AKP çiftçiyi AB'ye kurban ediyor
BTP Genel Başkan Yardımcısı Koç, AB'ye verilen taahhütler ve uyum adına her türlü destekten mahrum bırakılan Türk çiftçisinin 10-11 milyonluk kesiminin AKP iktidarında aradan çıkartıldığını belirtti
03.01.2013 00:00:00
YENİ
MESAJ / İSTANBUL
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan
Yardımcısı Mehmet Emin Koç, Avrupa Birliği’ne entegre tarım politikaları ve
verilen taahhütlerin, Türk çiftçisini bitirdiğine dikkat çekerek “Bu çıkmazdan
kurtuluşun tek yolu vardır; o da tarımı stratejik bir alan olarak gören ve ona
göre projelendiren Bağımsız Türkiye Partisi ve Genel Başkanımız Prof. Dr.
Haydar Baş beyin Milli Ekonomi Modeli’dir” dedi.
10-11
milyonluk tarım kesimi aradan çıkartıldı
BTP Genel Başkan Yardımcısı Koç, “Önceki
koalisyonlar ve AKP hükümetinin AB’ye verdiği taahhütler sebebiyle Türk
çiftçisi bitirilmiştir. 2002 yılındaki tarımdaki istihdam 7,8 milyon iken, 2010
yılında da 5. 6 milyon kişiye düşmüştür. Bu çiftçi sayısını, geçimini temin
ettikleri 4-5 kişilik ailelerini eklersek, geçimini tarımdan temin eden 10-11
milyonluk bir nüfus tasını-tarağını toplamış göç etmiştir. AB’ye söz verildiği
üzere toplam Türk çiftçisi 2 milyona düşürülünceye kadar, tarımı yok etme
politikası devam edecektir” şeklinde konuştu.
Hükümet
çiftçiye kaşıkla veriyor, kepçeyle alıyor
“AKP hükümeti çitçiyi zorla
bağından-bahçesinde etseydi millet ayağa kalkardı” diyen BTP Genel Başkan
Yardımcısı Koç “Hükümet, çiftçiyi ektiğine pişman ederek, ürün taban fiyatını
üretim maliyetinin altında vererek, kredi ve borca batırarak tarımdan
uzaklaştırıyor. Çiftçiye destek diye söylenenlerin hepsi yalan rüzgarı. Kaşıkla
veriyorlar, kepçe ile alıyorlar. 2011
yılında çitçiye güya 5 milyar 958 milyon TL destek sağlanıyor. Aynı çiftçiden
sadece mazottaki vergilerden 8 milyar TL geri alınıyor. Hesap belli… Tarımda
yılda yaklaşık 3,5 milyar/litre mazot kullanılıyor. Resmi verilere göre 2008
yılında 3.22 milyar / litre mazot kullanıldı. Her litre mazottan 2,5 lira vergi
alınıyor. Yalnızca mazottan alınan ÖTV ve KDV tutarı 8 milyarı geçiyor. Kaşıkla
verdiğini kepçeyle geri alıyor. Düşük taban fiyatı, gübre, sulama, elektrik,
gündelikçi vs maliyetleri ise çiftçiyi önce krediye bulaştırıyor. Sonra da
bağına-bahçesine, traktörüne, evine haciz geliyor, icralık oluyor. 2011 yılında
Türk çiftçisi 21.6 milyar TL’lik faizli tarım kredisine batmıştır. Milyonlarca
çiftçimiz haciz ve icralıktır. Bu muameleye tabi tutulan çiftçi ayakta
durabilir mi?!” şeklinde konuştu.
Çiftçi
maliyetle boğuşup krediyle batıyor
AKP hükümetinin Türk çiftçisini bilerek
veya bilmeyerek ölüme mahkum ettiğini söyleyen BTP Genel Başkan Yardımcısı Koç
“Hesap ortada… 2002 yılı ile 2010 arasında hububat sulama ücretleri yüzde 236.7
artıyor, DAP gübresi yüzde 210.3, üre gübresi yüzde 188.7 artıyor. Aynı dönemde
mazottaki artış ise yüzde 176.6 oranında gerçekleşiyor. Buğdayın kg başına
taban fiyatına bakıyorsunuz, 2003’te 32 kuruş iken 2010 yılında 45-50 kuruşu
bulmuyor. AKP hükümeti, çiftçiye ölü taban fiyatı vererek ölüme mahkum ediyor.
Bunlar çiftçiyi memnun edecek fiyat verebilir mi? Veremezler. Zira hükümet
çiftçisine ödeyeceği ürün bedelini Dünya Bankası’ndan veya küresel tefecilerden
faizli borç alıyor. Bu borç ve faiz, yine millete zam olarak dönüyor. Çiftçi
faize, borca batıyor. Ülke ise ithalata mahkum oluyor. Türkiye buğdayın tonunu
284 dolara üretirken; Bulgaristan 141 ise dolara, Macaristan ise 156 dolara
üretiyor. Türkiye, Rusya’dan buğday, Yunanistan’dan buğday ve pamuk, ABD'den
pamuk ve şeker, Mısır'dan pirinç, Ukrayna'dan mısır, Fransa'dan arpa, Sri
Lanka'dan çay ithal ediyor. Tarımın bittiği ülkede hayvancılık ayakta kalabilir
mi? Kalamaz. Nitekim şimdi de Balkanlardan sap, saman ve ot, Fransa ve
Brezilya’dan ise ne idüğü karışık Angus hayvan ithal ediyoruz” dedi.
BTP
çiftçiyi milletin efendisi yapacak
Türk çiftçisinin yüzünü güldürecek tek
partinin BTP olduğunu belirten Koç “Çiftçinin mahsulü, emeği, katma değerdir.
Toprağa 1 dane mısır eker, 40 dane mısır alır. Devletin vazifesi, karşılığı
piyasada bulunmayan bu ürün ve mahsulün karşılığında TL basmaktır, emisyonu
genişletip çiftçiye vermektir. Faizli borç dilenerek çiftçinin emek ve
mahsulünü ecnebilere transfer etmek değildir. IMF’ye verilen taahhüt sebebiyle
20-25 yıldan beri bu yanlış devam etmektedir. Devlet ve millet borca batırılmaktadır.
Genel başkanımız Prof. Dr. Baş’ın Milli Ekonomi Modeli ve milli para
politikasıyla BTP bu yanlışa son
verecektir. Devlet, çiftçisinin ürününün karşılığında parasını basacak; ürün
bedelinin yarısını, tohum toprağa atılmadan 6 ay önce çiftçisine avans olarak
verecektir. Diğer yarısını ise ürün teslimatında peşin ödeyecektir. Devlet,
çiftçine ürün alım garantisi verecek, her türlü doğal felaketlere karşı hem
çiftçisini, hem de ürününü ücretsiz sigortalayacaktır. Mahsulün fiyatını ise
çiftçi ve ilgili kooperatifler ortaklaşa belirleyecektir. Türk çiftçisi ve
köylüsü yeniden milletin efendisi olacaktır” dedi.
MESAJ / İSTANBUL
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan
Yardımcısı Mehmet Emin Koç, Avrupa Birliği’ne entegre tarım politikaları ve
verilen taahhütlerin, Türk çiftçisini bitirdiğine dikkat çekerek “Bu çıkmazdan
kurtuluşun tek yolu vardır; o da tarımı stratejik bir alan olarak gören ve ona
göre projelendiren Bağımsız Türkiye Partisi ve Genel Başkanımız Prof. Dr.
Haydar Baş beyin Milli Ekonomi Modeli’dir” dedi.
10-11
milyonluk tarım kesimi aradan çıkartıldı
BTP Genel Başkan Yardımcısı Koç, “Önceki
koalisyonlar ve AKP hükümetinin AB’ye verdiği taahhütler sebebiyle Türk
çiftçisi bitirilmiştir. 2002 yılındaki tarımdaki istihdam 7,8 milyon iken, 2010
yılında da 5. 6 milyon kişiye düşmüştür. Bu çiftçi sayısını, geçimini temin
ettikleri 4-5 kişilik ailelerini eklersek, geçimini tarımdan temin eden 10-11
milyonluk bir nüfus tasını-tarağını toplamış göç etmiştir. AB’ye söz verildiği
üzere toplam Türk çiftçisi 2 milyona düşürülünceye kadar, tarımı yok etme
politikası devam edecektir” şeklinde konuştu.
Hükümet
çiftçiye kaşıkla veriyor, kepçeyle alıyor
“AKP hükümeti çitçiyi zorla
bağından-bahçesinde etseydi millet ayağa kalkardı” diyen BTP Genel Başkan
Yardımcısı Koç “Hükümet, çiftçiyi ektiğine pişman ederek, ürün taban fiyatını
üretim maliyetinin altında vererek, kredi ve borca batırarak tarımdan
uzaklaştırıyor. Çiftçiye destek diye söylenenlerin hepsi yalan rüzgarı. Kaşıkla
veriyorlar, kepçe ile alıyorlar. 2011
yılında çitçiye güya 5 milyar 958 milyon TL destek sağlanıyor. Aynı çiftçiden
sadece mazottaki vergilerden 8 milyar TL geri alınıyor. Hesap belli… Tarımda
yılda yaklaşık 3,5 milyar/litre mazot kullanılıyor. Resmi verilere göre 2008
yılında 3.22 milyar / litre mazot kullanıldı. Her litre mazottan 2,5 lira vergi
alınıyor. Yalnızca mazottan alınan ÖTV ve KDV tutarı 8 milyarı geçiyor. Kaşıkla
verdiğini kepçeyle geri alıyor. Düşük taban fiyatı, gübre, sulama, elektrik,
gündelikçi vs maliyetleri ise çiftçiyi önce krediye bulaştırıyor. Sonra da
bağına-bahçesine, traktörüne, evine haciz geliyor, icralık oluyor. 2011 yılında
Türk çiftçisi 21.6 milyar TL’lik faizli tarım kredisine batmıştır. Milyonlarca
çiftçimiz haciz ve icralıktır. Bu muameleye tabi tutulan çiftçi ayakta
durabilir mi?!” şeklinde konuştu.
Çiftçi
maliyetle boğuşup krediyle batıyor
AKP hükümetinin Türk çiftçisini bilerek
veya bilmeyerek ölüme mahkum ettiğini söyleyen BTP Genel Başkan Yardımcısı Koç
“Hesap ortada… 2002 yılı ile 2010 arasında hububat sulama ücretleri yüzde 236.7
artıyor, DAP gübresi yüzde 210.3, üre gübresi yüzde 188.7 artıyor. Aynı dönemde
mazottaki artış ise yüzde 176.6 oranında gerçekleşiyor. Buğdayın kg başına
taban fiyatına bakıyorsunuz, 2003’te 32 kuruş iken 2010 yılında 45-50 kuruşu
bulmuyor. AKP hükümeti, çiftçiye ölü taban fiyatı vererek ölüme mahkum ediyor.
Bunlar çiftçiyi memnun edecek fiyat verebilir mi? Veremezler. Zira hükümet
çiftçisine ödeyeceği ürün bedelini Dünya Bankası’ndan veya küresel tefecilerden
faizli borç alıyor. Bu borç ve faiz, yine millete zam olarak dönüyor. Çiftçi
faize, borca batıyor. Ülke ise ithalata mahkum oluyor. Türkiye buğdayın tonunu
284 dolara üretirken; Bulgaristan 141 ise dolara, Macaristan ise 156 dolara
üretiyor. Türkiye, Rusya’dan buğday, Yunanistan’dan buğday ve pamuk, ABD'den
pamuk ve şeker, Mısır'dan pirinç, Ukrayna'dan mısır, Fransa'dan arpa, Sri
Lanka'dan çay ithal ediyor. Tarımın bittiği ülkede hayvancılık ayakta kalabilir
mi? Kalamaz. Nitekim şimdi de Balkanlardan sap, saman ve ot, Fransa ve
Brezilya’dan ise ne idüğü karışık Angus hayvan ithal ediyoruz” dedi.
BTP
çiftçiyi milletin efendisi yapacak
Türk çiftçisinin yüzünü güldürecek tek
partinin BTP olduğunu belirten Koç “Çiftçinin mahsulü, emeği, katma değerdir.
Toprağa 1 dane mısır eker, 40 dane mısır alır. Devletin vazifesi, karşılığı
piyasada bulunmayan bu ürün ve mahsulün karşılığında TL basmaktır, emisyonu
genişletip çiftçiye vermektir. Faizli borç dilenerek çiftçinin emek ve
mahsulünü ecnebilere transfer etmek değildir. IMF’ye verilen taahhüt sebebiyle
20-25 yıldan beri bu yanlış devam etmektedir. Devlet ve millet borca batırılmaktadır.
Genel başkanımız Prof. Dr. Baş’ın Milli Ekonomi Modeli ve milli para
politikasıyla BTP bu yanlışa son
verecektir. Devlet, çiftçisinin ürününün karşılığında parasını basacak; ürün
bedelinin yarısını, tohum toprağa atılmadan 6 ay önce çiftçisine avans olarak
verecektir. Diğer yarısını ise ürün teslimatında peşin ödeyecektir. Devlet,
çiftçine ürün alım garantisi verecek, her türlü doğal felaketlere karşı hem
çiftçisini, hem de ürününü ücretsiz sigortalayacaktır. Mahsulün fiyatını ise
çiftçi ve ilgili kooperatifler ortaklaşa belirleyecektir. Türk çiftçisi ve
köylüsü yeniden milletin efendisi olacaktır” dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.