AKP'de Arınç rahatsızlığı ve genç vekiller

Evet, başbakan ve hükümetinin eleştiriye tahammülleri yok. Bu mantığın sorgulayacak olursanız, bir iki "ıh", "mıh" tan sonra konu "eleştiri nasıl olmalı, başbakan nasıl eleştirilmeli, iyi bir eleştiri nedir" konularında iyi (!) bir derse tabi tutulursunuz? Artı eleştirilerinizden ötürü, yalan ve iftira kıyaslamaları anında yapılıp, yüzünüze vurulur. Tabi bu yüze vurmalarda dini kavramlar (ayet, hadis, fıkıh gibi) bolca kullanılır. Haliyle şüphelenirsiniz; ya dedikleri doğruysa? (meraklanma? Lafla, icraat birbirini tamamlamadığı için doğruluk payı da yoktur) Başbakan zihniyetinin rakipsiz siyaset yapamayacağını defalarca belittik. Yani AKP, icraatlarıyla, söz ve vaatleriyle siyaset sahnesinde var olamaz. Her daim bir rakibi daha doğrusu günah keçisi lazımdır bu zihniyete. Maalesef! Siyasi ve sosyal arenada keçi çok? İşte bu keçi çokluğu AKP'ye istikrar kazandırıyor. Erdoğan sıkıştı. Erdoğan'ın başını çektiği zihniyet sıkıştı. Çünkü milletin gerçekleri ve ülkenin getirildiği konum "yol yaptık", "hastane yaptık", "denizin altından geçirdik" vs. gündemleriyle kapatılacak vaziyette değil. Artık yurt için ve komşu ülkelerde terör, kan var, kin var. İflasa giden bir ekonomi ve yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Hükümet günah keçisi arıyor, bulamıyor. Gündemi kaydıracaklar, kaydıramıyorlar? ve AKP için en önemlisi, yaşlanan ve emekliliği gelen bir kadronun gözünün hala dünyalık mevki, ve makamlarda olması ve de ısrarlı koltuk arayışları? Evet, günah keçisi bulamayan AKP, kendisini gündem yaptı. Gündem AKP. Konu; "GENÇ VEKİLLER RAHATSIZ"    Erdoğan'ı, köşke kesin göndereceklerine inanan AKP'liler, "Erdoğan sonrası partinin başına kim geçecek" sorusuna cevap arıyorlar. İşte bu noktada taa 1995'lerde (Milli Görüş için) "Erbakan bile bu davayı bırakıp gitse biz bırakmayız" diyen, Arınç'ın hevesleri kursağında kaldı. Artık AKP'de kendine yer olmadığını anladı. Bundan olsa gerek yabancı olmadığımız, getirisi çok olan bir kavramla "genç vekiller" tartışmasını başlattı.   Bülent Arınç'ın, partideki genç vekilleri, tecrübesiz olarak tanımlayıp, gıybet etmekle, kendi bilgi ve yeteneklerinden ötürü değil de, birilerinin emir eri olmak için ellerinden tutulup, vekil yapıldıklarını ifade etti ve şöyle dedi? "Bilin ki biz AK Parti'yi sokakta bulmadık. Bu parti bir karar verecekse bunu böyle çoluk çocuk işine bırakmayız?"Arınç, artık kulislerde, o gıybet muhabbetlerinde isminin geçmediğinin farkında. Zaten Erdoğan'ın baş danışmanı Yalçın Akdoğon'da, gazetedeki köşesinde, Arınç'ın bu korkularını doğruladı.     "? AK Parti içinde kast sistemi, ağabeylik sistemi, ağalık sistemi yoktur. En son üye, ilk günkü üye kadar AK Partilidir. En düşük makamdaki kişi, yüksek makamdaki kişi kadar, en genci en yaşlısı kadar değerlidir, saygındır? AK Parti içinde lobicilik, kulisçilik, ekipçilik yapılmaz, yapan kendi kaybeder." Arınç'ın partideki işinin bittiği, defterinin kapandığının tescilini ise Başbakan Erdoğan yaptı. Erdoğan, Avrupa'ya gidiyor ve yerine bugüne kadar hükümetin ikinci adamı olarak bildiğimiz, her daim başbakanın yerine vekalet eden, hükümet sözcüsü olarak tanıdığımız, başbakan yardımcısı Bülent Arınç'ı değil Ali Babacan'ı bırakıyor. Demek ki artık AKP'de, Arınç'tan rahatsız.