Afganistan'da direnişçilere karşı oldukça zorlanan ABD, önümüzdeki aylarda buradaki saldırılarını artırmayı planlıyor. Açıkçası başka şansı da yok. Küresel krizle beraber yaşadığı ekonomik çöküntü, ülkelerin dolar dışında rezerv para arayışları, siyasi ve ekonomik rakiplerin güçlenmesi, NATO'nun alternatifi yeni askeri yapılanmaların oluşması, kısacası ABD'nin küresel imajındaki yıpranma ABD'yi bu saldırganlığa itiyor.ABD'nin bugüne kadar her ne çeşit kriz oluşursa olsun hep bundan çıkış projesi savaş, işgal ve katliam olmuştur. Esasen bu kapitalist anlayışın krizden temel çıkış felsefesidir. Bir sorun mu yaşıyorsun, hemen onu diğer ülkelere transfer edeceksin, faturayı onlara keseceksin?Fakat bu felsefenin pratiği bugün ABD'nin istediği gibi neticelenmeyecek gibi görünüyor. ABD özellikle Afganistan'da Vietnam benzeri bir tabloyla karşılaşmaktan korkuyor.ABD'li yetkililerin bu noktadaki açıklamaları dikkat çekici:Amerikalı eski istihbaratçı Bruce Riedel, henüz kaybetmemiş olsa bile ABD'nin Afganistan'da savaşı kaybetmekte olduğunu söyledi. CIA'da 30 yıl çalışan ve bir dönem Obama'nın danışmanlığını yapan Riedel, "Bütün göstergeler ve bütün istatistikler, bugünkü dinamiklerin tamamen Taliban'dan yana olduğuna işaret ediyor" ifadesini kullandı. ABD Genelkurmay Başkanı Mike Mullen Camp Lejeune askeri kampında Afganistan'a gönderilecek askerler için verdiği konferansta, "2010 yılının çok kanlı bir yıl olacağını düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde Afganistan'da asker kaybında ciddi bir artış olacak" dedi. Mullen Afganistan için neden 30 bin ek askere ihtiyaç duyulduğunu da şu sözlerle ifade etti: "Kazanamıyoruz, kaybetmeye başladık, biz kaybettikçe de, direnişçiler moral kazanıyor. Savaşı kazanmak içinde önümüzdeki 12 ay içinde Afganistan'da 30 bin ek askere ihtiyacımız var."İşte ABD için Afganistan tablosu bu. Hem de en yetkili ağızlardan?Zaten bu sebepten dolayı ABD, NATO'yu işin içine daha fazla çekmeye çalışıyor. Kendi menfaatleri için başlattığı ve sürdürdüğü bu işgale diğer ülkeleri de dahil etmek istiyor. Peki, ABD'nin burada ne işi var? Kimse 11 Eylül'den ve Ladin'den bahsetmesin. 11 Eylül saldırılarının ABD içinden planlandığını, Ladin'in ise sadece bir ABD taşeronu olduğunu ve defalarca yakalanmasına rağmen bizzat ABD yönetiminin talimatıyla arka kapıdan serbest bırakıldığını tüm dünya biliyor.Bu değilse asıl sebep ne?ABD için Afganistan Uzak Doğuyu kontrol altına alabileceği, BOP kapsamında gerçekleştireceği işgal ve katliamlara buralardan gelebilecek saldırılara engel olabileceği çok önemli bir üs.ABD BOP haritasının önce sınırlarını garanti altına alıyor ki ardından içeriyi rahatlıkla yağmalayabilsin, katliam yapabilsin, buralarda kendine güvenli bir vatan oluşturabilsin.ABD'nin Afganistan ile alakalı en önemli hedeflerinden biri de Uzak Doğu'da sürekli güçlenen ve ABD için tehdit olan Çin ve Rusya?ABD, onlara da yakın bir yerde olmak istiyor ki rahatlıkla onların içişlerine müdahale edebilsin, onlardan oluşabilecek tehditlere yakın yerden cevap verebilsin.Yalnız burada en çok şaşılacak olan nokta, Rusya ve Çin'in kendileri için büyük tehdit olan ABD'nin Afganistan işgaline seyirci kalmaları hatta zaman zaman desteklemeleri. Belki de BOP işgalinin daha ne anlama geldiğini kavramış değiller. Hadi diyelim ki onlar yayınlanan BOP haritalarının kapsama alanında değiller, onun rahatlığı içindeler, peki, Türkiye'ye ne oluyor? Afganistan ve Irak'tan sonra işgal sırasının kendisine geleceğini bilmesine rağmen Afganistan'daki ABD işgaline fiili destek niye?Hatta ABD daha fazlasını istiyor da bizimkiler nasıl icra edebileceklerinin planları içindeler. Onlar çoktan hazmettiler de millete nasıl hazmettirecekler, kara kara onu düşünüyorlar.Anlaşılan ABD, Afganistan'da bataklığa saplanmışken, kendisiyle beraber Türkiye'nin de gömülmesini istiyor. Hatta belki de Türkiye'yi sıçrama taşı olarak kullanmayı planlıyor. Türk askeri varken, ABD askerlerinin canının kıyılmasına istemiyor. Aynen Çanakkale Savaşlarında Anzaklara yapıldığı gibi?Afganistan'da yanlış safta bulunuyoruz. Afgan halkı nasıl, neyi var neyi yok İstiklal mücadelemizde bize verdiyse, bizler de onların istiklal mücadelesinde aynı fedakarlığı göstermeliyiz.Yanlış anlamayın Taliban'ın yanında olalım, El Kaideci olalım demiyorum, onlar da ABD'nin tuzağı, gerçek Afgan halkının yanında olalım, ama asla ABD ve ortaklarının yanında olmayalım. Unutmayalım ki hiçbir ülke zulümle ayakta duramaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025