Geçmişte iyi at binen komşularımız ve akrabalarımız vardı, onların anlattıklarını dün gibi hatırlıyorum. Derlerdi ki, atın arpası gereğinden fazla verilirse, ölçüsüz beslenirse onu zaptetmek, onun sırtına binmek imkansız hale gelir. Hatta fazla arpa atın ölümüne dahi sebep olabilir.Nereden çıktı bu at-arpa meselesi diyenler olabilir?Özellikle bu Hırant Dink cinayetinin ardından yazılıp-çizilenlere bakınca ve hasseten BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ı dillerine dolayanların yazdıklarını okuyunca at-arpa ilişkisi aklıma geldi.Avrupa Birliği'nin çeşitli fonlarından fonlananlar mı dersiniz, Kiliseler Birliğinden, Vatikan'dan arpalananlar mı dersiniz, gırtlaklarındaki hortumun öteki ucu ABD'de olanlar mı dersiniz? Hepsine birden ayak uydurmuş ve sakallarına tarak uyduranlar mı dersiniz? Arpasını fazla kaçırmış atlar gibi dağı-tepeyi dümdüz görüyorlar. Kalemleri daha bir çirkinleşiyor, dilleri daha bir yılanlaşıyor, salgıları daha bir zehirleşiyor. Söz konusu BTP ve lideri Haydar Baş olunca iyice çizgiden çıkıyorlar. Belki arpayı verenler öyle emrediyordur, arpasını yedikleri ağanın emirleri doğrultusunda tekme sallıyorlardır ama bu toplumun içinde yaşıyor olmanın asgari ölçülerine uymaları da beklenmektedir.Arpasını fazla kaçırmış at misali ter ter tepinen, rastgele tekme sallayan bu nasipsizler; vatan topraklarının ecnebilere satılışından haberdar değillerdir, ülke ekonomisinin yabancılara devredilmek üzere olduğunu duymamışlardır, istiklalimizin haçlı dünyasının boyunduruğu altında yok edilmek üzere olduğunun idrakinde değildirler, bu ülkenin Genelkurmay Başkanının; "Türkiye Cumhuriyeti, 1923'ten bu yana bu kadar büyük risk, tehdit ve sıkıntılarla karşı karşıya kalmadı" açıklamasını da algılayacak zeka seviyesinin epey altındadırlar.Sayın Büyükanıt'ın: "Buradan düğmeye bastım. Türkiye kristal bardak mı kırılsın? O zaman biz asker olarak boşuna varız. Gidelim Türkiye'den başka yerde yerleşelim. Hatta gidelim ABD'ye New Jersey'e yerleşelim" sözlerinin bir çay sohbetinde vakit doldurmak için söylenmiş sözler olduğunu zannederler.Bunlar atın arpalandığı gibi bir el tarafından arpalanırlar, aynı elin taktığı at gözlüğü ile hep aynı istikamete bakarlar ve arpayı verenin, gözlüğü takanın gösterdiği hedefi tekmelerler. O elin gösterdiği hedef de bilindiği gibi, Müslüman Türk milletidir, bu milletin mukaddesatıdır, bu milletin vatan gibi, bayrak gibi mukaddesatını dava eden BTP gibi kuruluşlardır, Haydar Baş gibi liderlerdir.Arpayı fazla kaçıranların hezeyanlarına, hayasızca saldırılarına, küstahça hedef göstermelerine son zamanlarda daha sık şahit olmaya başladık.Küresel güçler arpa çuvalının ağzını herhalde fazla açtılar.Geçici bir durumdur, arpa bitince atlar sakinleşecektir mutlaka.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025