‘Ali hidayet edicidir’

İbn-i Abbas'tan şöyle rivâyet edilmiştir: "Sen ancak korkutucusun ve her kavmin bir hidayet edicisi vardır"   âyeti nâzil olduğunda Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Ben korkutucuyum ve Ali hâdidir (hidayet edici). Ey Ali, Benden sonra hidayet arayanlar, Seninle hidayet bulacaklardır." 

İmam Ca'fer es-Sâdık'tan, "Allah sizin için kolaylığı istemektedir, zorluğu değil"   âyetinin tefsirinde şöyle nakledilmiştir:

"Söz konusu kolaylık, Emirü'l-Mü'minîn Ali b. Ebi Tâlib'dir." 

İmam Rıza ve babaları kanalıyla, Hz. Ali'den şöyle nakledilmiştir: "'Öne geçenlerin öne geçeni, onlardır (Allah'a) yakınlaşmış olanlar'   âyeti Benim hakkımda nâzil olmuştur." 

İmam Rıza kanalıyla babalarından, Resûlullah'ın şöyle buyurduğu nakledilmiştir: "'Onlar ki mallarını gece gündüz, gizli ve açıktan infak ediyorlar'   âyeti Ali hakkında nâzil olmuştur." 

İmam Muhammed Bâkır (a.s. ) şöyle buyurdu: "'Mallarını Allah'ın rızasını kazanmak için infak edenlerin misali…'   âyeti Ali (a.s.) hakkında inmiştir." 

İmam Muhammed Bâkır'dan rivayetle: "Onlar hayırlarda yarışırlar…"   âyetinin tefsirinde şöyle buyurdu: "Ali b. Ebi Tâlib'i kimse geçememiştir."

Resûlullah'tan "… ve mü'minlerin salihi"   âyetinin tefsirinde şöyle nakledilmiştir: "O (mü'minlerin salihi), Ali b. Ebi Tâlib'dir." 

Ebu Bâsîr, İmam Ca'fer es-Sâdık'tan rivâyet ediyor: "O kitapta hiçbir şüphe yoktur"   âyetinin tefsirinde şöyle buyurmuştur: "Kitap Ali'dir, onda şüphe yoktur. Muttakiler için hidayettir."   
Hz. Ali hakkındaki hadislerden bazıları

"Ya Ali! Sen ilk Müslüman olan ve ilk iman eden kimsesin. Ve Sen Bana Harun'un Mûsâ'ya olan nispetini taşıyorsun." 

"Havuz başında sizden Benim yanıma ilk gelecek kimse, ilk Müslüman olan Ali bin Ebu Tâlib'dir." 

Resûlullah Ali'nin elinden tuttu. Ve şöyle buyurdu: "Bilin ki hiç şüphesiz bu Bana ilk iman, eden kimsedir. Ve kıyamet günü Benimle ilk musafaha edecek kimse de O'dur." 

"Hiç şüphesiz, eğer yer ve gökler bir kefeye konulsa ve Ali'nin imanı da başka bir kefeye hiç şüphesiz Ali'nin imanı ağır basar." 

"Ya Ali, Allah'ı Benden ve Senden başkası (hakkıyla) tanımamıştır. Ve Seni Allah'tan ve Benden başkası (hakkıyla) tanımamıştır." 

"Bilin ki kim Ali'yi tanır ve O'nu severse Allah ölüm meleğini peygamberlere gönderdiği gibi ona gönderir ve Münker Nekir'in korkularını ondan uzaklaştırır. Mezarını nurlandırır. Ve onu yetmiş yıllık mesafe kadar genişletir. Kıyamet günü onun yüzünü ak eder." 

"Kim Peygamberi sevdiğini zanneder ama vasiyi sevmezse hiç şüphesiz yalan söylemiştir. Ve kim Peygamber'i tanıdığını zanneder ama vasiyi tanımazsa hiç şüphesiz kâfir olmuştur."

Resûlullah şöyle buyurdu: "Ben Allah'tan duydum ki, şöyle buyurdu: Ali bin Ebu Tâlib Benim kullarım üzerindeki hüccetim, beldelerimdeki nurum, ilmimin eminidir. O'nu tanıyanı cehenneme sokmayacağım. Bana isyan etse (bazı günahları işlese dahi). Ve O'nu inkâr edeni cennete sokmayacağım Bana (bazı konularda) itaat etse dahi." 

"Ali bin Ebu Tâlib'in yüzüne bakmak ibadettir." 

"Meclislerinizi Ali bin Ebu Tâlib'i zikretmekle süsleyin." 

"Hiç şüphesiz Ali'de öyle hasletler vardır ki eğer onlardan bir tanesi bile bütün insanlarda olsaydı fazilet olarak onunla yetinirlerdi." 

"Ey Ali, Sen olmasaydın Benden sonra mü'minler tanınmazdı."
 
"Ali'nin hizbi Allah'ın hizbidir. O'nun düşmanlarının hizbi ise şeytanın hizbidir."

"Ya Ali! Ümmetimden bazı gruplar Senin hakkında Hıristiyanların Mesih İsa b. Meryem hakkında dediklerini demeselerdi, Senin hakkında öyle bir söz söylerdim ki yanından geçtiğin her topluluk, ayaklarının altındaki toprağı ve abdest suyunun fazlalığını şifa için alırlardı.

Ancak Senin (faziletinde) şu kadarı yeterlidir ki; Sen Bendensin, Ben de Senden, Sen Benden miras alırsın, Ben de Senden ve Sen Bana göre Harun'un Mûsa'ya olan nispetini taşıyorsun. Sadece Sen peygamber değilsin.

Sen Benim borcumu ödersin. Ve Benim sünnetim üzere savaşırsın. Hiç şüphesiz Sen, yarın (mahşer gününde) Kevser Havuzu başında Benim halifem olacaksın." (Prof. Dr. Haydar Baş Hz. Zeynep ve Hz. Masume eserinden)