logo
17 ŞUBAT 2025

ABD'nin Kuzey Irak ve İran Tuzağına Düşmeyelim

19.02.2007 00:00:00
Son bir iki hafta içinde çok önemli ziyaretler gerçekleştirildi.Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün fiyaskolarla sonuçlanan ABD ziyareti;Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın tarihi tespitler yaptığı ABD ziyaretiVe Başbakan Erdoğan'ın bayram değil seyran değil davetiyle Türkiye'ye gelen İsrail Başbakan'ın ziyareti...Bazı detay gündemler ön plana çıktıysa da ana gündem PKK, Irak ve İran'dı.Bütün bu görüşmelerde ABD'nin ve İsrail'in bir tek hedefi vardı: Bizim topraklarımız da dahil kendilerine vatan olarak seçtikleri Ortadoğu'nun hazır hale gelmesi için, bu bölgenin iki güçlü devleti olan Türkiye ve İran'ın çatışmasını temin etmek.ABD bunun için PKK ve sözde soykırım maşalarını kullanıyor.Öyle bir senaryo ortaya konuluyor ki, siyaset ABD'ye gidince fiyasko ile döndürülüyor, asker gidince meseleler çözülmüş gibi gösteriliyor.Adeta Irak ve İran konusundaki tuzaklara askerimiz ve milletimiz çekilmeye ve bu konuda ikna edilmeye çalışıyor.  Bu ikna sürecine biraz daha renk katması için, Barzani'ye meydan okuyucu açıklamalar yaptırılıyor. Adeta "Ben hedef olarak buradayım" dedirtiliyor, kuyruk sallatılıyor.Hatta önümüzdeki dönemlerde bu konuda ikna olmamız için her türlü sıcak senaryoya da şahit olabiliriz. Mesela Kerkük'te PKK'lılara bir katliam yaptırabilirler, Güneydoğumuzu biraz daha ısındırabilirler.ABD, bütün bu senaryoları devreye koyarken, bizim için özenle hazırlanmış Irak bataklığına girmemiz için askerimizi ve milletimizi ikna etmeye çalışıyor. Yıllarca her şey en ince ayrıntısına kadar hesaplandı. Ülkemiz ekonomik, siyasi, kültürel olarak içeriden işgal edildi, eli kolu bağlandı, milletimizin arasına provokasyonlarla, bölücü senaryolarla ayrılık tohumları ekildi...Yani görünüşte PKK ile ama arkasında ABD'nin, İsrail'in, Barzani'nin peşmergelerinin belki de bütün Haçlı dünyasının bulunduğu bir uluslararası güce karşı mağlup olabilmesinin şartları hazırlandı. Bu nasıl olur demeyin, yıllarca mücadele ettiğimiz, tam yokettiğimiz bir anda yeniden hortlayan PKK terörünü arkasında kim var? Büyükanıt Paşa, PKK'nın arkasında kimlerin olduğunu Harp akademilerinin açılışında delilleriyle ortaya koymuştu. Biz zaten yıllardan beri bütün bu unsurlarla mücadele ediyoruz. Düne kadar bizim coğrafyamızda, bizim üstün olduğumuz şartlarda bu mücadeleyi veriyorduk, şimdi ise bize özel tuzaklar oluşturuldu, bizi oraya çekiyorlar.Asıl hedefleri olan ve kendileri için daha az kayıp anlamına gelen Türkiye-İran çatışmasını gerçekleştirebilirlerse işte o zaman bir taşla iki kuş vurmuş olacaklar, kenara çekilip, birbirimizi daha iyi yoketmemiz için belki de bizlere silah da vererek vatan olarak seçtikleri coğrafyanın nasıl boşaltıldığını, kendilerine nasıl hazırlandığını büyük bir zevkle, kadeh tokuşturarak seyredecekler.İran-Irak savaşında böyle olmadı mı? Dün İran'a karşı kışkırttıkları, dost olarak ifade ettikleri Irak'ın şimdi ne hale geldiğini hala görmüyor muyuz?Bugün İran da hedeftir, ama asıl hedef Türkiye'dir. Başta ABD'de olmak üzere dünyanın her tarafında bölünmüş haritaları dolaşan ülke Türkiye değil mi?Büyükanıt Paşa'nın ABD'de yaptığı açıklamalar, bu tehditlerden haberdar olması ve de milletimize haber vermesi açısından yüreğimize su serpti. Bütün bunlardan haberi olup da kör, sağır ve dilsiz rolü oynayan, belki de bu senaryoların figüranlığını yapan o kadar kişi var ki, Büyükanıt'ın bu açıklamaları bu sebeple çok önemli.Büyükanıt Paşa'nın ülkemizi bölme konusunda rüya görenlerin kabusla uyanacağı mesajı ise askerimizin ulusal egemenliğimiz ve milli bütünlüğümüz konusunda ne kadar duyarlı ve de bu değerleri koruma konusunda da ne kadar hazır olduğunu göstermektedir.Sadece askerin bu noktada hazır olması yeterli değildir.Bugüne kadar verilen tavizlere, kırmızı çizgilerimizin nasıl yokolduğuna, Kıbrıs, PKK terörü, sözde soykırım gibi konularda ne kadar aciz olduğumuza, topraklarımızı, madenlerimizi, kamu şirketlerimizi nasıl peşkeş çektiğimize bakarak sadece askeri mücadelenin yeterli olmadığını, asıl mücadelenin siyaset sahnesinde olması gerektiğini de görürüz.Yani asker her türlü tehlikeye karşı vatanı savunmaya hazır, ama siyaset altımızdaki zemini kayganlaştırıyor, askerin elini zayıflatıyor. Bu sebeple, PKK ile elbette mücadele etmeliyiz, Kerkük'ü korumalıyız, etrafımızdaki bütün tehditleri savmalıyız, ama içi boş taşeron bir siyasetle bu işler olmaz.Asker dışarıda zaferden zafere koşabilir, ama ülkenin içi her sahada işgal edildiyse bu zaferlerin ne anlamı var?Öncelikle olması gereken, bu ülkeyi devletiyle, milletiyle, askeriyle, siviliyle tek bilek tek yürek yapacak, milli projelerle ülkemizin zeminini sağlamlaştıracak, iç birliğin temini ile bizleri tek bir yumruk haline getirecek, siyaseti rant kapısı, ya da demogoji sanatı olarak değil, bilakis milletine hizmet olarak görecek, vatanına, milletine aşık, milli projeler sahibi bir siyasetçimizin ve kadrosunun acilen iş başına getirilmesidir.Güçlü ve birliğini temin etmiş bir Türkiye'nin olduğu Ortadoğu'da kim kirli senaryolarını devreye koyabilir?Siyasilerimizin ülkemizi bölmek isteyenlerle kol kola gezdiği bir dönemde, sizce böyle bu millete ait, projeleri ve kadrosu hazır bir siyasetçiyi kapıda bekletmek, vatana ve millete büyük bir ihanet değil mi? Daha kaybedilecek zamanımız kaldı mı? Ülkemizi badirelerden kurtaracak siyasetçimizin Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu söylememe artık gerek yok herhalde. Bu gerçeği Venezuella Devlet Başkanı Chavez, Rusya Devlet Başkanı Putin bile biliyor. Dünyanın birçok üniversitelerindeki akademisyenler onun modelinin değil sadece Türkiye'yi bütün dünyayı kurtaracak model olduğunu vurguluyor, bu sebeple Nobel'e aday gösteriyor. Onun bu yükselişini hazmedemeyen ve de bir takım senaryolarla, iftira kampanyalarıyla onu gölgelemek isteyen ABD, İsrail ve onların yerli taşeronları da bu gerçeği biliyor.O halde bütün dünyanın bildiği bir gerçek için neyi bekliyoruz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Selçuk Üniversitesi'nde silah sesleri
Dekan yardımcısı vuruldu
İşte Ümit Özdağ için istenen ceza
İddianame hazırlandı
İşte ölen Ukraynalı asker sayısı
Zelenskiy acı bilançoyu açıkladı
Beni siyaseten devre dışı bırakmaya çalışan kişi...
İmamoğlu adres gösterdi
Ankara'da deprem
Okullar tahliye edildi
"2009'daki pandemiye yakın influenza vakaları görüyoruz"
Uzmanından dikkat çeken açıklama
Bütçede açık yıla hızlı başladı
Daha ilk ayda 139 milyar liralık açık
14 yıla kadar hapisleri istendi
Bilirkişi soruştuması tamamlandı
Su seviyesi 20 yılda 2 metre azaldı
Hazar Denizi kuruyor
BTP lideri otel açılışına katıldı
Eskişehir'de Hüseyin Baş’a büyük ilgi
Kar ve Sibirya soğuğu uyarısı
İstanbul için ardı ardına uyarı
Bildiklerinizin çoğu yanlış
Uzmanından 'sarı serum' uyarısı
Doktorlara FETÖ operasyonu
17 aktif doktor yakalandı
İmamoğlu hakkında hapis talebi
Bilirkişi soruştuması tamamlandı
'Netanyahu'yu ABD dışında durduracak güç yok'
Fidan: Niyeti savaşı yeniden başlatmak
Selçuk Üniversitesi'nde silah sesleri
Dekan yardımcısı vuruldu
İşte Ümit Özdağ için istenen ceza
İddianame hazırlandı
İşte ölen Ukraynalı asker sayısı
Zelenskiy acı bilançoyu açıkladı
Beni siyaseten devre dışı bırakmaya çalışan kişi...
İmamoğlu adres gösterdi
Ankara'da deprem
Okullar tahliye edildi
"2009'daki pandemiye yakın influenza vakaları görüyoruz"
Uzmanından dikkat çeken açıklama
Bütçede açık yıla hızlı başladı
Daha ilk ayda 139 milyar liralık açık
14 yıla kadar hapisleri istendi
Bilirkişi soruştuması tamamlandı
Su seviyesi 20 yılda 2 metre azaldı
Hazar Denizi kuruyor
BTP lideri otel açılışına katıldı
Eskişehir'de Hüseyin Baş’a büyük ilgi
Kar ve Sibirya soğuğu uyarısı
İstanbul için ardı ardına uyarı
Bildiklerinizin çoğu yanlış
Uzmanından 'sarı serum' uyarısı
Doktorlara FETÖ operasyonu
17 aktif doktor yakalandı
İmamoğlu hakkında hapis talebi
Bilirkişi soruştuması tamamlandı
'Netanyahu'yu ABD dışında durduracak güç yok'
Fidan: Niyeti savaşı yeniden başlatmak
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.