Terörle Mücadele Yüksek Kurulu önceki gün toplandı. Toplantının akabinde yapılan açıklamada; "Terör örgütünün komşu bir ülkedeki mevcudiyetini sona erdirmeye yönelik olarak önümüzdeki süreçte, gerektiğinde sınır ötesi operasyon dâhil olmak üzere hukuki, ekonomik ve siyasi her türlü tedbirin alınması, terör ve teröristlerle etkili yöntemlerle kararlı bir şekilde mücadeleye devam edilmesi konusunda görevli kurum ve kuruluşlara gerekli emir ve talimatlar verilmiştir" denildi. Sizi bilmem ama ben yapılan bu açıklamada gösterilmesi gereken kararlılığı bulamadım. Açıklamada bulunan "? gerektiğinde sınır ötesi operasyon?" ifadesi, sanki henüz sınır ötesi operasyon şartları oluşmamış imasında bulunuyor. Batı basını da Türkiye'nin sınır ötesi operasyon yapmayacağını düşünüyor. Financial Times gazetesi, "Türkiye son aylarda Irak sınırına 100 bin kadar asker yığdı. Özel timlerin de sınırı geçerek PKK'ya nokta operasyonları yaptığı belirtiliyor. Ancak kapsamlı bir müdahale, meclisin onayını gerektiriyor ve hükümetin böyle bir izin istemeye hazır olduğunu gösteren hiçbir işaret yok." Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'nun yaptığı açıklama sınır ötesi operasyon için elbette bir yeşil ışık olarak yorumlanabilir. Ama bu açıklama tek başına yeterli değildir. Çünkü meclisin onayının alınması gerekiyor. Bundan dolayı kuruldan sınır ötesi harekât için TBMM'ye tezkere sevk etme kararı çıktı demek daha doğru olacaktır. Gelen bilgilere göre Türkiye, ABD ve Irak'ın terör örgütü PKK'ya müdahalesini artık beklemeyecek, kendi sürecini işletecek. Bu süreçte sınır ötesi operasyon, sıcak takip ve ekonomik önlemlere kadar bir dizi adım öngörülüyor. Dışişleri Bakanlığı da tezkere hazırlıklarına başlamış ama tezkerenin ne zaman Meclis'e sevk edileceği tam olarak belli değil. Tezkere çok az bir ihtimalle hemen sevk edilebileceği gibi, bayramdan sonraya da kalabilir.Anladığım kadarıyla terörle mücadele konusunda son verdiğimiz şehitlerle oluşan hassasiyet bu şekilde soğutulacak. Ne zamana kadar?Sayın Başbakan ABD Başkanı Bush'la görüşünceye kadar.Başbakan Erdoğan, "Bir ay sonra ABD'ye gideceğini, Bush'la görüşeceğini, yeni bir anlayışı ortaya çıkaracaklarını umut ettiğini" ifade etmesi bu düşünceden dolayı olsa gerek.Şu anda atılan adımlarla Ankara, ABD'ye ne kadar ciddi olduğunu göstererek ABD'nin PKK konusunda adım atmasını bekliyor. Ankara hem kendi sürecini işletirken hem de Irak ve ABD'nin PKK'ya yaklaşımına bakacakmış. Kuzey Irak'taki PKK varlığına yönelik hemen bir somut adım atılırsa, Ankara süreci yavaşlatacak. Ama yine açıklamalarla oyalama devam ederse, Ankara ekonomik önlemden sınır ötesi operasyona kadar önündeki süreci hızlandıracak ve uygulayacak. Türkiye bugüne kadar devam ettirdiği yanlışa yine devam ederek, hala ABD'nin PKK'yı bitirmeye yönelik bir adım atacağını sanıyor.Yani Türkiye, "sınır ötesi operasyon yapacakmış gibi" davranıyor. Bu arada ABD de, "PKK'nın Kuzey Irak'taki varlığını bitirmek için bir adım atıyormuş gibi" yaparsa Türkiye hemen süreci durduracak.Hükümetin bütün bu ağırdan alan davranışları, sınır ötesi operasyon yapmama konusunda ABD'yle bir mutabakata varılmış olabilir mi? sorusunu akla getirmektedir.Gazeteci Sedat Sertoğlu'nun açıkladığına göre Mayıs 2003'te dönemin AKP'li Dışişleri Bakanı Sertoğlu'na, ABD eski Dışişleri Bakanı Colin Powell'la 9 maddelik bir plan üzerinde anlaştıklarını, ama her yaptıklarının açıklanamayacağını ifade etmişti. Daha sonra kamuoyuna yansıyan söz konusu planın ilk maddesinin ne içerdiğini tahmin edin bakalım.Bu gizli planın ilk maddesiyle Türkiye, ABD'ye şu sözü veriyordu; "Türk ordusu bundan böyle hangi gerekçeyle olursa olsun, sınır ötesi harekâtta bulunmayacaktır."Eğer sınır ötesi harekât konusunda AKP hükümeti bir şekilde "ipe un sererse" biliniz ki bu, ABD'ye verilen söze sadık kalmak içindir.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024