Arap dünyası sessizliğe gömüldü
Arap ülkelerinin çoğunun, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı karşısındaki resmi tutumu, savaşın taraflarına eşit mesafeli bir duruşu yansıtırken Arap sokağının ise bu konuda ikiye bölündüğü görülüyor. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali Brezilya'dan Arjantin'e, Bulgaristan'dan İsrail'e birçok ülkede sokaklarda protesto edilirken, Arap ülkelerinde böyle bir eylem gerçekleşmedi.
04.03.2022 16:53:00





FOTO ALTI: Rusya'nın Ukrayna'yı işgali Batı Kudüs'te İsrail'de yaşayan Ukraynalılar ve bazı İsrailliler tarafından protesto edildi.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline ilişkin Arap başkentlerinden yapılan açıklamalarda uluslararası topluma ve ilgili taraflara 'sağduyu, gerginliği azaltma, barışçıl yollarla uzlaşıya varma, diyalog ve müzakerelerle bölgede güvenlik ve istikrarı yeniden sağlama, devletlerin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne riayet etme' çağrısı ön plana çıktı. Ancak Arap coğrafyasındaki hükümetlerin bu söylem birliğinin aksine Arap sokakları Ukrayna-Rusya savaşında ikiye bölündü. Çoğunluk Ukrayna'nın egemenliğini ve bağımsızlığını savunmaktan yana bir tutum izlerken az da olsa sosyal medya platformlarında Rusya'nın söz konusu askeri müdahalesini destekleyenler de söz konusu. Atılan bombalar, yanan evler, korku ve panikle ölümden kaçmaya çalışan insanların görüntüleri Irak ve Lübnan'daki dış istilalarda Libya, Yemen ve Suriye'deki iç savaşlarda benzer sahnelere tanık olan Arap halklarını derinden etkiledi.
Batı'ya güvenilmez
ABD ve NATO'nun Ukrayna'yı yalnız bıraktığına ilişkin söylemler ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin "Rus ordusunun 24 Şubat'ta başlattığı saldırılarla mücadelede ülkesinin tek başına bırakıldığı" yönündeki açıklamaları Arap sokağında geniş yankı buldu.
Batı'nın Ukrayna konusunda sergilediği bu tutum, Arap halklarında "devletlerin kendi yeteneklerini inşa etmesi, bağımsızlığını güvence altına alması ve dış saldırılardan korunmak için yabancı güçlere güvenmemesi gerektiği" noktasında güçlü bir görüş oluşturdu. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısına ister destek versin ister karşı çıksın Arap dünyası "Batı ve ABD'nin, Rusya gibi güçlü bir devletin saldırısına uğrayan bir müttefik ülkeyi yalnız bıraktığı" noktasında hemfikir. Buna karşın Rusya, Batı'nın tüm eleştirilerine rağmen Suriye'deki Esad rejimine verdiği gibi müttefiklerine desteğini sürdürüyor. Suriye'ye 2015 yılında askeri müdahalede bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladamir Putin, silahlı muhalif gruplara karşı yürüttüğü 4 yıllık savaşın ardından düşüşü an meselesi iken Esad rejiminin devrilmesini engelleme noktasında önemli bir rol oynadı.
Esad'dan jet destek
Putin'in 21 Şubat'ta Ukrayna'nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçı Donbas ile Lugansk'taki sözde yönetimleri tanıdığını açıklamasının ardından da Esad, Rus liderin kararını desteğini ifade ederek Donbas ile Lugansk'ı tanıdığını duyurdu. Bazı Arap ülkelerinde ise yönetim içinde Ukrayna-Rusya savaşı konusunda farklı sesler yükseldi. Lübnan'da Dışişleri Bakanlığı "Rusya'nın Ukrayna topraklarına saldırısını kınayıp askeri operasyonun ivedilikle sonlandırılması, askeri güçlerin geri çekilmesi ve diyaloğa geri dönülmesi" çağrısında bulunurken, Hizbullah ise daha çekimser bir tutum sergiledi. Hizbullah milletvekili İbrahim el-Musevi, sert üslubu nedeniyle Dışişleri Bakanlığının tutumunu eleştirdi. Musevi, sosyal medyada tartışmalara ve bölünmelere yol açan bu tür durumların Lübnan'ın çıkarına olmadığını savundu.
Çıkar dengesine dayalı pozisyon
Genel olarak Arap ülkelerinde sosyal medyadaki paylaşımlara ve ileri gelen isimlerin tutumlarına bakıldığında Arapların Ukrayna-Rusya savaşında çıkar dengelerine dayalı pozisyon belirlenmesine yönelik bir tutum benimsedikleri söylenebilir. ABD'nin tutumunun ardından, Washington'un müttefiki bazı Arap ülkelerine ait bir dizi uydu kanalı, Ukrayna'daki savaşın sonuçları noktasında Rusya'yı suçlayıcı, sivil kayıplara odaklanan ve Rus askeri operasyonuna karşı görüşler belirten yayınlar yapma çabasına girdi.
Arap sokağının tutumu
Arap sokağında ABD'nin, müttefiki olan ülkeleri savunmayacağı ve dış tehlikelere veya uluslararası güçlerin saldırılarına maruz kalması durumunda güvenlik şemsiyesi olmayacağı görüşü hakim. Arap halklarının ekseriyeti mevcut duruma ülkelerin herhangi bir dış saldırı karşısında egemenliğini ve bağımsızlığını savunması açısından bakıyor ve Rus ordusuyla karşı karşıya gelen Ukrayna ve halkının yanında yer alıyor. Arap ülkeleri ve halklarının, Ukrayna-Rusya savaşının küresel piyasalarda enerji ve gıda fiyatları üzerindeki yansımalarından da etkilenmesi bekleniyor. AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.