Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti her şeyden önce Osmanlı'nın bir devamı sayılmaktadır. 1071 yılında Osmanlı, Bizans'a karşı Malazgirt savaşını kazanarak Anadolu'ya yerleşmiş ve bu toprakları kendisine vatan edinmiş bulunmaktadır. Kısacası Türkler yaklaşık olarak 1000 yıldır bu topraklarda yaşamakta ve Dünya medeniyetine katkıda bulunmaktadır. Öte yandan, Türkler büyük bir millet olarak şu ana kadar muhtelif imparatorluklar ve devletler kurmuş bulunmaktadır. Bunlar arasında 4 adet Hun İmparatorluğu ile Avar İmparatorluğu, en tanınmış ve damgasını tarihlere vurmuş devletlerdir. Bunların birçoğu Çin Seddi'nden ve Orta Asya'dan Avrupa'nın Batı sahillerine kadar uzanıp durmuşlardır. Kısacası Avrupa'ya ve özellikle Balkan topraklarına Türkler, birçok Slav ülkesinden ve orada bulunan milletlerden önce oralara gitmişlerdir. Halbuki ise Avrupa ve Balkanlardaki Slav toplulukları kendilerini oranın yerlisi saymakta -diğer taraftan, oralara yüzyıllarca önce gelen Türkleri ise sonradan gelme ve işgalci olarak görmektedirler. Öte yandan oralara geliş tarihlerine iyi bakılırsa esas işgalci olarak onlar görülmektedir. Ancak oralara giden eski Türk kavimleri Şaman inancında oldukları için Hıristiyan-ırkçı ve saldırgan kavimler karşısında kendilerini koruyamamışlar ve tamamen asimile olmuşlar veya yok edilmişlerdir. Onların kalıntılarının bir kısmı şu anda Katolik dinini kabul etmiş olan Macarlar (Hungary) ve Bulgarlar (Ortodoks) ile Finlilerdir. Slavların Karpatlar'dan-Balkanlar'a gelişleri 7- 8. asırlarda ancak husule gelmiş bulunmaktadır. Türklerin oralardaki ilk İmparatorlukları ise milattan da önce Mete Han'la birlikte hüküm sürmüş olduğu bilinmektedir. Geçmişteki Türk Devletlerinin sayısı yaklaşık olarak 16 civarındadır. O sebeple Cumhurbaşkanlığı forsunda 16 yıldız bulunmaktadır. Bu yıldızların her biri geçmişte kurulmuş bir Türk devletini ifade etmektedir. Osmanlı'nın gelişi ve yerleşmesi Osmanlı'nın kuruluşu 1299'da Söğüt'te başlamış ve 1918'de 1. Dünya savaşının bitimiyle sona ermiştir. Osmanlı'nın ömrü yaklaşık olarak 600 yıl devam etmiştir. Zamanında Osmanlı İmparatorluğu, dünyanın en büyük gücü olarak 3 kıtaya yayılan ve 22 milyon kilometrekareye ulaşan dev bir süper güç olarak devam etmiştir. Osmanlı'nın elde ettiği fetih toprakları içinde, İstanbul dahil Anadolu- Kafkaslar- Balkan Yarımadası- DOğu Avrupa'nın bir kısmı olan Macaristan - Mora - Eflak Mısır ve Orta Doğu ile Kuzey Afrıka toprakları olmuştur. Öte yandan Osmanlı'nın ömrünü 3 başlıca kısma ayrılabilir: 1 - Kuruluş ve ilerleme devresi, yaklaşık olarak 200 yıl kadar sürmüştür, 2 - Duraklama devresi, o da yaklaşık 200 yıl kadar devam etmiştir ve 3 - Zayıflama ve yıkılış devresi de keza ortalama olarak 200 yılda ancak son bulmuştur. Osmanlı 1389'da Kosova savaşıyla o bölgelere tamamen yerleşmiş ve Fatih Sultan Mehmed'in 29 Mayıs 1453 yılındaki İstanbul'un fethi ile de Bizans İmparatorluğu'na son vermiştir. Bizans'ın çöküşüyle Orta Çağ sona ermiştir. 1463-65 yılları arasındaki Fatih Sultan Mehmet'in Bosna'ya kadar uzanan ziyaretinde ve daha sonraki tarihlerde ora halkının topluca Müslümanlığı kabul ettikleri bilinmektedir. Bu durum oralarda 2. Viyana Muhasarasına ve özellikle de 1878'deki Osmanlı - Rus savaşına kadar tüm halklar arasında büyük bir barış ve kardeşlik içinde, huzurlu bir yaşam devam etmiştir. 1878 Osmanlı - Rus savaşı adeta gerilemenin hızlanması olarak sayılabilir. O tarihte Balkanların üst kısımlarını (Bosna Hersek) daha sonra da 1912 yılına kadar geçen devrelerde, diğer Doğu Avrupa ve Bakanların diğer kısımlarını kaybetmeye devam etmiş ve çökme devrini de 1918'de 1. Dünya Savaşının sonuyla tamamlamış bulunmaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006