Günlük hayatımızın akışında da karşılaştığımız birçok olay neticesinde insanlar tarafından arkamızdan diye tabir ettiğimiz konuşmalara maruz kalıyoruz. Gördüğüm kadarıyla olur olmaz konuşmalara toplum olarak çok takılıp tabiri caizse incir çekirdeğini doldurmayacak meseleler yüzünden küçük sorunlar büyütülüp çok büyük problemler haline dönüşüyor. Olaylar usulüne göre araştırılmadan, soruşturulmadan körü körüne çok farklı noktalara çekilip sorunların içinde toplum olarak boğuşup duruyoruz.
Falancı senin için şöyle dedi.
Fişmancı beni falancıya şikayet etmiş.
Sen falancıya şöyle yapmışsın.
Senin şöyle yaptığını söylüyorlar.
O kimdir ki benim hakkımda atıp tutuyor.
Ben onun adını ağzıma hiç almadım da o kim oluyor..
Benim arkamdan böyle demişler. Onu mutlaka bulacağım.
Ondan bunun hesabını soracağım vs. vs. uzayıp giden kısır bir döngü ve ardından gelen sosyolojik problemler.
Her zaman söylediğim gibi toplumda yaşamanın belirli bir kuralları vardır. Eleştirmenin, bilgi edinmenin, araştırmanın, şikayet etmenin, sorgulamanın gibi. Bütün bu saydığım olaylar bilimsel yöntemler çerçevesinde yapıldığı sürece hem hakkımız korunacak hem de hiçbir problem çıkmadan tolumda yaşamak çok daha kolay olacaktır.
Eleştiri ya da şikayetler ilgili şahsa yapılmalıdır. Bu sayede araya üçüncü şahıslar girmeyecek ve çıkması muhtemel sıkıntılar yaşanmayacaktır. Ve yapılan eleştiri ve şikayetleri değeri daha da artacak olup çözülmesi hızlanacaktır. Aksi takdirde "Acemi avukat derdini mübaşire anlatır" durumuna düşülür ki çok abes bir durumdur.
Toplum olarak bu ahlaka bürünmediğimiz sürece çok zaman kayıpları yaşar, gereksiz yere ilişkilerimizi yıpratmış oluruz.
Fizikte şöyle bir kural vardır: Bir ambulans yanımızdan geçerken sesini maksimum seviyede duyarız. Sonra git gide ses incelir, azalır ve bir müddet sonra kaybolur gider. Bu olaya fizikte Doppler Olayı denir.
Yani yoğun olaylar yaşadığımız zamanlarda olayın etkisi altında çok kalırız. Ama zamanla olay bizden, biz olaydan uzaklaştıkça olay keskinliğini kaybeder ve bir müddet sonra artık unutulur gider. Onun için ani yaşadığımız olaylar karşısında hemen karar verilmemelidir. Sabırla ve metanetle beklenilmeli, olayın etkisinin geçmesiyle beraber adımlar atılmalıdır. Bu hem birey, hem de toplum için faydalı olandır.
Hepimizin elinde var olan oyuncak diye tabir ettiğimiz meşguliyetlerimiz vardır. Bir gün mutlaka bu oyuncaklarımız elimizden alınacak olup yaşadığımız toplum içine girmek durumunda kalacağız. Bu durum kaçınılmaz son olup insanların her birinin kendine has bir değer olduğunu unutmamalıyız.
- Google’da en çok aranan ‘Ben neden’ cümleleri / 19.06.2023
- MMSH’den EYYT’ye / 09.12.2022
- Tilkiye cesaretini göster demişler, gitmiş yavrusunu yemiş... / 29.10.2022
- Kuvvetten kazanç varsa yoldan kayıp vardır / 15.10.2022
- Kuvvetten kazanç varsa yoldan kayıp vardır / 15.10.2022
- Körle oturan şaşı kalkar / 23.08.2022
- Bir başarı öyküsü değil, bir başarı yaşantısı / 27.07.2022
- Gündüz varlıkla arkadaş, gece yokluğa kardeş… / 13.06.2022
- Akıl baştan gitse de… / 29.05.2022