"Efendiler! Avrupa'nın bütün ilerlemesine, yükselmesine karşılık Türkiye tam tersine
gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlanadurmuştur. Artık vaziyeti düzeltmek için
mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi. Halbuki, hangi istiklâl vardır ki ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih, böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir."
Gazi Mustafa Kemal, 6 Mart 1922, Türkiye Büyük Millet Meclisi.
Türkiye'de Atatürk ve Cumhuriyet istismarıyla belli noktalara taşınmış bazı köşe yazarları, 6 Ekim İlerleme Raporu'ndan sonra, Türkiye'nin düştüğü sıfıraltı noktasını masum ve de haklı gösterebilmek için yine istismar ipine sarıldılar. Atatürk'ün ilerleme projesini, medeniyet anlayışını olmadık bir şekilde getirip, Avrupa Birliği süreciyle aynı zemine oturttular. Sonra da kalkıp, "işte Türkiye Atatürk'ün bu hayalini gerçekleştirdi", "keşke Atatürk bugünleri görseydi" diye akla mantığa ziyan temennilerde bulundular.
İşte bu yüzden, Gazi Mustafa Kemal'in 82 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı bu tarihi açıklamayı aktarmayı uygun gördüm.
Mustafa Kemal Türkiye'nin enkaz manzarasının, hali pür melalinin resmini çok iyi çektiği için, teşhisleri oldukça yerindedir. Büyük bir lider olmanın ilk şartlarından birisi de iyi teşhis yapıp, ona göre tedavi yöntemini belirleyebilmektir.
Türkiye'nin içinde bulunduğu vahim durum, 82 yıl önce olduğu gibi bugün de ortadadır. Fakat çözüm yeri Avrupa değildir ve nasihat alacağımız, kapısına dayanacağımız adres kesinlikle Batı değildir.
Gazi Mustafa Kemal'in "tarih kaydetmemiştir" dediği hadise maalesef bugün AKP ve önceki hükümetler marifetiyle gerçekleştirilmek, kaydedilmek üzere.
Azınlık Türkler!
Medyamızdaki İlerleme Raporu şaşkınlığı görülmeye değer. İlk gün herkes "zafer sarhoşluğuyla" İlerleme Raporu'ndaki "şartlı evet"i kutlarken, raporun asıl tehlikeli ayrıntılarını gözden kaçırdı. Bu gözden kaçırma "bilerek ve kasten" olmasına rağmen, rapordaki "tehlikeli ve tuzak maddelerin" çokluğu, gözden kaçıranların gözlerine batacak cinsten olduğu için pas geçmek mümkün olmuyor.
Milliyet gazetesi "bu sayılar da nereden çıktı" başlıklı haberinde İlerleme Raporu'nda yer alan "Türkiye mozaiği"nin(!) unsurlarının sayısal dökümüne oldukça şaşırmış görünüyor. Raporda aktarılan etnik ve dini döküme göre Türkiye'de, 20 milyon Kürt, 20 milyon Alevi, 3 milyon Çerkez, 1 milyon Boşnak ve bol miktarda Arap ve Hıristiyan mevcut. Rapora göre Türkiye'de Türklerin sayısı 20 milyon bile değil. Yani asıl azınlık Türkler!
Asıl azınlık biz olduğumuza göre AB'den ve AKP'den şöyle bir ricada bulunabiliriz:
AZINLIK HAKLARIMIZA BİRAZ SAYGI LÜTFEN!
gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlanadurmuştur. Artık vaziyeti düzeltmek için
mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi. Halbuki, hangi istiklâl vardır ki ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih, böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir."
Gazi Mustafa Kemal, 6 Mart 1922, Türkiye Büyük Millet Meclisi.
Türkiye'de Atatürk ve Cumhuriyet istismarıyla belli noktalara taşınmış bazı köşe yazarları, 6 Ekim İlerleme Raporu'ndan sonra, Türkiye'nin düştüğü sıfıraltı noktasını masum ve de haklı gösterebilmek için yine istismar ipine sarıldılar. Atatürk'ün ilerleme projesini, medeniyet anlayışını olmadık bir şekilde getirip, Avrupa Birliği süreciyle aynı zemine oturttular. Sonra da kalkıp, "işte Türkiye Atatürk'ün bu hayalini gerçekleştirdi", "keşke Atatürk bugünleri görseydi" diye akla mantığa ziyan temennilerde bulundular.
İşte bu yüzden, Gazi Mustafa Kemal'in 82 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı bu tarihi açıklamayı aktarmayı uygun gördüm.
Mustafa Kemal Türkiye'nin enkaz manzarasının, hali pür melalinin resmini çok iyi çektiği için, teşhisleri oldukça yerindedir. Büyük bir lider olmanın ilk şartlarından birisi de iyi teşhis yapıp, ona göre tedavi yöntemini belirleyebilmektir.
Türkiye'nin içinde bulunduğu vahim durum, 82 yıl önce olduğu gibi bugün de ortadadır. Fakat çözüm yeri Avrupa değildir ve nasihat alacağımız, kapısına dayanacağımız adres kesinlikle Batı değildir.
Gazi Mustafa Kemal'in "tarih kaydetmemiştir" dediği hadise maalesef bugün AKP ve önceki hükümetler marifetiyle gerçekleştirilmek, kaydedilmek üzere.
Azınlık Türkler!
Medyamızdaki İlerleme Raporu şaşkınlığı görülmeye değer. İlk gün herkes "zafer sarhoşluğuyla" İlerleme Raporu'ndaki "şartlı evet"i kutlarken, raporun asıl tehlikeli ayrıntılarını gözden kaçırdı. Bu gözden kaçırma "bilerek ve kasten" olmasına rağmen, rapordaki "tehlikeli ve tuzak maddelerin" çokluğu, gözden kaçıranların gözlerine batacak cinsten olduğu için pas geçmek mümkün olmuyor.
Milliyet gazetesi "bu sayılar da nereden çıktı" başlıklı haberinde İlerleme Raporu'nda yer alan "Türkiye mozaiği"nin(!) unsurlarının sayısal dökümüne oldukça şaşırmış görünüyor. Raporda aktarılan etnik ve dini döküme göre Türkiye'de, 20 milyon Kürt, 20 milyon Alevi, 3 milyon Çerkez, 1 milyon Boşnak ve bol miktarda Arap ve Hıristiyan mevcut. Rapora göre Türkiye'de Türklerin sayısı 20 milyon bile değil. Yani asıl azınlık Türkler!
Asıl azınlık biz olduğumuza göre AB'den ve AKP'den şöyle bir ricada bulunabiliriz:
AZINLIK HAKLARIMIZA BİRAZ SAYGI LÜTFEN!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012