Gelibolu'da ilk boşaltma harekatı, kötü hava şartları neticesinde hastalanan 16000 askerin Suvla, Arıburnu ve Sed-ülBahr'dan 30-31 Kasım gecesi taşınması ile başlar. Askerin ilk çekilmesi de 1-2 Aralık gecesi Sed-ül-Bahr'da yapılır.İngiltere Kabinesi 7-8 Aralık tarihlerinde yaptı toplantıda önce Arıburnu ve Suvla koyundan boşaltmanın başlamasına karar verir.8 Aralıkta askeri malzeme, araç ve Gençlerin boşaltılması için gerekli hazırlıklar yapılır. Çekilmeyi, düşmandan gizlemek için donanma ve kara topçusu Türk mevzilerini topa tutar. Askeri malzeme yiyecek ve hayvanların taşıma araçları ile beraber taşınması 12 Aralık sabahına kadar devam eder. 12-13 Aralık gecesi askerlerin ve küçük rütbeli subayların boşaltılması ile devam edilir. Boşaltma işlemi 19-20 Aralık 1915 günü gecesi bitecek şekilde planlanmıştır. İngilizler bu planı başarı ile uygularlar. Planın uygulanmasını ve başarısını General Munro şöyle rapor etmiştir: "10 Arlıktan 18 Aralık'a kadar geçen zaman zarfında tahliye harekatı gayet uygun koşullar altında olmuş ve 18 Aralık sabahı Anzak ve Suvla bölgelerindeki askerlerin miktarı önceden belirlenmiş olan sayıya indirilmekle birlikte, aynı zamanda topların, hayvanların malzeme ve zahirenin nakledilmesi konuları da başarılı bir şekilde devam ediyordu. Kumsallıklar ve şarapnel ateşine maruz olduğu için düşmanın bu harekata müdahalesi çok fazla üzüntü verici ve etkili olabilir ve asker, eşya malzeme üzerinde yaratacağı zarar telafi edilemez bir durum alabilirdi. Bununla birlikte maruz kalınan şartlar karşısında, askerlerden başka bütün savaş malzemesi ve benzeri unsurların tahliye edilmesi imkansız görünüyordu. Böyle bir durumda bırakmak zorunda kaldığımız malzemenin düşmanın eline geçmemesi için özel düzenlemeler yapıldı. Tahliye harekatı verilen emirler doğrultusunda yapıldı. Hiç erteleme ve iptal olayı olmadı. Gemiler ve sandallarda hiçbir olay olmadı."Havalar müsait geçtiği için çekilme işleri 19-20 Aralık gecesi sabahına kadar başarı ile devam eder. Suvla ve Arıburnu'ndan son çekiliş günü,19-20 Aralık gecesinde de donanma denizden Türk mevzilerin aralıksız top ateşine tutmuştur. Bu topçu ateşleri ile gizleme ve aldatma başarılı olmuştur. Yine 19 Aralık günü gizleme için Sed-ül-Bahr bölgesinden Türk mevzilerine şiddetli bir saldırı düzenlenmiş ve dikkatler güney cephesine çekilmiştir. Son çekilme gecesinde hava şartları da her zamankinden daha müsait olmuştur. Ay yok. Suvla ve Arıburnu koyları sisle kaplıdır. Rüzgar olmadığından denizde de bir kıpırtı yoktur. Böyle müsait bir havada İngilizler Suvla ve Arı burnundan tamamen çekilirler.İngilizlerin Arıburnu ve Anafartalar bölgelerinden çekilmelerini 20 Aralık 1915 günü saat 04,00 sıralarında fark ederek V.Ordu karargâhına bildiren, Kuzey Gurup nöbetçi subayı Yüzbaşı Ali Remzi(Yiğitgüden)dir. "DÜŞMAN CEPHEMİZDEN ÇEKİLDİ." Ordu Kurmay Başkanı, Yüzbaşı Ali Remzi'yi çağırarak onu V. Ordu Komutanı Liman Von Sandres'in odasına gönderir. Yüzbaşı odaya girdiğinde Komutan uyuyordu. Yüzbaşı onu uyandırarak şu sözleri söyler: ("Ekselans! Düşman Kuzey Gurubundan kaçtı." Bu haberi sükûnetle dinleyen komutan, Almanca olarak Allaha şükür der. Sonra hiddetlenerek düşman hakkında daha fazla bilgi edinilmesini emreder. Yine hırçın ve sinirli bir şekilde, genel silah başı yapılmasını ve süvari birlikler de dâhil olmak üzere cephelerden Tüm ihtiyatlarla beraber doğruca kıyılara ilerlemelerini emreder.Liman Paşa bu olayı notlarına söyle yazmıştır: "Sebepleri ne olursa olsun, biz, son dakikaya kadar başarı ile gizlenen bu boşaltma teşebbüsünden haberdar olmadık. Yalnız böyle bir ihtimal, V. Ordu tarafından düşünülmüş ve bu husus, komutanlara yazı ile bildirilerek dikkatleri çekilmişti. Fakat geri çekilme o kadar ustaca yapıldı ki, Türk ileri hatlarında bile durumun farkına varılmadı."General Munro da 19-20 Aralık gecesi yapılan boşaltma raporunda olayı şöyle belirtir: "Her ne kadar kurumsallar ile öbür yerlerin doğal durumunu korumak için mümkün olan her şey yapılmış ise de, gece görevlerinde kullanılan sandal ve diğer araçlarla nakliyenin zamanında yapılması mümkün olmadığı az çok olmakla birlikte, düşmanın hareketimiz ve amacımız hakkında bilgi edinmeksizin böyle bir hareketin yapılması inanılmaz bir meseleydi. Ancak nakliyenin,yarımadanın görülmeyecek bazı noktalardan yapılması düşmanın haberdar olmamasında önemli bir etken olmuştu."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011