Yarın 10 Kasım 2017, Ata'mızın vefatının 79. yıldönümü?
Bizlere tam bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Müslüman bir Türk milleti kimliği kazandıran ulu önderimizi rahmetle anıyoruz.
Bu seferki 10 Kasım'ı diğerlerinden farklı kılan çok önemli bir gelişme var.
Yıllardır Türk milletinden gizlenen gerçek Atatürk, Prof. Dr. Haydar Baş'ın uzun çalışmalar sonrası ortaya koyduğu "Hoş geldin Atatürk" eseriyle yeniden doğacak. Delillerle, belgelerle, arşivlerle, hiçbir tartışmaya ya da şüpheye mahal vermeyecek şekilde?
Ata'mızın bize, hayatının her karesiyle, yaşayarak anlatmak istediğini bu eserde bütün gerçekliğiyle bulacağız.
10 Kasım'da, önce Anıtkabir ziyaret edilecek akşam saat 19.30'da da Ankara Ataköşk Hotel'de kitabın tanıtım ve imza töreni gerçekleşecek.
Tüm milletimizi bu eşi ve benzeri olmayan muhteşem eseri başucu kitabı yapması ve de eserin sahibiyle buluşması için bu programa davet ediyoruz.
Bu tarihi ana her vatansever insanımız tanıklık etmeli?
"Hoş geldin Atatürk" eserini kaleme alan Prof. Dr. Baş, bu eserin amacını ve nasıl bir çalışmayla ortaya koyduğunu şu sözlerle özetliyor:
"Bu kitapla bütün ezberler bozulacak. Atatürk hakkında bilinmeyen ve gizlenen gerçekler gün yüzüne çıkacak."
"Çok uzun zamandır araştırıyorum. Çok sağlam kaynaklardan bu eseri oluşturdum. Çok farklı bir Atatürk kitabı yazdım. Milletimizin gerçek Atatürk'ü bilmesi için, birlik ve beraberliğimizin temini için muhakkak okunması gereken bir eserdir."
"Doğmuş yaşamış bir Atatürk var. Ama topluma anlatılan Atatürk çok farklılaştırılmış. Biz de kitabımızın ismini 'Hoş geldin Atatürk' koyarak bu yaşayan Atatürk'ün topluma anlatılan Atatürk olmadığını ortaya koyduk."
"Atatürk yeniden doğuyor. 'Hoş geldin Atatürk', Hayırlı uğurlu olsun."
Prof. Dr. Haydar Baş'ın bugüne kadar ortaya koyduğu bütün eserlere, modellere, tezlere ve de çalışmalara baktığımızda hepsinde büyük bir devrim yaptığını, ezberleri bozduğunu, gerçekleri inkar edilemeyecek şekilde delilleriyle önümüze koyduğunu görüyoruz.
Ekonomide öyle olmadı mı? Tüm dünyanın ilim adamları, siyasileri Kapitalizmi varılacak son nokta olarak ifade ederlerken, Kapitalizmin sonrasının olmadığını inanmışlarken, Prof. Dr. Baş yazdığı Milli Ekonomi Modeli ile Kapitalizmi tarihe gömdü. Ekonomiyi, tanımından başlayarak yepyeni ve doğru bir anlayışla, formüllerine varıncaya kadar değiştirdi. Bugün 4 milyar insan bu model sayesinde sırtını giydiriyor, karnını doyuruyor.
Devlet anlayışında öyle olmadı mı? Tüm dünyanın ilim ve siyaset adamları küreselleşmenin faziletlerini anlatırken, bu şekilde tüm devletleri ve milletleri küresel bir sömürünün tuzağına düşürmüşken, Prof. Dr. Baş "Sosyal Devlet Milli Devlet" eseri ve teziyle Milli Devlet, hatta baba devlet olmanın önemini ve alt yapısını bilimsel olarak önümüze koydu.
Dünya politikalarında öyle olmadı mı? Herkes ülkemizin, Ortadoğu'nun ve tüm İslam coğrafyasının işgali, talanı anlamına gelen Büyük Ortadoğu Projesi'nin ne faziletli bir proje olduğunu anlatıp, bu projede misyon kapmamız gerektiğini vurgularken, sadece Prof. Dr. Baş bunun bir işgal projesi olduğunu vurguladı. BOP'un en önemli ayağı olan Şii-Sünni çatışması hesaplarını alt üst eden, bugüne kadar bu çatışmanın önünü kesen "Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" tezini ortaya koydu, 14 ciltlik Ehl-i Beyt Külliyatı'nı kaleme aldı ve tüm Türkiye'de binlerce Ehl-i Beyt sempozyumu ve paneli organize etti.
Prof. Dr. Baş ve kadrosu daha nice başarıya imza attı. Ve bugünlerde de Türk milletinin birlik ve beraberliğinin en önemli harcı olan gerçek ve dindar Atatürk'ü önümüze koyuyor. Trabzon'da başlayıp Türkiye'nin her ilinde organize edilen Atatürk Vatandır sempozyumlarıyla ve bizlere kazandırdığı "Hoş geldin Atatürk" eseriyle?
Atatürk Vatandır sempozyumlarının milletimiz için önemini de şu cümlelerle özetliyor Sayın Baş: "Atatürk ülkemizi düşman işgalinden kurtarmak adına milli ruhu yakalamak ve o ruhla bir beraber olmak için Samsun'a çıkmıştır. Ülkemizi düşmandan kurtaran, tek bilek, tek yürek yapan gerçek Atatürk'ü anlatmak için Trabzon'dan başladık. Samsun ruhu neyse Trabzon ruhu da o'dur."
Cenab-ı Hak güç ve kuvvet versin, önündeki bütün engelleri kaldırsın, muvaffak eylesin; bizleri de ona yardımcı eylesin.
Bizlere tam bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Müslüman bir Türk milleti kimliği kazandıran ulu önderimizi rahmetle anıyoruz.
Bu seferki 10 Kasım'ı diğerlerinden farklı kılan çok önemli bir gelişme var.
Yıllardır Türk milletinden gizlenen gerçek Atatürk, Prof. Dr. Haydar Baş'ın uzun çalışmalar sonrası ortaya koyduğu "Hoş geldin Atatürk" eseriyle yeniden doğacak. Delillerle, belgelerle, arşivlerle, hiçbir tartışmaya ya da şüpheye mahal vermeyecek şekilde?
Ata'mızın bize, hayatının her karesiyle, yaşayarak anlatmak istediğini bu eserde bütün gerçekliğiyle bulacağız.
10 Kasım'da, önce Anıtkabir ziyaret edilecek akşam saat 19.30'da da Ankara Ataköşk Hotel'de kitabın tanıtım ve imza töreni gerçekleşecek.
Tüm milletimizi bu eşi ve benzeri olmayan muhteşem eseri başucu kitabı yapması ve de eserin sahibiyle buluşması için bu programa davet ediyoruz.
Bu tarihi ana her vatansever insanımız tanıklık etmeli?
"Hoş geldin Atatürk" eserini kaleme alan Prof. Dr. Baş, bu eserin amacını ve nasıl bir çalışmayla ortaya koyduğunu şu sözlerle özetliyor:
"Bu kitapla bütün ezberler bozulacak. Atatürk hakkında bilinmeyen ve gizlenen gerçekler gün yüzüne çıkacak."
"Çok uzun zamandır araştırıyorum. Çok sağlam kaynaklardan bu eseri oluşturdum. Çok farklı bir Atatürk kitabı yazdım. Milletimizin gerçek Atatürk'ü bilmesi için, birlik ve beraberliğimizin temini için muhakkak okunması gereken bir eserdir."
"Doğmuş yaşamış bir Atatürk var. Ama topluma anlatılan Atatürk çok farklılaştırılmış. Biz de kitabımızın ismini 'Hoş geldin Atatürk' koyarak bu yaşayan Atatürk'ün topluma anlatılan Atatürk olmadığını ortaya koyduk."
"Atatürk yeniden doğuyor. 'Hoş geldin Atatürk', Hayırlı uğurlu olsun."
Prof. Dr. Haydar Baş'ın bugüne kadar ortaya koyduğu bütün eserlere, modellere, tezlere ve de çalışmalara baktığımızda hepsinde büyük bir devrim yaptığını, ezberleri bozduğunu, gerçekleri inkar edilemeyecek şekilde delilleriyle önümüze koyduğunu görüyoruz.
Ekonomide öyle olmadı mı? Tüm dünyanın ilim adamları, siyasileri Kapitalizmi varılacak son nokta olarak ifade ederlerken, Kapitalizmin sonrasının olmadığını inanmışlarken, Prof. Dr. Baş yazdığı Milli Ekonomi Modeli ile Kapitalizmi tarihe gömdü. Ekonomiyi, tanımından başlayarak yepyeni ve doğru bir anlayışla, formüllerine varıncaya kadar değiştirdi. Bugün 4 milyar insan bu model sayesinde sırtını giydiriyor, karnını doyuruyor.
Devlet anlayışında öyle olmadı mı? Tüm dünyanın ilim ve siyaset adamları küreselleşmenin faziletlerini anlatırken, bu şekilde tüm devletleri ve milletleri küresel bir sömürünün tuzağına düşürmüşken, Prof. Dr. Baş "Sosyal Devlet Milli Devlet" eseri ve teziyle Milli Devlet, hatta baba devlet olmanın önemini ve alt yapısını bilimsel olarak önümüze koydu.
Dünya politikalarında öyle olmadı mı? Herkes ülkemizin, Ortadoğu'nun ve tüm İslam coğrafyasının işgali, talanı anlamına gelen Büyük Ortadoğu Projesi'nin ne faziletli bir proje olduğunu anlatıp, bu projede misyon kapmamız gerektiğini vurgularken, sadece Prof. Dr. Baş bunun bir işgal projesi olduğunu vurguladı. BOP'un en önemli ayağı olan Şii-Sünni çatışması hesaplarını alt üst eden, bugüne kadar bu çatışmanın önünü kesen "Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" tezini ortaya koydu, 14 ciltlik Ehl-i Beyt Külliyatı'nı kaleme aldı ve tüm Türkiye'de binlerce Ehl-i Beyt sempozyumu ve paneli organize etti.
Prof. Dr. Baş ve kadrosu daha nice başarıya imza attı. Ve bugünlerde de Türk milletinin birlik ve beraberliğinin en önemli harcı olan gerçek ve dindar Atatürk'ü önümüze koyuyor. Trabzon'da başlayıp Türkiye'nin her ilinde organize edilen Atatürk Vatandır sempozyumlarıyla ve bizlere kazandırdığı "Hoş geldin Atatürk" eseriyle?
Atatürk Vatandır sempozyumlarının milletimiz için önemini de şu cümlelerle özetliyor Sayın Baş: "Atatürk ülkemizi düşman işgalinden kurtarmak adına milli ruhu yakalamak ve o ruhla bir beraber olmak için Samsun'a çıkmıştır. Ülkemizi düşmandan kurtaran, tek bilek, tek yürek yapan gerçek Atatürk'ü anlatmak için Trabzon'dan başladık. Samsun ruhu neyse Trabzon ruhu da o'dur."
Cenab-ı Hak güç ve kuvvet versin, önündeki bütün engelleri kaldırsın, muvaffak eylesin; bizleri de ona yardımcı eylesin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025