Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın çıkışları dünya çapında yankı buluyor. Peki Washington bunları nasıl görüyor. Yasemin Çongar analiz ediyor.
Zira Washington, Türkiye'nin sınır ötesine ilişkin bazı söylemlerinin, bu argümanı tam içselleştirmediği kanısında. Özetle, 'Unutmayın ki K. Irak, Bağdat'ın yetkisi dahilinde bir toprak parçası' diyor Amerikalılar. Bu yönde bir uyarı, en son, Irak'tan sorumlu ABD Dışişleri yetkilisi, Büyükelçi Lawrence Butler'dan geldi. Bir sorumuz üzerine, 'Kürdistan Bölgesel Hükümeti (KBH) ile Ankara'daki siyasi ortakları arasında diyaloğu teşvik ettiklerini' söyleyen Butler, öncesinde uzun uzun, 'Irak'ın egemenliğinin kuzeyi de kapsadığını' anlattı; "K. Irak'tan, Irak'ın merkezi hükümeti ve ona bağlı güvenlik güçleri sorumludur" dedi.Bu sözler, bir yönüyle, Ankara'nın PKK konusunda Bağdat nezdindeki girişimlerine hak vererek, Irak'ın merkezi hükümetine görev düştüğünü teyid ediyor.Ama bir yandan da, 'Türkiye, tek taraflı bir kararla K. Irak'a girerse, bu, doğrudan Bağdat'a meydan okumak olur, Irak'ın egemenliğini ihlal eder' mesajını veriyor. Nasıl değerlendiriyorlar?Butler'ın sözleri, Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın "Girip sadece PKK ile mi uğraşacağız, yoksa Barzani ile de birşeyler olacak mı?" sorusunun ardından geldi.Hızlı bir yoklama, Washington'da, Org. Büyükanıt'ın bu açıklamasına ilişkin üç temel çıkarsama yapıldığını düşündürttü bana:Bir kere, Genelkurmay Başkanı'nın bu sözleri, 12 Nisan'daki, "K. Irak'a operasyon yapılmalı mı? YapılmalıÖ Fayda sağlar mı? Sağlar" şeklindeki açıklamasından bir tür 'geri adım' sayıldı.Görüştüğüm ABD'li kaynakların çoğu, 12 Nisan'da, sınır ötesi operasyon konusunu, bunun 'ivedi bir askeri gereklilik' olduğunu düşündürtebilecek sözlerle gündeme sokan Büyükanıt'ın, 31 Mayıs'ta, böyle bir operasyon için frene bastığı izleniminde. Washington, Genelkurmay Başkanı'nın, 'Barzani de, ABD de orada. Onlarla da mı savaşacağız' sorusunun mantıksal devamını, 'Siyasi karar çıkarsa, Barzani ve ABD ile de savaşırız' diye okumaktan ziyade, 'Operasyon için koşullar pek uygun değil' diye okuyor. Org. Büyükanıt'ın son açıklamasıyla ilgili Washington'da yapılan ikinci çıkarsama ise, K. Irak ve PKK konularının, Türkiye'deki iktidar mücadelesine malzeme olduğudur. ABD'li kaynaklar, Genelkurmay Başkanı'nın sınır ötesi konusundaki mesajlarını, mevcut resmi kanallardan vermeyip kamuoyuyla paylaşmasının arkaplanında 'popülist politika' seziyorlar. Bu yüksek sesli çıkışların, 'PKK'yı tehdit' ya da 'KBH'ye gözdağı' etkisini hesaba katarken, içeriye yönelik, "Biz göreve hazırız, ama AKP gereğini yapmıyor" mesajını da farkediyorlar. ABD'nin, Org. Büyükanıt'ın 31 Mayıs açıklamasından çıkardığı diğer bir sonuç ise, en başta aktardığım uyarıyla bütünleşiyor.Bir Pentagon yetkilisinin deyişiyle, "'Barzani'ye de bir şey yapacak mıyız' sözü, Türk ordusunun, K. Irak'ı bir aşiret bölgesi, Barzani'yi de bir aşiret lideri gibi algıladığını düşündürtüyor." ABD'liler bu algılamadan rahatsız. Onlara göre, tek taraflı bir harekatın dayatacağı soru, 'Türkiye, Barzani'ye de bir şey yapacak mı' değil, 'Türkiye ile Irak savaşır mı' sorusu.
Zira Washington, Türkiye'nin sınır ötesine ilişkin bazı söylemlerinin, bu argümanı tam içselleştirmediği kanısında. Özetle, 'Unutmayın ki K. Irak, Bağdat'ın yetkisi dahilinde bir toprak parçası' diyor Amerikalılar. Bu yönde bir uyarı, en son, Irak'tan sorumlu ABD Dışişleri yetkilisi, Büyükelçi Lawrence Butler'dan geldi. Bir sorumuz üzerine, 'Kürdistan Bölgesel Hükümeti (KBH) ile Ankara'daki siyasi ortakları arasında diyaloğu teşvik ettiklerini' söyleyen Butler, öncesinde uzun uzun, 'Irak'ın egemenliğinin kuzeyi de kapsadığını' anlattı; "K. Irak'tan, Irak'ın merkezi hükümeti ve ona bağlı güvenlik güçleri sorumludur" dedi.Bu sözler, bir yönüyle, Ankara'nın PKK konusunda Bağdat nezdindeki girişimlerine hak vererek, Irak'ın merkezi hükümetine görev düştüğünü teyid ediyor.Ama bir yandan da, 'Türkiye, tek taraflı bir kararla K. Irak'a girerse, bu, doğrudan Bağdat'a meydan okumak olur, Irak'ın egemenliğini ihlal eder' mesajını veriyor. Nasıl değerlendiriyorlar?Butler'ın sözleri, Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın "Girip sadece PKK ile mi uğraşacağız, yoksa Barzani ile de birşeyler olacak mı?" sorusunun ardından geldi.Hızlı bir yoklama, Washington'da, Org. Büyükanıt'ın bu açıklamasına ilişkin üç temel çıkarsama yapıldığını düşündürttü bana:Bir kere, Genelkurmay Başkanı'nın bu sözleri, 12 Nisan'daki, "K. Irak'a operasyon yapılmalı mı? YapılmalıÖ Fayda sağlar mı? Sağlar" şeklindeki açıklamasından bir tür 'geri adım' sayıldı.Görüştüğüm ABD'li kaynakların çoğu, 12 Nisan'da, sınır ötesi operasyon konusunu, bunun 'ivedi bir askeri gereklilik' olduğunu düşündürtebilecek sözlerle gündeme sokan Büyükanıt'ın, 31 Mayıs'ta, böyle bir operasyon için frene bastığı izleniminde. Washington, Genelkurmay Başkanı'nın, 'Barzani de, ABD de orada. Onlarla da mı savaşacağız' sorusunun mantıksal devamını, 'Siyasi karar çıkarsa, Barzani ve ABD ile de savaşırız' diye okumaktan ziyade, 'Operasyon için koşullar pek uygun değil' diye okuyor. Org. Büyükanıt'ın son açıklamasıyla ilgili Washington'da yapılan ikinci çıkarsama ise, K. Irak ve PKK konularının, Türkiye'deki iktidar mücadelesine malzeme olduğudur. ABD'li kaynaklar, Genelkurmay Başkanı'nın sınır ötesi konusundaki mesajlarını, mevcut resmi kanallardan vermeyip kamuoyuyla paylaşmasının arkaplanında 'popülist politika' seziyorlar. Bu yüksek sesli çıkışların, 'PKK'yı tehdit' ya da 'KBH'ye gözdağı' etkisini hesaba katarken, içeriye yönelik, "Biz göreve hazırız, ama AKP gereğini yapmıyor" mesajını da farkediyorlar. ABD'nin, Org. Büyükanıt'ın 31 Mayıs açıklamasından çıkardığı diğer bir sonuç ise, en başta aktardığım uyarıyla bütünleşiyor.Bir Pentagon yetkilisinin deyişiyle, "'Barzani'ye de bir şey yapacak mıyız' sözü, Türk ordusunun, K. Irak'ı bir aşiret bölgesi, Barzani'yi de bir aşiret lideri gibi algıladığını düşündürtüyor." ABD'liler bu algılamadan rahatsız. Onlara göre, tek taraflı bir harekatın dayatacağı soru, 'Türkiye, Barzani'ye de bir şey yapacak mı' değil, 'Türkiye ile Irak savaşır mı' sorusu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.