Asıl namert kim?

Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesi “Suriye, Türk uçağını kendi hava sahasında vurdu” deyince Sayın Başbakan fırçayı basmıştı.
Gazeteyi “namert” diye nitelemişti Başbakan…
Çünkü WSJ arkadan vurmuştu AKP’yi. Başbakan’ı ofsaytta bırakmıştı. Dolayısıyla da fırça yemeyi hak etmişti.
Fırçayı yiyince ne yaptı WSJ?
Tırstı mı?
Ne gezer…
Yeni bir açıklamada bulundu.
“Kaynağımız Amerikalı yetkililer” diye daha önceki açıklamasını yineledi.
Şimdi ne olacak?
WSJ’ye esip, gürleyen ve mangalda kül bırakmayan Başbakan, şimdi WSJ’nin isimlerini açıklamamakta ısrar ettiği “Amerikalı yetkililere” namert diyebilecek mi?
Der demesine ama…
Aması ne?
Aması, Amerikalı yetkililere namert demek öyle kolay değil!
Bu yetkililer içinde Obama var, Clinton var, var da var.
Dolayısıyla burada ister istemez duracaktır, Sayın Başbakan.
Neden mi?
Çünkü Cüneyt Zapsu’nun gösterdiği “delik” orada duruyor…

Prof. Dr. Baş’tan ‘gerçek dostluk’ tavrı
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın açtığı ufukla olayları değerlendiren Yeni Mesaj gazetesinin Suriye konusundaki tavrının hükümetin aynı konudaki yaklaşımından 180 derece ters olmasından dolayı bazı kişilerin buna anlam vermediklerini duyuyorum.
Sözüm onlaradır…
İki canciğer arkadaş düşünün.
Bunlardan birisi büyük bir yanlışa düşmek üzere olsa ötekisi ne yapar?
Aferin, devam et deyip, arkadaşının bataklığa daha hızlı saplanmasına mı sebep olur?
Yoksa nasihat ederek çok sevdiği dostunu yanlıştan kurtarmaya mı çalışır?
Gerçek dost, gerçek arkadaş kardeşini yanlıştan, bataklığa saplanmaktan kurtarmaya çalışan değil midir?
İşte Prof. Dr. Haydar Baş’ın yanlış yapan hükümetlere, yanlış yapan kişilere, hacıları, hocalara karşı bugüne kadar takındığı tavır, hep bu kardeşçe, dostça tavır olmuştur.
Onları yanlışlarından kurtarıp, bilerek ya da bilmeyerek millete ve devlete zarar vermelerinin önüne geçmek için gayretlerini seferber etmiştir ve etmeye devam etmektedir.
Eğer herkes hükümete yanlış yaptığı halde alkış tutuyor, bir tek Prof. Dr. Haydar Baş “durun bu cadde çıkmaz sokak” diyorsa, bunun nedeni tek gerçek dostun Prof. Dr. Haydar Baş olmasıdır.
Benim yanlış yapanlara tavsiyem, bu dost elini tutmaları ve Prof. Dr. Haydar Baş’ın uyarılarıyla kendilerine bir an önce çekidüzen vermeleridir.
Bu onlar için belki de son fırsattır…

İsyancılara yumurta verin!
İzmir 5. Sulh Ceza Mahkemesi yumurtanın “silah” olduğuna karar vermiş.
O zaman Suriye’deki isyancılara ithal silah satın alıp, o kadar para harcayacaklarına bence milli tavukların yumurtladığı yumurtaları versinler.
Hem de yumurtanın renginden dolayı Suriye’de akan kanın aslında Beşar Esad’ın değil,  isyancıların akıttığını anlamış olurlar.