Aşura, Arapça'da rakam olarak 10 demektir. Yani halkımızın aşure tatlısı olarak adlandırdığı olayla tamamen farklıdır. Kerbela gününde Kur'an okumalı, Allah (c. c.) zikretmeli, namaz kılmalı, günahlarımıza af dilemeli. Aşura, İmam Hüseyin (a. s.) efendimizin ve 72 yareninin Irak Kerbela'da şehit edildiği gündür.
Aşura, matem gününden sonraki günlerde isteyen kardeşlerimiz aşure tatlısını yapıp çevresindekilere izzet ve ikramda bulunabilirler. Çünkü hediyeleşmek ve ikramda bulunmak Allah Resulü'nün sünnetidir.
İmam Hüseyin (a. s.) Resûlullah (s. a. a.)'in torunudur. İmam Ali (a. s.) ve Hz. Fatıma (a. s.)'ın evladıdır. Ehl-i Beyt'tir. Resûlullah ile kapanan nübüvvet nurunun devamı mahiyetindeki velayet nurunu taşıyan, İslam'ın esaslarını Ümmet-i Muhammed'e öğretmekle vazifeli naspedilmiş on iki masum İmam'ın üçüncüsüdür. Onun şehadetini Ehl-i Beyt mantığı içinde ele almalıyız. O, annesi, babası ve ağabeyi ile ceddi Resûlullah (s. a. a.)'ın eteğinde yetişmiş, canlı Kur'an numunelerindendir.
Ehl-i Beyt, Allah (c. c.) tarafından Kur'an'da tertemiz olarak övülmekte (Ahzab, 33) ve sevilmeleri farz olarak buyurulmaktadır. (Şura, 23).
Allah (c. c.) ve Allah Resulü'nün seçtiği halife İmam Ali (a. s.) makam ve para için Peygamber Efendimizin ebedi hayata irtihalinden sonra hiç sayılmış ve Gadir-i Hum hutbesini bilmelerine rağmen, bu hutbeden üç-dört ay gibi kısa bir süre sonra Sakife gölgeliğinde Peygamberimizin vefat ettiği gün yaşananlar Kerbela gününün yaşanmasını sağlamıştır.
Tarihin kaydettiği en acımasız katliamlardan biridir Kerbela faciası. Düşünün bir kere, bir tarafta Hz. Peygamberin ciğerparem, Cennetin süsleri, Cennetin efendileri, Cennetin küpeleri, Cennetin reyhanileri dediği, Müslümanların İmamı, İmam Hüseyin (a. s.) ve ailesi, yakınlarından oluşan 100 kişiye yakın küçük bir topluluk olan sonsuzluk kervanı; diğer tarafta 30 bin askerden oluşan kendilerine Müslüman diyen lanet üzerine olsun Yezid'in münafık ordusu. Bu durum gösteriyor ki bu kadar büyük olan dengesizlik küfrün imanın karşısındaki korkusundan başka bir şey değildir.
Sakife gölgeliğinde yaşananlar ile değişmeye başlayan İslam düzeni halkın arasında zamanla ünsiyet yapmıştır. Halk kendi arasında, "halife böyle yapıyor doğrudur" diye konuşmaya başlamıştı. Hâlbuki Peygamberleri ve halifeleri Allah (c. c.) seçer. Kur'an-ı Kerim'de Allah (c. c.) şöyle buyurmaktadır: "Allah'ın yarattığını beğenmediler, böylece amelleri boşa gitti" (Muhammed, 9). "Allah dilediğini yaratır ve seçer, onların seçme hakkı yoktur." (Kasas, 68).
İmam Hüseyin (a. s.) Cenab-ı Hak tarafından verilen vazifesini yerine getirmek için, bozuk düzen içinde halkın dikkatini çekmenin tek yolu olarak şehadeti seçmiştir. Kanını ve canını halkın Kur'an ve Sünnet'ten sapan yolunu düzeltmek için feda etmiştir. Bu şehadette yardımına gelecekleri de cennetle müjdelemiştir. İmam Hüseyin, küfre karşı kıyam etmiştir. İslam'ın yok olmasına sessiz kalmamış, boyun eğmemiştir.
Kerbela katliamı tarihin kaydettiği en büyük katliamdır. İmam Hüseyin, ailesi ve yakınlarından oluşan kafileden küfrün ordusu o kadar korkuyorlardı ki, Kerbela'da etraflarını çepeçevre sarmalarına karşı kafileyi güçsüz bırakmak için Fırat nehrinden su içmelerini engellemişlerdir. (Dineveri, Kitab'ul Ahbar, s.225).
Tasua günü (Muharrem ayı 9) denilen gün, Aşura gününden, Kerbela faciasından bir gün önceki gündür. Bu gün İmam Hüseyin (a. s.) ve kafiledekiler sabaha kadar namaz kılıp, zikir edip, Kur'an okuyup, dua etmişlerdir. İmam Cafer Sadık (a. s.) bu günle ilgili olarak şöyle buyuruyor: "Tasua, Hüseyin (a. s.)'ın kuşatma altına alındığı gündür" (Nefesu'l Mehmum, s.225).
İmam Hüseyin Kerbela'da başına geleceklerini daha önce ceddi Resûlullah'ın haber verdiğini belirtmektedir: "Ceddim Resûlullah (s. a. a.) Irak'a çağrılacağımı, Ammura veya Kerbela denilen yerde şehit olacağımı bana haber vermişti."
Cebrail (a. s.), İmam Hüseyin doğduğu gün Peygamber Efendimizin yanına gelip göz aydını verdikten sonra Kerbela denilen yerde Resûlullah'ın ciğerparesinin şehit edileceğinin haberini vermiştir. Şunu bir düşünmemiz gerekir ki; hangi anne, baba ve dede evlatlarının doğduğu gün sevindikleri zaman, ölüm haberi verildiğinden sevinçleri boğazlarına düğümlenmez mi? Kerbela faciasını, Ceddi Resûlullah, annesi Hz. Fatıma (a. s.) ve babası İmam Ali (a. s.) hayattayken yaşamışlardır.
Tasua günü ve gecesinde yapmış olduğu konuşmada "Artık ben size izin veriyorum, siz serbestsiniz, biati sizden kaldırdım; Allah (c. c.) hepinizi hayırla mükafatlandırsın; bu gecenin karanlığından yararlanarak her biriniz Ehl-i Beyt'imden birisinin elini tutup kendi köy ve şehirlerinize dağılın, kendinizi ölümden kurtarın, çünkü bu insanlar sadece beni takip ediyorlar, beni ele geçirirlerse artık diğerleri ile işi olmaz, onlardan vazgeçerler" söylemiştir. (Taberi, c.7, s.321-322; Maktel-i Harezmi, c.1, s.246).
İmam (a. s.), Tasua gecesi ailesini ve ashabına yaptığı konuşmalarından sonra her biri yanında onu savunup şehadet şerbetini içeceklerini söyleyerek sözleştiler. Havarice Ravendinin nakline göre: "İmam (a. s.) onların gözlerinden perdeyi kaldırdı. Onların her biri cennetteki yerlerini ve kendileri için hazırlanmış olan nimetleri müşahede ettiler." (el-İrşad, c.2, s.93).
İmam Hüseyin (a. s.)'ın rüyasında ceddi Resûlullah (s.a.v.)'in ona söylediği şu söz Kerbela'nın önemini ortaya koymaktadır: "Sen ümmetimin şehidisin." Bu hitap İmam (a.s.)'ın neden şehit olduğunu, öleceğini bile bile gözünü kırpmadan bu ana eriştiğini ispatlamaktadır. Makam, mevki ve para için İslam'dan vazgeçen ümmetin yolunu sapıttığından dolayı gerçekleri görmeleri için şehit olmuştur.
İmam Hüseyin (a. s.) Efendimizin kıyamını bu pencereden bakarsak daha iyi anlamış oluruz. Yapılan kıyam günümüze kadar tazeliğini korumuştur, hatta kıyamet sabahına kadar da koruyacaktır.
Aşura günü, İmam Hüseyin(a. s.) kendisi için planlanan saldırının vebaline karşı defalarca Yezidin askerlerini uyarmıştır. Hutbe irad etmiştir. Düşman askerleri susmayıp kendisini dinlemediler. İmam (a. s.) bunun üzerine şöyle buyurdu: "Yazıklar olsun size! Niçin susup da sözlerimi dinlemiyorsunuz? Hâlbuki ben sizi doğru yola çağırıyorum. Evet, aldığınız haram hediyeler ve karnınızı dolduran haram lokmalardan dolayı Allah-u Teala kalplerinizi mühürlemiştir."
Aşura günü Cuma namazı kılındıktan sonra Kerbela'da savaş başlamıştır. Kerbela'da Ehl-i Beyt'i ve ashabı tek tek şehit düşmüştü. Savaş meydanında tek kalan İmam Hüseyin (a. s.) binlerce düşman ordusuna karşı kılıcını çekip büyük bir cesaret ve kahramanlıkla savaşmıştır. Düşman askerlerinden birçok kişiyi öldürdükten sonra şehadet şerbetini içmiş ve ceddine kavuşmuştur. O vakitte İmam Hüseyin (a. s.)'ın göğsünde otuz dört kılıç yarası vardı ve otuz üç yerinde de ok yarası bulunuyordu.
Kerbela günü öyle bir katliamdır ki şehit olan İmam Hüseyin (a. s.) ve 72 yareninin bedenlerini atların ayakları altında çiğnetilmiştir. Bu durum küfür ehlinin ne kadar acımasız olduğunu göstermektedir.
İmam Hüseyin (a. s.) şehit edildiğinde yanı başına gelen kardeşi Hz. Zeynep (a. s.), "Ya Rabbi bu koçu kurban olarak kabul et" diye duada bulunmuştur. Cenab-ı Allah şefaatlerini nasip eylesin.
Kerbela, suyun İmam Hüseyin'e hasret kaldığı yerdir.
Kerbela, candan Hak için vazgeçildiği yerdir.
Kerbela, aşıkın Maşukuna kavuştuğu yerdir.
Kerbela, Koç'un kurban edildiği yerdir.
Selam olsun; Aşura matem gününün hakiki manasını anlayan, anlatan, yaşayan ve yaşatan yarenlere...
(Kaynak: Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Hüseyin).
- Örnek toplum modeli nasıl olmalı / 03.04.2025
- Allah’ın (c.c.) muradı ile Kadir Gecesi’ni ihya etmek / 26.03.2025
- Ramazan ayı hoş gelmiş safalar getirmiş / 28.02.2025
- Berat Kandili ve düşündürdükleri / 13.02.2025
- İnsan neyi aradığını bilmiyor / 22.01.2025
- Milli Ekonomi Modeli’nin uygulanması mecburdur / 23.09.2024
- Kerbela’dan günümüze / 13.07.2024
- Gadr-i Hum Bayramımız mübarek olsun / 25.06.2024
- Kur’ an ve Ehl-i Beyt rehberliğinde yaşamak / 24.05.2024