Seçimlerin 14 Mayıs'ta yapılacağına artık herkes kesin gözüyle bakıyor.
Tarihte herhangi bir değişiklik olabilir mi? Elbette olabilir, resmi açıklama yapılmadan her an her şey değişebilir. Ama kesin olan bir şey var ki, hangi tarih olacaksa, 60 gün önceden mutlaka ilan edilmesi gerektiği gerçeği…
Cumhur İttifakı'nın adayı belli, Cumhurbaşkanı Erdoğan. Her ne kadar Anayasa'nın 101'inci maddesine göre hukuki olarak 3'üncü kez aday olması mümkün değilse de, yeniden aday olacak. 11'inci toplantıda 'Millet İttifakı' adını alan 6'lı Masa'nın adayı ise uzun zamandır açıklanması beklendiği halde hala belli değil.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun açıklamasına göre 13 Şubat'ta 12'nci 6'lı Masa toplantısında belli olacağı tahmin ediliyor. Kesin olarak aday açıklanır mı, belli değil.
Millet İttifakı, önceki gün, iktidar olup üstelik Meclis'in 5'te 3 çoğunluğunu elde ettikten sonra uygulamayı planladığı, 2 bin 300'e yakın yeni düzenlemenin yer aldığı 'Ortak Politikalar Mutabakat Metni'ni açıkladı.
Metnin ön sözünde, "Temel hedefimiz, Türkiye'yi herkesin insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdüğü ve sosyal refah standartlarına ulaştığı, kadınların, çocukların, gençlerin ve tüm vatandaşların geleceğe umutla baktığı, toplumsal barış ve huzurun tesis edildiği mutlu bir ülke haline getirmektir" denildi.
Özetle ifade etmek gerekirse;
* Cumhurbaşkanı'nın veto yetkisi kaldırılacak. Cumhurbaşkanı'nın kararname çıkarma yetkisine son verilecek.
* Cumhurbaşkanı 7 yıl süreyle bir dönem seçilebilecek. Seçildiğinde partisi ile ilişkisi kesilecek. Görev sonrası aktif siyasete geri dönemeyecek.
* Seçim barajı yüzde 3'e düşürülecek.
* Türkiye Varlık Fonu kapatılacak.
* Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinden kaynaklanan mağduriyetlere son verilecek.
* TBMM'de 'Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu' kurulacak.
* Yolsuzluktan elde edilen ve yurt dışına kaçırılan gelirler ülkemize geri getirilecek.
* Enflasyon, iki yıl içinde tek haneye kalıcı bir biçimde indirilecek.
* Türk lirasına yeniden itibar ve istikrar kazandırılacak.
* Kalıcı yaz saati uygulamasına son verilecek.
* Kanal İstanbul projesi iptal edilecek.
* Millî Savunma Bakanlığı teşkilat yapısını gözden geçirilecek, Kuvvet Komutanlıkları tekrar Genel Kurmay Başkanlığı'na bağlanacak…
Bu maddeler içinde olması gerekir dediklerimiz de var, olmaması gerekir dediklerimiz de, hatta olma ihtimali yok dediklerimiz de…
Örneğin; demokrasinin önündeki en büyük engel olan seçim barajı neden tamamen kaldırılmıyor da, yüzde 3'e düşürülüyor? Seçim barajı kaç olursa olsun, Anayasada ifade dilen 'seçme ve seçilme hakkı'nın önünde en büyük engel değil mi? Yüzde 3'ün altındaki partileri ve bu partileri destekleyen milyonlarca seçmeni neden dışlıyoruz, ötekileştiriyoruz?
Olumlu olarak, TBMM'de 'Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun kurulmasını sayabiliriz. Gerçekleşme ihtimali olmayanlara örnek de enflasyonun tek haneye kalıcı olarak düşürülmesi, TL'ye yeniden itibar ve istikrar kazandırılmasıdır. Doğal olarak, "Bunu nasıl başaracaksınız?" sorusunu sorma durumundayız.
İktidarın ekonomik sorunlara çözümü olmadığı gibi, maalesef 6'lı Masa bileşenlerinin de herhangi bir ekonomik çözümü yok. Hala dışarıdan borç bulma ve yabancılardan akıl alma yöntemlerinden bahsediyorlar.
Zaten AKP hükümetinin ülkemizi kırılgan bir ekonomiye ve yüksek enflasyona mahkum etmesinin sebebi bu kısırdöngü kapitalist politikalar değil miydi?
Eğer liberal kapitalist ekonomiyle devam edilecekse, yepyeni bir ekonomik sistem devreye konmayacaksa, borçlanma ve ithalat mantığı devam edecekse, sizce enflasyonun tek haneye gerçekten düşme ihtimali var mı? TL'ye değer kandırmaktan bahsediliyor, TL yine doların tercümesi olarak basılmaya devam edilecekse, söyler misiniz, TL hiç itibar kazanabilir mi, istikrarlı olabilir mi?
Hadi diyelim ki, tüm maddelerin hepsi dört dörtlük, mükemmel olsun, Meclis çoğunluğunu elde etmeden, sinerji oluşturmadan bu Ortak Mutabakat Metni'nin herhangi bir maddesi hayata geçirebilir mi?
Hatta daha da önemlisi, bu hedefe ulaşabilmek için atılması gereken ilk adım; seçimi Meclis çoğunluğunu elde edecek şekilde rahatlıkla kazanabilecek, millete güven verebilecek, güçlü, tuttuğunu koparabilen, Erdoğan'ın hamlelerine rahatlıkla cevap verebilen bir cumhurbaşkanı adayı belirlemek değil mi?
Mutabakat Metni çok sonraki bir iş olmasına rağmen 6'lı Masa tarafından neredeyse 1 yıldır üzerinde çalışılıyor ama buna açılacak ilk kapı olan cumhurbaşkanı adayı hala belirsizliğini koruyor.
Cumhurbaşkanı adayı konusunda, "6'lı Masa'nın bir mutabakatı var" diye düşünebilirsiniz, fakat yapılan açıklamalara bakılırsa hiçbir mutabakat yok.
Her konuşmasında, AKP iktidarını değil de, 6'lı Masa'yı 7 şiddetinde sallayan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu bir TV kanalında bu konuda yine ilginç açıklamalar yaptı. Bakın özetle neler söyledi:
* "(6'lı Masa'nın cumhurbaşkanı adayına ilişkin) "Kimse bu masayı kendi tekeline alamaz. Kimse tek başına bir partinin değeriymiş gibi bu masayı gösteremez. Bu hepimiz için geçerli ve altı siyasi liderin anlaşması, altı kişinin anlaşması değil, altı geleneğin anlaşması. Onun için aramızdan çıkacak ve birlikte onaylayacağımız cumhurbaşkanı adayı da bu fedakarlığı yaptığı ölçüde başarılı olur sistem." Adaylık için hala bir mücadele olduğu görülüyor.
* "(Cumhurbaşkanı adayının ne zaman açıklanacağı ile ilgili) Son toplantıda, 'Önce ikili istişareler yapalım.' dedik. Bu istişarelere bu hafta başlıyoruz." Aday tartışmaları daha yeni başlıyor, bu konuda hiçbir mutabakatın olmadığı açık…
* "İnşallah cumhurbaşkanı adayımız 13'üncü cumhurbaşkanı olacaktır ve bu adayı belirleme sürecinde tabii görüş ayrılıkları olacak. Ama hep beraber bir ortak akıl işleteceğiz." Görüş ayrılıkları olduğunu da belirtiyor.
Seçimi kazanabilecek bir adayda mutabakat yoksa, emin olun ki, gerçekte hiçbir konuda mutabakat yoktur. Seçim kaybedilirse, ne 6'lı Masa kalır, ne de Mutabakat Metni…
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025