Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed nesli pak, ahlakı en güzel, geçmiş ve gelecek hatalardan Allah tarafından korunmuş; ululazim bir Peygamberdir. Müslüman olduğunu iddia eden her ferd davranış biçimini ona göre düzenlemek zorundadır. "Kim benim sünnetimden (yaşama tarzımdan) yüz çevirirse benden değildir" diye de ikaz edilmiştir (Buhari, Nikah 1; Müslim, Nikah 5). Her mesleğin bir ustası, bir öğreticisi, bir ölçüsü vardır. Dinimiz İslam'ın da ölçüsü kitap ve sünnettir. "Benden sonra yolunuzu sapıtıp dalalete düşmemeniz için size iki emanet bırakıyorum. Onlar Allah'ın kitabı ve Resulü'nün sünnetidir" buyrulmuştur (Malik, Muvatta, Kader 3, Buhari, Fedailü'l Kur'an, 20). Bu ölçüyü de bizzat Allah'ın kendisi koymuştur."Allah'a ve Resulüne inanıyorsanız anlaşmazlığa düştüğünüz konularda Allah'a ve Resulüne arz ediniz" (Nisa: 59).Ülkemizde hemen her konuda olduğu gibi dini konularda da ölçüsüzlük aldı başını gidiyor. Dün kara denilen oldu ak, Allah sonumuzu hayreyleye. Yanına birkaç haham, birkaç papaz alan herkes iftar yemeğine koşuyor. Arada parsayı yine hahamlar papazlar götürmeye de devam ediyor. Hahambaşı gururlu edasıyla, "Bu evrensel mesaj bütün dünyaya yayılmalı" diye talimatlar yağdırıyor. Gelinen noktadan duygulanıp gözleri bile yaşaranlar oluyormuş. Peygamber buyruğu odur ki "herkes sevdiğiyle beraberdir."Yapılanların dinimizce bir dayanağı yoktur. Kitap, sünnet hükümleri ters-yüz olmaktadır. Masum dindarlar özel yaşamlarında bile türlü sıkıntılar içerisinde yaşarken, devletin zirvesi iftar sofralarında hahamlarla papazlarla kol kola olmasına rağmen ne hikmetse "irtica var" çığlıkları çıkmıyor.Yapılan işlerden AB memnun, hahamlar memnun, papazlar memnun, işbirlikçiler memnun.Peki, yapılan bu işlerden, orucu size farz kılan, sizi yoktan var eden, yaptığınız her işin hesabını vereceğiniz; Allah ve O'nun Elçisi Hz. Muhammed memnun mu? Aklınıza geldi mi acaba bu yaptığınız işin dini sorumluluğu nedir diye? Bakınız yüce Allah nur suresi 63. ayette ne buyuruyor: "Peygamberin emrine muhalefet edenler fitneye ya da can yakıcı bir azaba uğramaktan çekinsinler" (Nur: 63).Sonra da Müslümanların aralarındaki ihtilaflı konuları mutlaka Peygamberin hakemliğine götürmeleri ve verilen karara şüphe bile duymadan, uyulması emredilmektedir:"Hayır! Rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem tayin edip verdiğin hükmü içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan kabul edip teslim olmadıkları sürece tam mü'min olamazlar" (Nisa 65).Müslümanlara, başka din mensuplarının özellikle dini merasimlerinde bir ve beraber olamayacakları konusunda; İslam tarihinden bir sayfayla bitirelim. Varsın diyalog sevdalıları kendini tartsın Peygamber terazisinde. Peygamberimiz (a.s.)'ın dadısı Ümmü Eymen der ki:"Kureyş müşrikleri, tazim için, Buvâne putunun yanında, yılda bir gün toplanırlar, geceye kadar onun yanında saç kestirmek, itikâfa girmek, kurban kesmek suretiyle tören yaparlardı. Ebu Talib de, Kureyş kavmi ile birlikte bu bayram için hazırlanmış ve Resulullah (a.s.)'ın da bu bayramda kavminin yanında bulunmak üzere hazırlanmasını söylemişti. Resulullah (a.s.) bundan kaçınınca, Ebu Talib'in de, Resulullah'ın halalarının da Resulullah'a son derece kızdıklarını gördüm. Halaları: 'İlahlarımızdan yüz çevirmek demek olan bu davranışından dolayı, senin bir felakete uğramandan korkuyoruz' diyerek o kadar ısrar ettiler, o kadar üzerine düştüler ki, Resulullah (a.s.) yanlarına düşüp gitmek zorunda kaldı. Allah'ın dilediği kadar bir müddet orada gaip olup görünmedi. Sonra, korkudan benzi sararmış bir halde dönüp yanımıza geldi.Halaları: 'Senin başına ne felaket geldi?' diye sordular. O da: 'Bana cin dokunmasından korkuyorum' dedi. Halaları: 'Allah, seni şeytanla müptela kılmaz! Sende, iyi haslet ve meziyetler var. Söyle bakalım, görmüş olduğun şey nedir?' dediler. Resulullah: 'Ben, bu putun yanına yaklaşınca, beyaz ve uzun boylu bir adam peyda olup, bana 'Ey Muhammed! Geriye dön! Sakın ona el sürme! diyerek bağırıyordu!' dedi. Artık, kendisine peygamberlik gelinceye kadar, onların bayramına ve törenine katılmadı" (İslam tarihi/M. Asım Köksal).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025