Asıl üzüntüleri O’nun rızâsından mahrumiyettir
Cehennem ehline en büyük ve en ağır gelen şeylerin başında, çektikleri azapla beraber kaçırdıkları cennet nimetlerinin içlerinde bıraktığı hasret, Allah'a kavuşamama ve O’nun rızâsından mahrum kalmanın üzüntüsü vardır
20.06.2019 00:00:00





İmam Gazali Hazretleri, Mukaşefetü'l-Kulûb adlı eserinde şöyle buyuruyor:
"Birinci ölüm, dünya hayatının sonunda, ikinci ölüm ise kabirde ilk sorgulama yapıldıktan sonra meydana gelecektir. Buna göre birinci dirilme kabirde sorgulama için, ikinci dirilme ise kıyametten sonra ebedî hayat içindir.
Allah (c.c) o kâfirlere şöyle cevap verir: 'Alçaldıkça alçalın orada! Benimle konuşmayın artık!' (Mü'minûn, 108).
Cehennem ehli Allah'ın (c.c) bu hitabının ardından bir daha ebediyen konuşamazlar. Gerçekten bu durum, azap olarak en şiddetli olanıdır.
İmam Mâlik b. Enes (rah) anlatıyor:
Zeydb. Eşlem, 'Şimdi sızlansak da sabretsek de birdir, fark etmez. Çünkü bizim için sığınacak bir yer yoktur' (İbrahim, 21) âyetinin tefsirinde demiştir ki: 'Onlar yüz yıl sabrederler, yüz yıl sızlanırlar. Sonra yüz yıl daha sabır gösterirler ve derler ki: Şimdi sızlansak da sabretsek de birdir, fark etmez. Çünkü bizim için sığınacak bir yer yoktur.'
Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: 'Kıyamet günü ölüm semiz bir koç suretinde getirilir ve cennet ile cehennem arasında kesilir. Sonra, ey cennet ehli, ölümsüz olarak orada ebediyen kalın denilir. Sonra cehennemliklere, ey cehennem ehli, ölümsüz olarak orada ebediyen kalın denilir.' (Buhârî, Tefsir, 19; ibn Mâce, Zühd, 38; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 2/261, 377; Hâkim, el-Müstedrek, 1/83; ibn Hibbân, es-Sahîh, nr. 7450).
Hasan-ı Basrî (r.ah) der ki: 'Cehennemden bin sene sonra bir adam kurtulacak; keşke o kimse ben olsam.'
Hasan-ı Basrî'nin bu sözü şöyle de rivayet edilmiştir: 'Ey rabbim! Eğer oraya günahlarım ve kusurlarım sebebiyle girmem gerekiyorsa, beni oradan kırk bin sene sonra yâ Hannân yâ Mennân diyerek kurtulan kuldan eyle.'
Hz. Hüseyin (r.a) evinin bir köşesinde oturmuş ağlarken görenler, neden ağladığını sordular. Hz. Hüseyin (r.a), 'Allah Teâlâ'nın beni ateşe atıp da ardından hiç önemsemeyeceğinden endişe ederim' cevabını verdi.
İşte, kısaca bunlar, cehennem azabının sınıflarıdır. Yoksa onun gam, keder, üzüntü ve hasret verici azaplarının bir sonu yoktur.
Cehennem ehline en büyük ve en ağır gelen şeylerin başında, çektikleri azapla beraber kaçırdıkları cennet nimetlerinin içlerinde bıraktığı hasret, Allah'a kavuşamama ve O'nun rızâsından mahrum kalmanın üzüntüsü vardır. Çünkü onlar, bütün bunların hepsinin değersiz birkaç dirheme, günleri sayılı olan şu dünyanın hakir ve zelil şehvetlerine satmışlardı."
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.