçük her partinin içerisinde, Cumhuriyet değerlerine bağlı ve Atatürk sevdalısı çok sayıda isim var.
Ancak mevcut siyasi sistem ve seçim yasasına bakıldığında, ortaya çıkan bu dağınık görüntünün memlekete ve millete hiçbir yararının olmadığı ve böyle de devam etmesi halinde asla olmayacağı aşikar!
Somut yaz kardeşim anlamıyoruz diyenler haklı olabilir.
Olsun yazalım…
Mesela CHP'de, İYİ Parti'de, Memleket ve Zafer Partisi'nde çok sayıda Atatürkçü isimler var.
Mesela Bağımsız Türkiye Partisi.
Bu parti tepeden tırnağa tümüyle Atatürkçü isimlerden oluşuyor.
Onların yanında Cumhuriyeti ve Atatürk'ü tartışmaya kalksanız, vallahi gözünüzü oyarlar.
Şimdi bu dağınık tabloda nasıl bir sinerji bekliyorsunuz.
Bu mümkün değil.
İşte İYİ Parti'den ayrılanların en çok rahatsızlık duyduğu konu da bence tam burası.
Artık neyin hesabı yapılıyor!
Yanı başımızda bir Gazze bütün dünyanın gözleri önünde küle dönüşürken, hangi partinin tek başına bunu önleyecek veya dikkat çekecek bir etkinliği olabilir.
İyi niyetli olsanız bile, bu sosyolojik ve toplumsal gerçekliği bakımından hiçbir işe yaramıyor.
Artık devir dünkü devir olmaktan tamamen uzaklaşmış ve değişim göstermiştir.
Tek başına AK Parti bile, gerek ve yeter şartları yerine getirmiş olduğu halde seçimleri kazanma olasılığı bulunmuyor.
Kim ne der ve düşünürse düşünsün.
Gün artık, Atatürk'ün izinden gidenlerin hiçbir detaya takılı ve bağlı kalmadan birlikte olmaya karar vermeleri gereken bir gündür.
Cumhuriyetimizin değerleri sadece bir partiye özgü değildir ve olamaz.
Bu değerler tüm milletimizin olmazsa olmazıdır. Ve değerler etrafında bir araya gelmeye tam olarak karar verilmedikçe, bu devran daha çok sürer gider sevgili dostlarım.
"Benim oyum ve üye sayım seninkinden çok daha fazla" gibi saçma sapan değerlendirmeleri yapacak isimlerin böylesi bir stratejide işi ve yeri olamaz!
Söz konusu vatansa, hiçbir şekilde bu sığ gerekçelendirmeler pazarlık konusu olamaz!
CHP, İYİ Parti, BTP, Zafer Partisi ve Memleket Partisi'nin Atatürk ve Cumhuriyetle hiçbir meselesi yoktur.
Aksine, Atatürk ve Cumhuriyet konusunda çok hassas olduklarına göre, neden bu parçalı bulutlu hava.
Bulutlar bir araya gelmeden yağmur beklemeyin.
Konuşulması ve tartışılması için bu dördüncü yazımdır.
Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır.
- Mevzu Türk milletidir / 23.04.2025
- Çok pis kokular geliyor! / 21.04.2025
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açık çağrı / 20.04.2025
- “Kürt sorunu vardır” diyen ajandır! / 17.04.2025
- Türkiye devleti değil, TÜRK devleti! / 16.04.2025
- İslam düşmanı Muaviye, ABD’ye ilham oldu! / 15.04.2025
- Haydar Baş’ı anmak ve anlamak / 14.04.2025
- Kıbrıs Türk’ün tapulu malıdır / 13.04.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 10.04.2025