Bülent Arınç, ASO Başkanı Zafer Çağlayan ve yönetim kurulu üyelerini kabulünde Irak krizi ve Türkiye'nin tutumu konusundaki görüşlerini dile getirdi. Sorunun, Türkiye'nin çok yakınında ve yüzyıllardır aynı coğrafyayı paylaşan bir yerinde ortaya çıktığını belirten Arınç, bu meselenin yeni de olmadığını söyledi. Irak sorunu çerçevesinde sorunu kriz, krizi de savaş haline getiren bir gelişmeyle karşı karşıya bulunulduğunu ifade eden Arınç, "Türkiye elbette tedbir alacaktır. Zaten kurumlar kendi üzerlerine düşeni yaparken rahat günlerin değil zor günlerin de şartlarını ortaya koyacaklardır; plan program yapacaklardır. Ülkenin zarar görmemesi için neler yapılacaksa bunları yapma noktasındadırlar'' diye konuştu.
Hükümet ihtiyaç duyarsa...
TBMM Başkanı Arınç, Irak konusunda Hükümet'in konuya ilişkin görüşünü ifade ettiğini, gönderdiği bir tezkerenin TBMM'de kabul edildiğini hatırlattı. İkinci tezkerede ise kabul ya da ret için yeterli sayıya ulaşılamadığını belirten Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bundan sonra tezkere gelir mi gelmez mi... Prensip olarak, net olarak söylüyorum, inanıyorum ki hiç kimse bu lafları artık sağa sola çekmek ihtiyacını duymamalıdır: Bu, Türkiye'nin çok önemli bir sorunudur. Başbakanlık, Hükümet ihtiyaç duyduğu zamanda şümulünü, kapsamını düşündüğü zamanda ne gerekiyorsa onunla ilgili Meclis'ten talepte bulunur. Bunun adına tezkere veya bir başka şey denir. Bu talepleri Meclis karşılar, görüşür, sonunda bir karar verir. Bu karar ne olursa olsun Meclis'in kararıdır. Buna saygı duymak ve bunun gereğini yapmak icap eder.'' Son tezkere için Meclis'ten bir kabul kararı çıkmış olsaydı, Meclis Başkanı olarak kendisine, milletvekillerine ve her iki siyasi partiye düşen görevin bu kararın arkasında durmak, buna saygı göstermek olacağını vurgulayan Arınç, "Bu saygıyı ve bu saygınlığı ret noktasında da içinde bulunduğumuz şartlarda yeterli oyun çıkmaması noktasında da hepimiz göstermeliyiz'' dedi.
Arınç, Meclis'in son kararına karşı gerek siyasi partiler gerek hükümet ve muhalefet, gerek milletvekilleri ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün tavırlarından memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Arınç, "Bu Türkiye'nin kazancıdır. Bu demokrasinin kazancıdır. Bu, (Egemenlik Millettedir) sözünün temsil yeri olan TBMM'nin kazancıdır. Dolayısıyla hiç eğip bükmeye gerek yok... Meclis'in kararı ne olursa olsun bunu saygıyla karşılamak hem Anayasa'ya yaptığımız yeminin karşılığıdır hem de doğru olanıdır'' görüşünü ifade etti.
Hükümet ihtiyaç duyarsa...
TBMM Başkanı Arınç, Irak konusunda Hükümet'in konuya ilişkin görüşünü ifade ettiğini, gönderdiği bir tezkerenin TBMM'de kabul edildiğini hatırlattı. İkinci tezkerede ise kabul ya da ret için yeterli sayıya ulaşılamadığını belirten Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bundan sonra tezkere gelir mi gelmez mi... Prensip olarak, net olarak söylüyorum, inanıyorum ki hiç kimse bu lafları artık sağa sola çekmek ihtiyacını duymamalıdır: Bu, Türkiye'nin çok önemli bir sorunudur. Başbakanlık, Hükümet ihtiyaç duyduğu zamanda şümulünü, kapsamını düşündüğü zamanda ne gerekiyorsa onunla ilgili Meclis'ten talepte bulunur. Bunun adına tezkere veya bir başka şey denir. Bu talepleri Meclis karşılar, görüşür, sonunda bir karar verir. Bu karar ne olursa olsun Meclis'in kararıdır. Buna saygı duymak ve bunun gereğini yapmak icap eder.'' Son tezkere için Meclis'ten bir kabul kararı çıkmış olsaydı, Meclis Başkanı olarak kendisine, milletvekillerine ve her iki siyasi partiye düşen görevin bu kararın arkasında durmak, buna saygı göstermek olacağını vurgulayan Arınç, "Bu saygıyı ve bu saygınlığı ret noktasında da içinde bulunduğumuz şartlarda yeterli oyun çıkmaması noktasında da hepimiz göstermeliyiz'' dedi.
Arınç, Meclis'in son kararına karşı gerek siyasi partiler gerek hükümet ve muhalefet, gerek milletvekilleri ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün tavırlarından memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Arınç, "Bu Türkiye'nin kazancıdır. Bu demokrasinin kazancıdır. Bu, (Egemenlik Millettedir) sözünün temsil yeri olan TBMM'nin kazancıdır. Dolayısıyla hiç eğip bükmeye gerek yok... Meclis'in kararı ne olursa olsun bunu saygıyla karşılamak hem Anayasa'ya yaptığımız yeminin karşılığıdır hem de doğru olanıdır'' görüşünü ifade etti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.