ABD'den DEAŞ'a tanksavar
Conflict Armament Research adlı kuruluş DEAŞ'ın silahlarıyla ilgili bugüne kadar gerçekleştirilen en kapsamlı raporu hazırladı. Rapor Avrupa'da üretilip ABD'ye satılan gelişmiş tanksavar silahların, Esad'ı devirmek için Suriye'deki muhalifleri silahlandıran CIA kanalıyla DEAŞ'ın eline geçtiğini ortaya koyuyor.
16.12.2017 00:00:00
İngiltere merkezli silahlı çatışmaları izleme kuruluşu Conflict Armament Research (CAR) Suriye'den Irak'a terör örgütü DEAŞ'ın tarafı olduğu çatışmalara sahne olan bölgede son üç yılda saha araştırmasını tamamlayıp rapor yayımlarken Avrupa'da üretilip ABD'ye satılan gelişmiş bir tanksavar silahının DEAŞ'ın elinde bulunması dikkat çekti.
CIA'nın Suriye'deki muhalif grupları silahlandırmaya yönelik gizli programı çerçevesinde bu silahın DEAŞ'ın eline geçtiği tahmin ediliyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Illinois Üniversitesi'nin uluslararası hukuk profesörü Francis Boyle, ABD'nin Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı devirme niyetiyle Suriye'deki muhalifleri desteklemesinin bu duruma yol açtığını belirtti.
Uluslararası hukuk profesörü Boyle şunları söyledi: "ABD, Suudi Arabistan, Katar ve Körfez krallıkları Esad hükümetini devirme inadıyla Suriye'deki tüm terörist grupları -DEAŞ dahil olmak üzere- yasadışı biçimde silahlandırdılar, donattılar ve mali olarak desteklediler. Yani her türlü desteği verdiler.''
ABD'nin planlarını Rusya ve İran bozdu
CAR raporunun ABD yönetiminin 6 yılda 600 binden fazla can alan Suriye savaşını sürekli ve kasten körükleme polikasını teyit ettiğini, ama ABD'nin meşru Suriye hükümetini devirmeleri için DEAŞ ve diğer terörist grupları besleyip büyütme politikasının Rusya ve İran'ın Şam'a sunduğu destekle bozulduğunu belirten Doyle şöyle devam etti: ''Suriye hükümetinin talebiyle BM Şartı'nın 51. maddesi tarafından tanınan kollektif öz savunma hakkı uyarınca Rusya ve İran'ın askeri müdahalesi olmasaydı, ABD'nin politika yapıcıları bu hedeflerine ulaşacaktı'' dedi.
'ABD İran'a saldıracak'
Bu kez de ABD'nin DEAŞ tehdidini gerekçe göstererek Suriye'ye binlerce asker göndermesinin uluslararası hukukun ve Şam'daki resmi hükümetin iradesinin net biçimde çiğnenmesi olduğuna dikkat çeken Francis Boyle, Washington'ın Suriye'deki yasadışı askeri varlığını süresiz kılma ve üslerini İran'a saldırmak için atlama tahtası olarak kullanma planı yaptığına dair uyarıda bulundu.
Rus medyasına konuşan ABD ordusundan emekli albay ve askeri taktisyen Douglas Macgregor ise şunları söyledi: ''Güya demokratik Suriye için savaşan sözde 'Sünni Arap isyancılara' silah gönderdiler. Gerçekte bunlar, DEAŞ, Nusra ve diğer Kaide bağlantılı gruplarla koalisyon halindeki militanlardı.''
CIA'nın Suriye'deki muhalif grupları silahlandırmaya yönelik gizli programı çerçevesinde bu silahın DEAŞ'ın eline geçtiği tahmin ediliyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Illinois Üniversitesi'nin uluslararası hukuk profesörü Francis Boyle, ABD'nin Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı devirme niyetiyle Suriye'deki muhalifleri desteklemesinin bu duruma yol açtığını belirtti.
Uluslararası hukuk profesörü Boyle şunları söyledi: "ABD, Suudi Arabistan, Katar ve Körfez krallıkları Esad hükümetini devirme inadıyla Suriye'deki tüm terörist grupları -DEAŞ dahil olmak üzere- yasadışı biçimde silahlandırdılar, donattılar ve mali olarak desteklediler. Yani her türlü desteği verdiler.''
ABD'nin planlarını Rusya ve İran bozdu
CAR raporunun ABD yönetiminin 6 yılda 600 binden fazla can alan Suriye savaşını sürekli ve kasten körükleme polikasını teyit ettiğini, ama ABD'nin meşru Suriye hükümetini devirmeleri için DEAŞ ve diğer terörist grupları besleyip büyütme politikasının Rusya ve İran'ın Şam'a sunduğu destekle bozulduğunu belirten Doyle şöyle devam etti: ''Suriye hükümetinin talebiyle BM Şartı'nın 51. maddesi tarafından tanınan kollektif öz savunma hakkı uyarınca Rusya ve İran'ın askeri müdahalesi olmasaydı, ABD'nin politika yapıcıları bu hedeflerine ulaşacaktı'' dedi.
'ABD İran'a saldıracak'
Bu kez de ABD'nin DEAŞ tehdidini gerekçe göstererek Suriye'ye binlerce asker göndermesinin uluslararası hukukun ve Şam'daki resmi hükümetin iradesinin net biçimde çiğnenmesi olduğuna dikkat çeken Francis Boyle, Washington'ın Suriye'deki yasadışı askeri varlığını süresiz kılma ve üslerini İran'a saldırmak için atlama tahtası olarak kullanma planı yaptığına dair uyarıda bulundu.
Rus medyasına konuşan ABD ordusundan emekli albay ve askeri taktisyen Douglas Macgregor ise şunları söyledi: ''Güya demokratik Suriye için savaşan sözde 'Sünni Arap isyancılara' silah gönderdiler. Gerçekte bunlar, DEAŞ, Nusra ve diğer Kaide bağlantılı gruplarla koalisyon halindeki militanlardı.''
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.