Türkiye'yi yıllardır idare eden siyasiler uyguladıkları yanlış politikalarla birçok haksızlıklara imza attılar.Hukuk mekanizmasının siyasetin malzemesi haline getirilmesine, hukukun devre dışı bırakılmasına, vatandaşların geliri arasındaki uçuruma, hırsızlıkların, yolsuzlukların gaspların, cinayetlerin boşanmaların artmasına "adalet" dediler.Madenleri ve karlı kamu kuruluşlarını yabancılara haraç mezat vermeye, devletin borcunu 5 kat artırmaya, ithalat ve borca dayalı hormonlu büyümeye, 19,5 milyon ailenin olduğu Türkiye'de 23 milyon icra dosyasının olmasına, tarımın, hayvancılığın, sanayinin bitirilmesine "kalkınma", "istikrar" dediler.Muhalefetin devre dışı bırakılmasına, muhalif basının susturulmasına, yüzde 10 barajıyla dünyanın en adaletsiz seçim sisteminin uygulanmasına, 19 partinin girdiği seçimler öncesi devletin 3 partiye seçim yardımı yapmasına, hükümetin icraatlarına tepki gösteren vatandaşların terörist ilan edilmesine, teröristlerin ise baş tacı edilmesine "demokrasi" ve "insan hakları" dediler.Verdikleri destekle Irak'ın işgal edilip milyonlarca Müslüman katledilmesine, bu işgal sonucu Irak'ın bölünmesine ve burada bizi tehdit eden bir bölgenin oluşmasına; yine verdikleri destekle küresel teröristlerin Suriye'yi talan etmesine, 2,5 milyon Suriyelinin ülkemize gelmesine; kurtuluş mücadelemizde bize en büyük desteği veren Afganistan'ın paramparça olmasına, işgal edilmesine; İslam ülkelerinin bizim elimizle BOP işgaline maruz kalmasına, Azerbaycan'ın küstürülmesine; bize dost elini uzatanların geri çevrilip düşmanlarla ittifak kurmaya "dış politika" ve "komşularla sıfır sorun" dediler.Besmele ile kilise açmaya, devlet bütçesiyle kilise restore edilmesine, azınlıklara kilise arazisinin tahsis edilmesine, müsaade edilen misyonerlik faaliyetleri ile gençlerimizin Hıristiyan olmasına, milli eğitim din kitaplarında kelime-i tevhidin ikinci kısmının çıkartılmasına, domuz etinin ve zinanın serbest bırakılmasına "din" ve "muhafazakarlık" dediler.Ekonominin IMF ve Dünya Bankası'na, iç politikanın AB'ye, dış politikamızın ise ABD ve İsrail'e devredilmesine, icazetin, talimatların okyanus ötesi ve Brüksel'den alınmasına "milli irade" dediler.Dediler, dediler, dediler?Dediler demesine ama millet bunlara "yürü" demese, "devam" demese bunlar bu kadar yanlışı peş peşe yapabilirler miydi?AKP'li siyasiler boşuna demiyor, "beraber yürüdük bu yollarda" diye?Yani "biz suçluyuz ama bu suçta yalnız değiliz, beraberiz, verdiğiniz oylarla bizim bütün icraatlarımıza ortaksınız" anlamında?Milletimiz siyasilerin yaptığı bu yanlışlara "dur" demedi.Yapılan bu yanlışları, adalet, kalkınma, istikrar, demokrasi, insan hakları, dış politika, komşularla sıfır sorun, din ve muhafazakarlık olarak değerlendirdi.Dolayısıyla adaleti ve ekonomiyi bilmeyen, gerçek siyasetten anlamayan, gerçek manada dindar olmayan bir siyaset ve millet tablomuz var.Adaleti bilmeyen bir siyasetçi hiç adil olabilir mi, ekonomiyi bilmeyen bir idareci ekonomide kalkınmayı hiç başarabilir mi, milletine geliri adil paylaştırabilir mi?Adaleti bilmeyen bir millet hiç adaleti talep edebilir mi, yaşadığı haksızlıklara dur diyebilir mi, gerçek hakkının sahip olduğundan kat kat fazlası olduğunu hiç düşünebilir mi, hakkına sahip çıkabilir mi, hakkını vereceklere Meclis'e gir diyebilir mi?Körler sağırlar birbirini ağırlar misali bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete?Adil ve tertemiz olan, siyaseti ve ekonomiyi iyi bilen siyasilerin başımıza gelmesini istiyorsak bunun yolu bugüne kadar bildiklerimizin ve doğru kabul ettiklerimizin yanlış olduğunu anlamamız, kendimize bir çeki düzen vermemiz ve bu temiz ve işbilen siyasilerimizi milletçe hak etmemiz lazımdır."Siz kendinizi düzeltmezseniz ben sizi değiştirmem" diyor Cenab-ı Hak?Bizden söylemesi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025