"Ev Hanımı Maaşı" literatüre merhum Prof. Dr. Haydar Baş hocamızla girmişti. Bu onun eşsiz imanının, gönlünün ve cömertliğinin bir göstergesi idi. O, dünya açlarını doyurmak için yola çıkmıştı. Türk yurdunun zenginler yurdu olmasını istiyordu…
Onun gani gönüllülüğü ve cömertliği Hz. Peygamber ve İmam Ali'nin cömertliği idi… O hayatı boyunca Ehl-i Beyt'in dürüstlüğünü, temizliğini, adaletini yaşadı ve yaşattı. Hazinenin, devlet gelirlerinin millete eşit ve adil bir şekilde dağılması gerektiğinin altını çizdi. Türk milletini sahip olduğu madenlerine ortak edeceğini ve o maden gelirleri ile milletini zenginlik içerisinde bir hayat sürmesini sürekli dile getirdi.
Kan emici, sömürgeci kapitalist anlayışı kökünden yıkarak bugün BRICS ülkelerinin uyguladığı Milli Ekonomi Modeli'ni yazdı. Eşsiz bir tarih yazarak güzel eserler bırakarak hoş bir seda ile madden ayrıldı aramızdan. Yaktığı meşale bugün emin ellerde… Evladı Hüseyin Baş Bey kaldığı yerden daha bir heyecan ve gençlikle koşmakta ve siyasi hayatını şu cümlelerle taçlandırmakta: "Dünyada aç bir insan kalmasın diye siyaset yapıyoruz…"
Her bir çıkışı ve konuşması büyük yankılar uyandıran ve hüs-ü kabul gören genç lider Hüseyin Baş Bey en son olarak İzmir'deki kongre konuşmasında baş tacı annelerimiz için şu tespitleri ortaya koymuştu: "Bugün ineğin verdiği sütün litresi marketlerde 16 lira, bizim annelerimizin bebeğine verdiği sütün bedeli sıfır lira… Kardeşim senin bu ürettiğin sütün bedeli var da bu annenin bu çocuğu yetiştirmesinin bir bedeli yok mu? Bu parayı çocuk ödeyemez, bebeklerin bir parası yok hatta borçlu doğuyorlar. Devlet ne yapacak, doğan bebeği yetiştirdiği için o anneye bir ücret ödeyecek, ödemek zorunda, bunlar tercih değil bunlar devletin yükümlülükleridir. Soru çok basit; ineğin verdiği sütün bedeli var da, annenin verdiği sütün niye bedeli yok?.. Buradan çıktığımız zaman bir lokantaya gitsek bir yemek yesek buna bir para ödüyoruz da evde yediğimiz yemeğin bedelini niçin ödemiyoruz. Orada da bir aşçılık ve hizmet bedeli var. İşte bu felsefeye evet dediğimizde bütün sorunları çözmüş olacağız. Biz ev hanımı maaşı ile kadına şiddeti bitiririz, çünkü kadın ekonomik bağımsızlığını elde eder."
BTP İstanbul İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada da kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet üzerine Hüseyin Baş Bey şu değerlendirmelerde bulunmuştu:
"Gün geçmiyor ki bir kadın cinayeti duymayalım. İşte bizim parti programımızda olan her ev hanımının ev hanımı maaşı alması gerektiğinin nedeni kadına şiddet olayını bitirmektir. Şimdi düşünün ki her ev hanımının kendi geliri var... Bakın Anadolu'da çok aile var, kadınımız şiddete uğruyor ama, 'Ben nereye gideceğim ki' diyerek evinde kalmaya devam ediyor, çünkü gerçekten o kadının sığınacak bir limanı, sırtını yaslayacağı bir devleti yok. İşte o kadınımıza bir şekilde sahip çıkmak zorundayız. Bu nasıl olur? O'na özgürlüğünü vererek olur. Sen O'na her ay ev hanımı maaşını verirsen bu kadına bak bakalım kimse el kaldırabiliyor mu?.."
Ekonomik yıkımı en şiddetli hissettiğimiz bu buhranlı günlerin sona ermesi için heybesi çözüm, çare ve zenginlik dolu olan Bağımsız Türkiye Partisi'ne kulak vermeli, genç lider Hüseyin Baş Bey'i dinlememiz gerekmektedir. Ülkeyi zengin kılmak ve ülkemizi "Kainat Devleti Türkiye" yapmak ancak ve ancak Milli Ekonomi Modeli ile mümkündür…
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Kâbe'nin Rabbine and olsun ki kurtuldum / 23.03.2025
- Kadir gecesi / 21.03.2025
- “Bana sorun” / 18.03.2025
- İmam Ali’nin dilinden Hz. Peygamber / 15.03.2025
- Gayretullah’a dokunmak… / 13.03.2025
- Ben vermekle emrolundum / 06.03.2025
- Her hususta zirve şahsiyet İmam Ali / 28.02.2025