Türkiye ekonomisi artık üzerinde daha fazla konuşulmayacak kadar berbat bir durumdayken, siyasilerimizin tek çözüm olarak bel bağladığı İMF, ekonomideki bu halimize methiyeler dizmeye devam ediyor.İMF'nin Türkiye masası eski şefi olan ve şu anki İMF Başkanı Rodrigo Rato'ya da halihazırda danışmanlık yapan Rıza Moghadam, Türkiye'nin ekonomide çok önemli bir başarı yakaladığını, bu başarıyı korumak için "makro ekonomik istikrar ve yapısal ekonomik reformların" sürdürülmesi gerektiğini bildirdi.Her geçen gün ekonomik olarak bataklığa sağlandığımız durumumuza, kısacası ağlanacak halimize methiyeler dizen bir iradeden hala çözüm beklememizin bizi hangi sonuca götüreceğini sizin takdirlerinize bırakıyorum.Ağlanacak halimiz diyorum, zaten bilfiil yaşıyorsunuz. Çiftçinin, işçinin, memurun, emeklinin, esnafın, üreticinin, sanayicinin, ihracatçının, işsizin hali ortada. Vatandaş kan ağlıyor.İMF politikalarını çözüm olarak sunan siyasiler, zaman kazanmak, biraz daha nimetlerden şahsen istifade etmek ve de kendilerini iktidara taşıyan global güçlere verdikleri sözleri yerine getirmek için, vatandaşa sürekli "siz iyisiniz" mesajı vermeye çalıştı.Vatandaş bir, iki, üç? derken baktı ki hep cebinden gidiyor, ekonominin düzeleceği hayallerini kurarken, birileri kepçeyle götürüyor, kendisi ise elindeki bulguru da kaybediyor.Vatandaşın bu halini resmi rakamlar da doğruluyor.Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) ile Merkez Bankası tarafından her ay ortaklaşa düzenlenen "Tüketici Eğilim Anketi"nin 2006 Eylül ayı sonuçlarına göre, Eylül ayında Tüketici Güven Endeksi yüzde 91,36'ya düştü. Mevcut dönemde Satın Alma Endeksi ise 82,41'e düştü.Şimdi bu ne anlama geliyor izah etmeye çalışalım. Endekslerin 100'den büyük olması tüketici güveninde ve de satın alma konusunda iyimser durumu, 100'den küçük olması kötümser durumu, 100 olması ise ne iyimser ne de kötümser bir durum olduğunu gösteriyor.Endekslerin anlatmak istediği gerçek özetle şu: Tüketicinin hiçbir güveni kalmamış ve vatandaşın satın alma gücü erimiş bitmiş.Ekonomideki başarımıza bakın.Diğer canlı bir misal ise protesto edilen senet ve karşılıksız çeklerdeki artış.2002 yılında ayda ortalama 41 bin 562 senet protesto edilirken, bu yılın ilk dokuz aylık döneminde protesto edilen senet sayısı aylık ortalama 93 bin 604'e yükseldi. Yani iki katından daha fazla artmış.Ekonomideki istikrarımıza bakın. Bir istikrar var ama, olumsuz tabloda sürekli bir artış şeklinde. Bankaların bildirdiği karşılıksız çek sayısı ise 2002 yılında ayda ortalama 61 bin 914 düzeyinde seyrederken bu yıl aylık ortalama 82 bin 585'e çıktı.Yine ekonomideki istikrarı(!) burada da görüyoruz.Ağlanacak halimiz derken hamaset yapmıyoruz, resmi rakamları ortaya koyuyoruz.Böyle bir ekonomik tablo karşısında yapılması gereken, "ekonomik başarı ve istikrar" nutukları atan İMF'ye geriye dön marş marş demektir.Başbakanın yapması gereken ise, Türkiye İş Kurumunun İl Müdürlüğünün açılışında sarfettiği, "Bizim dönemimizde eğer satın alma gücünüz düştüyse partime oy vermeyin" sözünün arkasında durmasıdır.Vatandaşın yapması gereken ise artık bu tür oyalanmaları bir kenara bırakarak milli çözümleri olan, proje sahibi liderleri başına taç yapmasıdır.Eğer böyle yapılmazsa, "aynı tas aynı hamam" devam edilirse yarın bugünkü halimizi çok arayacağız demektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025