Erdoğan'ın kastı Leyla Zana grubu ya da Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir gibi bir tarihte "Potansiyel muhatap" adayları görülenlerse, onlar çoktan saflarını seçtiler. Örneğin, Zana ekibinin partileşme sürecini bir türlü bitiremediği (çünkü avukat görüşmeleri kesilince İmralı'dan talimat akışı durdu) Demokratik Toplum Hareketi'nin kurucularından Orhan Doğan iki gün önce baklayı ağzından çıkardı:"Öcalan'ın avukat görüşmesine getirilen engelleme, Kürt halkını ve Kongra-Gel'i kışkırtan şiddet iklimine zemin oluşturdu."Ondan önce aralarında DEHAP, Asrın Hukuk Bürosu ve İstanbul'daki Kürt Enstitüsü'nün de bulunduğu 21 kuruluş, "Öcalan'ın rolü görmezden gelinerek Kürt sorunu çözülemez" bildirisi yayınladı. Doğan paylaştıkları bu çağrıya DTH'nin tüzel kişiliğini tamamlayamadığı için imza koyamadığını -üzülerek- belirtti.Böylece Kürt sorununda Öcalan dışında kimsenin muhatap olamayacağını kendileri açısından kesinleştirdi. Bu, PKK'nın geçen yıl düğmesine bastığı stratejinin Kürt çevrelerinde sonuca ulaşması anlamına geliyor. Atasagun uyarmıştıPKK, Öcalan'ı 37 bin kişinin katili statüsünden Kürt sorununun tek yetkili muhatabına yükseltme stratejisini göz göre göre ilerletirken, iktidar ne yaptı? Erdoğan'ın ifadesiyle "Düşünmezseniz yoktur" anlayışıyla, sorunu 1999 öncesinin "terörle mücadele" boyutuna indirgeyip askere havale etti. MİT eski Başkanı Şenkal Atasagun'un "Öcalan sonrası süreci değerlendiremiyoruz. Kürt sorununa siyasal ve sosyal çözüm arayışları başlatılmalı. Gecikirsek yine sıkıntı doğabilir" uyarısını duymazdan geldi. Güneydoğu'ya ilgiyi Erdoğan'ın seçim bölgesi Siirt'le sınırladı. Sorunun simgesel sinir merkezi Diyarbakır'ı haritadan belledi. Oysa PKK ve müttefiklerinin oyununu bozmak o kadar güç değildi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.