Suriye'nin kuzey doğusunda ABD-YPG kontrolündeki ve ülkenin kuzey batısındaki Türkiye'nin kontrolündeki bölgeler hariç, Suriye hükümetinin hâkimiyet sağlamadığı nokta kalmamış durumda.
Türkiye'nin Şam ile 2011'de patlak veren savaştan sonra kesilen ilişkileri normalleştirme çabaları, seçim öncesi dönemde biraz hızlanmış olsa da şimdi yeniden rölantiye geçti.
Mayıs ayında Moskova'da eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Suriyeli mevkidaşı Faysal el Mikdad'la görüşmesi, 11 yıl sonra iki ülke arasındaki en üst düzey temas olmuştu.
Seçim sonrasında iki ülke ilişkilerinin normalleşmesi için atılması beklenen hamleler, Mevlüt Çavuşoğğlu'nun Dışişleri Bakanlığından ayrılmasıyla beraber hayal mi oldu bilemiyoruz.
Ancak Türkiye ile Suriye'nin 12 yıldır yaşadıkları krizde artık uzatmaları oynadıkları kesin…
Zira Suriye'ye karşı silahlı muhalifleri destekleyen aralarında Suudi Arabistan'ın da bulunduğu pek çok Arap ülkesi, Şam'la yeni bir sayfa açmayı başarabildi.
Ancak Türkiye bu diplomatik başarıyı maalesef gösterebilmiş değil.
Malumunuz Suriye, ayrılmak zorunda bırakıldığı Arap Birliği'ndeki koltuğuna geçtiğimiz aylarda yeniden oturdu.
Bu durum son 12 yıldır sadece Rusya ve İran'ın desteğiyle bugünlere gelen Şam'ın artık arkasında tüm Arap Birliği ülkelerinin de desteğinin olduğunu gösteriyor.
Yani Esad'ın eli artık çok daha güçlü…
Bu durum normalleşme kapıları ne kadar geç açılırsa Ankara'nın karşısında o kadar güçlü bir Şam bulacağını ortaya koyuyor.
Türkiye'nin dış politikasına yön verenlerin yerinde ben olsam, Şam'la normalleşme için hiç vakit kaybetmezdim…
Geçtiğimiz günlerde Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın gelen bir açıklama, Ankara-Şam normalleşmesinin neden tıkandığına dair ipuçları veriyor.
Ankara-Şam hattında arabuluculuk yapan Rusya'nın Suriye Özel Temsilcisi Aleksandır Lavrentiyev, geçen ay Şam'da Esad ile bir araya geldi ve görüşmede doğal olarak Türkiye ile normalleşme konusu da gündeme geldi.
Görüşmede Esad'ın Lavrentiyev'e Türkiye'nin Suriye'den asker çekmeme konusundaki 'inatçı tavrından' rahatsız olduklarını ilettiği ifade ediliyor.
Suriye'nin resmi haber ajansı SANA'ya göre Suriye lideri Esad, Türk askeri Suriye topraklarından çekilmeden Türkiye ile normalleşmeye kapalı olduklarını Rus yetkili Lavrentiyev'e bir kez daha dile getirdi.
Ancak gelin görün ki, Temmuz ayı ortasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Esad, Türkiye'nin Kuzey Suriye'den çıkmasını istiyor. Böyle bir şey olamaz biz orada terörle mücadele ediyoruz. Sınırlarımızda bu teröristler varken nasıl çıkarız" diyerek Türk askerinin Suriye'de kalmaya devam edeceğini söylemişti.
Gelinen nokta Ankara-Şam hattındaki krizin çözümü konusunda tıkanıklığın açılması için topun Türkiye'nin sahasında olduğunu gösteriyor. Türk askerinin Suriye'deki varlığı konusunda Türkiye bir adım atmazsa tıkanıklık sürecek. Ancak bu konuda Türkiye'nin de halkı kaygıları var. Bu anlaşılabilir. O zaman 1998 yılında Ankara-Şam arasında imzalanan Adana Mutabakatı güncellenerek, ya da yeni bir anlaşma yapılarak Türkiye Suriye'den asker çekebilir. Bu sayede hem normalleşme konusundaki tıkanıklık aşılmış olur, hem de Türkiye'nin terör konusundaki kaygıları giderilmiş olur.
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024





















































































